Seçimlere hızla yaklaştığımız bu günlerde basın yayın organları ile internet sitelerinde belediyelerle ilgili olarak bazı yolsuzlukların usulsüzlüklerin rant ve rüşvet iddialarının gündeme getirilmesi dikkatinizi çekmiştir.
Selçuklu Belediyesi’ndeki usulsüz zemin etüdü raporu düzenlenmesi ile ilgili rüşvet ve rant operasyonu ile İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İzmir Karabağlar Belediyesi ile Aydın'ın Kuşadası İlçesi belediyelerindeki sandviç operasyonundan sonra ihale yolsuzluğu iddialar ile operasyonlar bir bakanın açıklama yapmasını gerektirecek kadar geçen haftaya damgasını vurmuştur.
Her üç şehrin belediyelerindeki usulsüzlük ve yolsuzluklarla ilgili olarak gözaltına alınanlardan tutuklananlar oldu. Yargılamanın sonucunda daha neler olacak belli değil.
Her ne kadar yolsuzluklar ile açıklama yapma konusunda Kayseri deneyiminden sonra daha temkinli davrandığı görülen ana muhalefet partisi başkanı açıklama yapmama yolunu seçse de, bu defa gündeme getirilen yolsuzluk ve usulsüzlükler öyle yenilir yutulur cinsten gözükmüyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Genel Sekreterinin işaret ettiği yolsuzluk dosyaları Sayıştay raporlarına girdikten sonra, geçen hafta İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Karabağlar ve Kuşadası Belediyelerine yönelik operasyonun ayrıntıları yavaş yavaş da olsa ortaya çıkmaya başladı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görevli 4 Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı tarafından yürütülen İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik operasyonda, teknik takibe alınan müdür ve şube müdürlerinin odasına kameraların yerleştirildiği ortaya çıktı.
Belediyeye işçi kılığında giren polisin, müdür ve şube müdürlerinin odalarındaki lamba ve elektrik düğmelerine gizli kamera yerleştirdiği ve uzun süre yapılan teknik takip sonunda büyükşehir belediye başkanı ile genel sekreterinin de kayda alındığı ve sorgulanan kişinin belediye başkanının partisine para aktardığını kabul ettiği basın organlarında yer aldı.
İzmir Halkı’nı taşımaktan aciz belediye otobüslerinden tutun da seçim öncesi 20 bin Sandviç ve birçok malzemenin seçim bürolarına gönderildiği iddiası henüz cevaplanmamışken, bu defa İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 34 kişiden 17'si suç örgütü kurmak ve yönetmek, usulsüz evrak düzenleme, devleti zarara uğratma ve ihaleye fesat karıştırma suçlamalarıyla tutuklandı.
İzmir ve Aydın ilindeki bu tutuklamalar yapılırken işin bizi daha yakından ilgilendiren Selçuklu Belediyesi ile ilgili olan kısmına gelince, bu belediyedeki rüşvet ve rant operasyonunda ise 2 tutuklama vardı.
Belediyenin İmar Müdürlüğü'nde sözleşmeli personel olarak çalışan bir jeoloji mühendisi ile Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şubesi Yönetim Kurulunun bir üyesi arasında rüşvet ve ranta dayalı çıkar sağlama birliği olduğu iddiasıyla gerçekleştirilen operasyonda yukarıda ifade etiğimiz gibi 2 tutuklama gerçekleşmişti.
Belediye binası ile ilgili iddialarında içinde olduğu, çevre binaların zeminleri ile ilgili jeolojik değerlendirmelerin bilerek yanlış yapılması sonucunda usulsüz zemin etüdü raporu düzenlenmesi iddiaları ile ilgili bu güne kadarki açıklamalar maalesef yeterli görülmemiştir.
Daha Zümrüt Apartmanı faciası hafızalardan silinmemişken sulak zeminlere kayalık raporları verilerek, inşaatlarda malzemeden çalınmasına imkân sağlanması en basit ifadesiyle insan hayatının hiçe sayılmasından başka bir şey değildir.
Hele hele belediyenin yargıya intikal eden konularla ilgili açıklama yapılamayacağı iddiaları tabir caiz ise ilgililer açısından topu taca atmaktan başka bir anlam ifade etmemektedir.
