Son 10-15 yıldır belediyelere musallat olan hastalıklardan birisi hiç şüphesiz çoklukla övünmek olmuştur.
Belediye başkanları övünmelerinde kendilerinden önceki dönemlerde görev alan tüm belediye başkanlarını töhmet altında bırakırcasına açıklamalar yapmakta sakınca görmemektedirler.
Hatta belediye başkanları aynı partiden bir dönem önce seçilmiş olan belediye başkanlarınca da sanki hiçbir şey yapılmamış da hemen her şey kendilerince yapılmış gibi bir gösteriş hastalığına tutulmuş görünmektedirler.
Zaman zaman belediye başkanları yaptıkları açıklamalarda, muhalefet partilerinin belediye başkanlarının yaptıklarını bir kenara bırakarak, mensup oldukları siyasi partiden belediye başkanı seçilenleri bile kendileri kadar çalışmıyor gösterme yolunu tercih edebilmektedirler.
Bu konuya değinme nedenimiz son günlerde yerel seçimlerde tekrar aday adayı olacak belediye başkanlarının açıklamalarının yoğunlaştığı günlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesinin açıklamasının gündeme düşmüş olmasıdır.
Konya yazılı ve görsel basınında yer alan haberler bakarsanız büyük şehirden başka çalışan yok. İlçe belediyelerinin kendi aralarında olan büyük şehir çekişmesi ise bambaşka bir alem.
Geçen haftanın son günlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesinin açıklamasına bakarsanız, Türkiye’de kendinden başka çalışan hiç kimse yok sanki.
Belediye çalışmalarını hemşerilerine hizmet yerine, kendi çevrelerine hizmette olmanın bir yolu ya da kendini tanıtmakta öne geçme ve rakipleri ekarte etme arenası haline getirmeyi esas alan belediye başkanları bu davranışlarıyla, Kur’an-ı Kerim diliyle çokluk yarışı yapmak ve çoklukla övünmek hastalığı olan TEKASÜR’ e muhatap olduklarını göreceklerdir.
Kur’an-ı Kerimde seviyesiz ve onuru düşük bir hayatın temsilcilerinin mal ve evlât çokluğu ile böbürlenmekle başlayan öne geçme yarışını mezarlıkları ve ölüleri sayacak kadar ileri götürdükleri gibi belediye başkanları da başkanlıktan ayrılacakları son güne kadar ve hatta ondan sonraki günlerde de yaptıkları ile övünmeyi sürdürecekleri anlaşılmaktadır.
Hâlbuki çokluğu bir gurur ve şeref sebebi sayarak övünmek geçmişte cahiliye Araplarını felakete götürdüğü gibi günümüz inanlarını da dünya ve ahiret felaketine sürüklemeye devam edeceği Kur’an-ı Kerim de ifade edilmektedir.
Maalesef bu durum, mensup olduğu inancın doğrularını uygulamak yerine, kapitalist batının ürettiği sapık ideolojilerinin doğrularını topluma dayatmaya çalışanların içine düştükleri çıkmazlardan birisidir.
Belediye başkanları bu davranışlarına devam ettikleri sürece şunu hiçbir zaman unutmamalıdırlar.
Kendilerinden sonra o makamlara gelecek olan belediye başkanları da kendilerinin bir önceki belediye başkanına yaptıkları gibi yeterince çalışmadıkları suçlamalarını ya da en azından göndermelerini yapacak ve kendisinin daha çok hizmet ettiğini açıklamakta bir sakınca görmeyecektir.
Belediye başkanları arasında son derece yaygın bir hastalık haline gelen TEKASÜR, yani çoklukla övünmenin hangi boyutlara gelebileceğini, yaklaşan yerel seçimlerde daha iyi görebileceğiz.
Bu vesile ile Tekasür Suresini okuyup anlamak ümidiyle.