Lise tercihleri için yazmış olduğum “TEOG’da Tercihler Nasıl Yapılacak? TEOG’da Tercih Yaparken Nelere Dikkat Edilmeli?” yazım gazetede ve internet sitelerinde malumunuz olmak üzere yayımlandı. Bu yazıların son bölümlerinde de öğrenci ve öğrenci velileri TEOG’la ilgili soruları için e-mail adresimi yazmıştım. Bu hafta bir öğrenci tarafından gönderilen sorulardan bir tanesini siz değerli okurlarla paylaşmak istiyorum.
Soru: “...Hocam TEOG’dan iyi bir puan aldım. Ben Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne gitmek istiyorum. Ancak annen Sağlık Meslek Lisesi’ne, babam da Anadolu Lisesi’ne gitmemi istiyor. Anlayacağınız ikilem içinde değil de üçlem içinde kaldım…”
Bir öğrencimiz tarafından sorulan bu soru, değerli bir kardeşimizin sosyal medyada paylaştığı bir hadisi aklıma getirdi. Resul-i Ekrem (s.a.v) bir gün şöyle buyurdu:
"Yazıklar olsun ahır zaman babalarına!" Bunun üzerine ashap sordu: "Yoksa müşrik mi olacaklar?"
Peygamberimiz (s.a.v): "Hayır, Müslüman kalacaklar; ama çocuklarına dini öğretmeyecek ve hatta çocukları dini öğrenmek istediklerinde onlara engel olacak ve onları dünya malı kazanmaya sevk edeceklerdir. İşte ben böyle babalardan uzağım; onlar da benden uzaktırlar." (Müstedrek'ül-Vesâil, c.2, s.625) buyurmuştur.
Hadisi okuduğum zaman bu devirde böyle babalar yoktur herhalde, kıyamete yakın bir zamanda olur diye düşünüyordum. Ancak öğrenci ve öğrenci velilerinden TEOG’daki lise tercihleri ile ilgili soruları gelmeye başlayınca böyle anne babaların günümüzde de olabileceğine inanmaya başladık.
Bir zamanlar İmam-Hatip Liselerine önü kapalı diye çocuklar gönderilmiyordu. Şimdi ise her yere imam hatip açıldı, bu kadar öğrenci İmam-Hatip Lisesi’ne giderse hem çocuğum ilerde işsiz kalır hem de İmam-Hatiplerin geleceği yok diye gönderilmek istenmiyor.
Bazı anne babalar ise çocuklarını İmam-Hatip’e göndermek istememelerinin nedeni olarak; ilerde iyi bir kariyer ve iyi bir iş imkânı olmamasını göstermektedir. Şu mesleklerde daha iyi para var, şu meslekler gelecek vaat ediyor diye çocukların hem ideallerini hem de geleceklerini maddiyata bağlamaktadırlar.
Çocuklarının geleceği için her şeyi düşünen bu anne babalar; aslında önemsemedikleri ya da ikinci plana attıkları bir gerçeği akıllarına getirmek istemezler. Bu durumu Cenab-ı Hak Kuran-ı Kerim de şöyle buyurmaktadır:
“Ve iyi biliniz ki, mallarınız ve evlatlarınız birer imtihan aracından başka bir şey değildir. Büyük mükâfat Allah’ın katındadır.” (Enfal, 8/28)
Çocuklarının bu dünyada rahat edebilmeleri için her fedakârlığı yapan anne babalar, çocuklarının dini eğitimleri söz konusu olunca aynı hassasiyeti göster(e)memektedirler. Oysa verilecek iyi bir dini eğitim, çocukları olduğu kadar anne babaları da hem sorumlulukta kurtaracak hem de ahiretleri için kurtuluşlarına neden olabilecektir.
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammet (s.a.v.)’in: “İnsanoğlunun öldükten sonra amelinin kesilmeyeceği üç şeyden biri de kendisi için arkadan dua edecek hayırlı evlat.” hadisini bilmeyenimiz yoktur herhalde.
Yine bu çocukların anne babaları için Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmaktadırlar: “Hepiniz, bir sürünün çobanı gibisiniz. Çoban sürüsünü koruduğu gibi, siz de evinizde ve emriniz altında olanları Cehennemden korumalısınız! Onlara Müslümanlığı öğretmezseniz, mesul olursunuz.” (Buhârî Vesâyâ 9) buyuruyor.
Bu anlamada çocuklar, tercih yaparken, psikolojik baskı altında çevrenin ya da anne babanın istedikleri okullar değil, kendi kararları doğrultusunda kendi istedikleri okulları tercih etmeleri sağlanmalıdır. İmam-Hatip’e gitmek isteyenler İmam-Hatip’e, sağlığa gitmek isteyenlerde Sağlık Meslek Lisesine gitmelidirler. Anadolu Lisesine ya da Sağlık Meslek Lisesine gitmek isteyen çocukları da zorla İmam-Hatip’e göndermemek gerekir. Zorla gönderilmeye çalışıldığı zamanda bu, çocuklarda olumsuz etki yapacağından istenemeyen hal ve hareketlere neden olacaktır.
Ergenlik çağını yaşayan bu çocuklara psikolojik baskı yapıp bazı okulları dayatmak yerine sadece rehberlik yapılmalıdır. Çocuklara geleceği kazandıracağız derken hayalleri yıkılmamalıdır.