Belediyenin bu aşamada yapması gereken şey, iddialarda yer aldığı şekliyle kendi hizmet binası başta olmak üzere sahte zemin etüdü raporu düzenlenen tüm yapılarla ilgili olarak tekrar bir zemin etüdü raporu düzenlettirmesi ve evvelki raporlardaki yapıldığı söylenen usulsüzlüklerin bir bir ortaya konulmasıdır.
Büyükşehir Belediyesince hazırlanmış olan yerleşime uygunluk haritalarında belediye binasının ve çevresinin yerleşime uygun alanlar olması başka şeydir, bu alanların zemin yapısına uygun olmayan projeler tanzim edilerek iddialarda yer alan bu yapıların bu eksik/hatalı projelere göre ruhsatlandırılmış olmaları başka şeydir.
Hemen her önemli konuda sessizliğe bürünmeyi bir gelenek haline getiren Büyükşehir belediyesine de bu yolsuzluk iddiaları ile ilgili olarak önemli görevler düşmektedir.
2 yıl kadar önceki Ramazan Ayında meydan gelen depremden sonra Büyükşehrin iş bilir elemanlarınca hazırlattırılan jeolojik haritalardaki değerler ile yolsuzluk yapıldığı iddia edilen parsellerdeki jeolojik değerler tek tek karşılaştırılmalı ve düzenlenen raporlarda bir usulsüzlük varsa şimdiden gerekli tedbirler alınmalıdır.
Büyükşehir Belediyesi Kanunu çerçevesinde İlçe belediyelerinin imar uygulamalarını denetlemek Büyükşehirin görevleri olduğu gibi, aynı kanunun 7. maddesinin (z) bendi hükmüne göre de “Afet riski taşıyan veya can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturan binaları insandan tahliye etmek ve yıkmak” da Büyükşehir Belediyesinin görevlerindendir.
Başarılı olduğu konusunda ısmarlama bir takım haberler yapılarak diğer belediye başkanları arasında öne çıkarılmaya çalışılan Selçuklu Belediye başkanına bu konuda düşen öncelikli görev, bütün soru ve istifhamları ortadan kaldıracak bir açıklamayı zaman geçirmeden yapmaktır.
Tıpkı Musalla Bağları Sağlık Ocağının kapısının neden eczane tarafına yapıldığı ve yeterlilik eksikliği nedeniyle başkan yardımcısı olamayacak bir kişiyi neden ısrarla başkan yardımcı yapma konularında açıklama yapmak mecburiyetinde olduğu gibi.
Selçuklu Belediyesi’ndeki usulsüz zemin etüdü raporu düzenlenmesi ile ilgili rüşvet ve rant operasyonu ile İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İzmir Karabağlar Belediyesi ile Aydın'ın Kuşadası İlçesi belediyelerindeki sandviç operasyonundan sonra ihale yolsuzluğu iddialar ile operasyonlar bir bakanın açıklama yapmasını gerektirecek kadar geçen haftaya damgasını vurmuştur.
Her üç şehrin belediyelerindeki usulsüzlük ve yolsuzluklarla ilgili olarak gözaltına alınanlardan tutuklananlar oldu. Yargılamanın sonucunda daha neler olacak belli değil.
Her ne kadar yolsuzluklar ile açıklama yapma konusunda Kayseri deneyiminden sonra daha temkinli davrandığı görülen ana muhalefet partisi başkanı açıklama yapmama yolunu seçse de, bu defa gündeme getirilen yolsuzluk ve usulsüzlükler öyle yenilir yutulur cinsten gözükmüyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Genel Sekreterinin işaret ettiği yolsuzluk dosyaları Sayıştay raporlarına girdikten sonra, geçen hafta İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Karabağlar ve Kuşadası Belediyelerine yönelik operasyonun ayrıntıları yavaş yavaş da olsa ortaya çıkmaya başladı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görevli 4 Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı tarafından yürütülen İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik operasyonda, teknik takibe alınan müdür ve şube müdürlerinin odasına kameraların yerleştirildiği ortaya çıktı.
Belediyeye işçi kılığında giren polisin, müdür ve şube müdürlerinin odalarındaki lamba ve elektrik düğmelerine gizli kamera yerleştirdiği ve uzun süre yapılan teknik takip sonunda büyükşehir belediye başkanı ile genel sekreterinin de kayda alındığı ve sorgulanan kişinin belediye başkanının partisine para aktardığını kabul ettiği basın organlarında yer aldı.
İzmir Halkı’nı taşımaktan aciz belediye otobüslerinden tutun da seçim öncesi 20 bin Sandviç ve birçok malzemenin seçim bürolarına gönderildiği iddiası henüz cevaplanmamışken, bu defa İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 34 kişiden 17'si suç örgütü kurmak ve yönetmek, usulsüz evrak düzenleme, devleti zarara uğratma ve ihaleye fesat karıştırma suçlamalarıyla tutuklandı.
İzmir ve Aydın ilindeki bu tutuklamalar yapılırken işin bizi daha yakından ilgilendiren Selçuklu Belediyesi ile ilgili olan kısmına gelince, bu belediyedeki rüşvet ve rant operasyonunda ise 2 tutuklama vardı.
Belediyenin İmar Müdürlüğü'nde sözleşmeli personel olarak çalışan bir jeoloji mühendisi ile Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şubesi Yönetim Kurulunun bir üyesi arasında rüşvet ve ranta dayalı çıkar sağlama birliği olduğu iddiasıyla gerçekleştirilen operasyonda yukarıda ifade etiğimiz gibi 2 tutuklama gerçekleşmişti.
Belediye binası ile ilgili iddialarında içinde olduğu, çevre binaların zeminleri ile ilgili jeolojik değerlendirmelerin bilerek yanlış yapılması sonucunda usulsüz zemin etüdü raporu düzenlenmesi iddiaları ile ilgili bu güne kadarki açıklamalar maalesef yeterli görülmemiştir.
Daha Zümrüt Apartmanı faciası hafızalardan silinmemişken sulak zeminlere kayalık raporları verilerek, inşaatlarda malzemeden çalınmasına imkân sağlanması en basit ifadesiyle insan hayatının hiçe sayılmasından başka bir şey değildir.
Hele hele belediyenin yargıya intikal eden konularla ilgili açıklama yapılamayacağı iddiaları tabir caiz ise ilgililer açısından topu taca atmaktan başka bir anlam ifade etmemektedir.
Belediyenin bu aşamada yapması gereken şey, iddialarda yer aldığı şekliyle kendi hizmet binası başta olmak üzere sahte zemin etüdü raporu düzenlenen tüm yapılarla ilgili olarak tekrar bir zemin etüdü raporu düzenlettirmesi ve evvelki raporlardaki yapıldığı söylenen usulsüzlüklerin bir bir ortaya konulmasıdır.
Büyükşehir Belediyesince hazırlanmış olan yerleşime uygunluk haritalarında belediye binasının ve çevresinin yerleşime uygun alanlar olması başka şeydir, bu alanların zemin yapısına uygun olmayan projeler tanzim edilerek iddialarda yer alan bu yapıların bu eksik/hatalı projelere göre ruhsatlandırılmış olmaları başka şeydir.
Hemen her önemli konuda sessizliğe bürünmeyi bir gelenek haline getiren Büyükşehir belediyesine de bu yolsuzluk iddiaları ile ilgili olarak önemli görevler düşmektedir.
2 yıl kadar önceki Ramazan Ayında meydan gelen depremden sonra Büyükşehrin iş bilir elemanlarınca hazırlattırılan jeolojik haritalardaki değerler ile yolsuzluk yapıldığı iddia edilen parsellerdeki jeolojik değerler tek tek karşılaştırılmalı ve düzenlenen raporlarda bir usulsüzlük varsa şimdiden gerekli tedbirler alınmalıdır.
Büyükşehir Belediyesi Kanunu çerçevesinde İlçe belediyelerinin imar uygulamalarını denetlemek Büyükşehirin görevleri olduğu gibi, aynı kanunun 7. maddesinin (z) bendi hükmüne göre de “Afet riski taşıyan veya can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturan binaları insandan tahliye etmek ve yıkmak” da Büyükşehir Belediyesinin görevlerindendir.
Başarılı olduğu konusunda ısmarlama bir takım haberler yapılarak diğer belediye başkanları arasında öne çıkarılmaya çalışılan Selçuklu Belediye başkanına bu konuda düşen öncelikli görev, bütün soru ve istifhamları ortadan kaldıracak bir açıklamayı zaman geçirmeden yapmaktır.
Tıpkı Musalla Bağları Sağlık Ocağının kapısının neden eczane tarafına yapıldığı ve yeterlilik eksikliği nedeniyle başkan yardımcısı olamayacak bir kişiyi neden ısrarla başkan yardımcı yapma konularında açıklama yapmak mecburiyetinde olduğu gibi.