Beşikten mezara kadar ilim

Konyanın çeşitli okullarında görev yapan öğretmenler, Ribat Eğitim Vakfının 24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle düzenlediği programda buluştu
Prof. Dr. Ali Akpınar Müslümanın beşikten mezara kadar öğrenmek ve öğretmek zorunda olduğunu söyledi.

Ribat Aşevi’ndeki program, akşam yemeği ikramı ile başladı. Ebediyete intikal eden öğretmen için yapılan duanın ardından kürsüye Gaziantep Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Akpınar geldi. “Öğretmen öğretendir, eğitendir” diyerek sözlerine başlayan Prof. Dr. Ali Akpınar, Hz. Adem’e ve Adem’in şahsındaki insanlığa eşyanın bütün isimlerini Allah’ın öğrettiğini hatırlattı. Gerçek anlamda öğretmenin yüce Allah’ın ahlakıyla ahlaklanan, Allahın rab sıfatından beslenen ve o rab sıfatının tecellisi hayatında, davranışlarında  gösteren kimseler olduğunu ifade eden Akpınar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Asıl ilim kaynağı olan, alim olan her bir şeyi bütün ayrıntılarıyla bilen, en doğruları bilen, yüce Allah’la irtibatlı olarak beslenen ve o doğrultuda bildikleriyle amel eden, sonrada etrafındaki insanları aydınlatan ve ışıtan kimsedir. Kutsal kitabımız Kur-an’ı Kerim’in ilk ayeti ‘Yaradan rabbinin adıyla oku’ diye başlıyor. Bir başka ayette ise; ‘Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?’ diyor. İlme, irfana, edebe riayet eden bir dinin müntesiplerinin hayatında elbette öğretmenin ayrı bir yeri vardır. Öğretmenlik peygamberlik makamında durmaktır, bu bilinçte olmaktır. Dolayısıyla elbette öğretmenlik senede bir gün hatırlanan bir meslek olarak düşünülemez.”
SAYGI VE SEVGİ DUYARLILIĞIMIZI SORGULAMALIYIZ
Akpınar, gerçek Müslüman’ın Peygamber Efendimiz(sav)’in hadislerinde buyurduğu gibi “Beşikten mezara kadar öğrenen ve öğreten” olduğuna dikkat çekti. İslam inancı ve kültüründe anne ve babalarımızı günde en az 15 kez okuduğumuz Rabbena duasında 15 kez andığımızın altını çizen Akpınar, okuduğu bu duanın bilincinde olmayan bir evladın senede bir gün anne ve babasını hatırlamasının hiçbir anlam ifade etmediğini belirterek, “Bizim hayatımızda günlüktür bu değerlerin kadri ve kıymetini bilmek. Yine de bu vesile ile bugünlerde insanlar, ‘ben anneme ve babama layık bir evlat mıyım? veya ‘ben anne ve baba olarak çocuklarıma hayırlı bir ebeveyn olabildim mi? diye sorgulama yapabilirse, bel ki o zaman bir anlamı olur. Bu biz öğretmenler içinde geçerlidir. Çünkü yüce Allah bizleri dünya ya atamış. Allahın atanmışlarıyız biz. Allah yer yüzüne bir halife atayacağım demiş. İnsan olarak bizleri atamış. Cenab-ı Hakk, bizleri peygamberlerin görevleri doğrultusunda bir mesleğe atamış ve bize hayatımız boyunca binlerce çocuğumuz ve gencimizi eğitmemiz için bizlere emanet etmiştir. Bu sorumluluğumuzun bilincinde miyiz? Bir peygamberin eğiticiliği ve öğreticiliği konumunda ona ne kadar benziyoruz, bu noktada kendimizi sorgulamamız gerekiyor. Öğretmenlerimize saygı sevgi konusundaki duyarlılığımız konusunda kendimizi sorgulamamız gerekiyor. Öğretmen ve öğrenci bu sorgulama ve testi yaptığımız sürece bu günler ve bu toplantılar bir anlam ifade edecektir” diye konuştu. Gecenin sonunda öğretmenlere çeşitli hediyeler verildi.
HABER MERKEZİ
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri