Benlik duygusu bencillikten gelir. Kendini görür başkasını görmez. Sadece kendi istekleri yaşar. Oysa ki bize ait bu dünyada hiçbir şey yoktur.
***
Yaratıcı olan Allah istemezse bedene bile sahip olamayız. O halde bedenimizin bile sahibi değilken benim dediğimiz ne kadar çok şey var.
***
Benim evim, benim çocuğum, benim bedenim, benim param, benim malım... gibi her benim dediğimiz her şeyden kendimize yaratıcılık yükleriz.
***
Haşa her şeyin sahibi varken ona ortak oluruz. Oysa ki biz sadece emanetçisi olabiliriz. Yaratan yaratır bize verir.
***
Zaten ben demekten bencillik doğar. Ve bencilleri kimse sevmez. Iyi bir şey olsa zaten onu insan kabullenir.
***
Havanın varlığını göremiyoruz ama nefes alıp veriyoruz. Nefes alıp verirken bunu bilinçli yapmıyoruz. Mecburuz nefes alıp vermeye. Ben sadece nefes alacağım fakat vermeyeceğim diyemeyiz.
***
İşte ne kadar kontrolümüzde olmayan şeyler var bedenimizde. Kan hücreleri sayısız bizim için çalışıyorlar. Biz onları tanımıyoruz görmüyoruz, emir bile veremiyoruz. O halde onlara emir veren biri var.
***
Vücudumuza zararlı gözle görülemeyecek kadar küçük bakteri giriyor. Bizi hasta ediyor. Farkında bile olamıyoruz. Ama vücudumuzda bilmediğimiz hücreler hemen savaşa başlıyor ya da mücadele edemiyor hastalığımız devasız kanser gibi bir hastalığa çeviriyor.
***
Elimizden gelen bir şey yok. Olsa kimse kanser olmak istemez. O bakteriye karşı hiç bir şekilde müdahalemiz olamıyor. Onunla konuşamıyoruz. Ona emir veremiyoruz. Hiç bir hükmünüz yok. Kainatta olan biten hiç bir şeye engel de olamayız düzeltmeyiz de.
***
İşte biz aciz ve yaratılmış bir kul iken ben diyemeyiz. Benlik bizde olamaz. Her şey emanet. Bize verene geri dönecek. Onun istediği kadar olacak ve bizde kalacak. Her sey geçici.. Asıl sahibine dönecek.
***
Son özeti şu güzel hikâyeyle bitirelim.
Allah dostuna sormuşlar. “dostla aran nasıl gidiyor"
Cevap hepimizin alması gereken müthiş bir ders
“Çok iyi. Hep O’nun dediği oluyor"
***
Ne yaparsanız nereye kaçarsanız kaçın. Şaşmaz. Sadece O'nun dediği olur.
Bu kadar...