Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Şenliler, siyasi iradenin çözüm süreci adı altında başlattığı çözülme sürecinin yaşanan olaylarla hüsrana uğradığını belirterek, PKK’lı bölücülerin devleti tehdit eden açıklamalarıyla çözüm süreci aldatmasının acı bir şekilde sona erdiğini söyledi.
Selahattin Şenliler, yaptığı açıklamada, AK Parti Hükümetlerinin çözüm sürecinde bölücü terör örgütleri ile ilgili yaptığı müzakerelerde büyük tavizler verdiğini bunun da devletin onurunu zedelediğini vurguladı. Şenliler, "Vatan haini PKK ile PYD ve onun Türkiye’deki yerli ihanet şebekesi olan siyasi uzantıları ve işbirlikçilerinin, siyasi iktidarın yıllardır milleti oyalayarak çözüm süreci adı altında düştüğü gafletten istifade ederek milleti bölme yolunda yaptıkları provaları ibretle seyretmekteyiz. İki yıl öncesine kadar PKK bitirilmiş iken çözüm süreci diyerek PKK’ya can suyu verenler şuanda Türkiye’de yaşanan başkaldırı, toplu ve organize ihanet hareketinden acı bir ders çıkartmak durumundadırlar. Yıllardan beri eşkıya ile pazarlık olmaz. Devlet şerik (ortak) kabul etmez, devlete baş kaldıranın başı kesilir. Bu yapılmazsa ihanet şebekeleri güçlenip gelişir ve devletin başına büyük belalar açar demiştik. Şuanda yaşanan aynen budur." dedi.
"TÜRK MİLLETİ, BÖLÜNMEK VE PARÇALANMAK İSTENMEKTEDİR"
Ülkenin içine düştüğü durumdan yararlanarak harekete geçen bölücü ihanet şebekelerinin amacının Türk milletini bölmek ve parçalamak olduğunu vurgulayan Şenliler, "1890’lı yıllarda balkanlarda başlayan ve 1914 yılına kadar 30 yıllık eşkıyalık ve terör sonucunda nasıl ki Bulgaristan, Sırbistan, Karadağ, Romanya ve Arnavutluk gibi ülkeler doğmuş ve ecdat yadigarı topraklar başta Rusya olmak üzere batılı ülkelerin desteği ile ve balkanlaşma politikası ile anavatandan koparılmış ise 100 sene sonra bugün de ülkenin güneydoğusu; Akkoyunlulardan, Büyük Selçuklu’dan ve Atabeklerden kalan 1000 yıllık öz be öz Türk yurdu parçalanmak ve bölünmek istenmektedir.” diye konuştu.
"ÇÖZÜM SÜRECİ ÇÖZÜLME SÜRECİ OLMUŞTUR"
Çözüm sürecinin, çözülme süreci haline geldiğini ve fiyasko ile sonuçlandığını söyleyen Şenliler sözlerine şöyle devam etti: "Çözüm süreci diyerek eşkıya ve bölücülerle pazarlık yapanlar bu sürecin bir çözülme süreci olduğunu son yaşadığımız hadislerle umarız anlamışlardır. Teröristle, elinde silah olanla devleti yıkmak, milleti bölmek istediğini her fırsatta ve çekinmeden söyleyen vatan hainleri ile hiçbir şekilde pazarlık ve müzakere yapılmayacağı bugün bütün çıplaklığı ile anlaşılmıştır. Her fırsatta bu milletin düşmanı olduğunu, bu devletin düşmanı olduğunu, devlet malını yakıp yıkarak masum vatandaşın kanını dökerek gösteren ve kardeşlik çağrısına karşı; ‘ben senin kardeşin değilim’ diyerek kin ve nefret kusan dünkü Ermeni Taşnak ve Rum Pontus çetelerinden farkı olmayan bu hainler güruhuna karşı Türk milleti top yekun ayağa kalkmalı ve tepkisini yasalar çerçevesinde en üst seviyede gösterecektir. Siyasi iktidarın yapması gereken ilk icraat çözüm sürecinde aldandığını, hata yaptığını kamuoyuna itiraf edip derhal gelişmiş batılı ülkelerin milli bağımsızlıklarını ve sınırlarını koruma şekli nasıl ise bu metotları hiç çekinmeden uygulamaya koymalı ve ihanet şebekelerinin inleri neredeyse inlerinde bulup onları yok etmelidir.
"KCK VE PKK GÜNEYDOĞUDA PARALEL YAPIYI KURMUŞLARDIR"
PKK ve KCK’nın Güneydoğu’da paralel bir yapı kurarak kendi hükümlerini ve kanunlarını uygulama noktasında hareket ettiğini kaydeden Şenliler, PKK- KCK Güneydoğu’da paralel bir yapı oluşturarak okulları ve kamu kurumlarını ateşe vererek ülkeyi kaosa ortamına sürükleyerek iç savaş çıkarmak istemektedir." dedi. Şenliler, şöyle devam etti: "Şu anda ülkenin bir kısım coğrafyasında görünmeyen ama sokaklara hakim olan paralel bir KCK devletinin kurulduğu, kendine has güvenlik birimleri oluşturduğu, kendine göre mahkemeler oluşturduğu, vergi adı altında haraç topladığı, kendi ideolojisi doğrultusunda okullar kurduğu ve eğitim, öğretim yaptırdığı, memur tayin ettiği, kaymakam, vali ve belediye başkanı atadığı, halk meclisleri oluşturarak buralardan kararlar çıkartıp, paralel bir yapı meydana getirdiği aşikardır. Bugüne kadar teröristle mücadele edersem, eşkıyanın üzerine gidersem, askerin polisin aracını yakanlara sokaklarda molotoflarla okulları, bankaları ve kamu kurumlarını ateşe verenlerle, gönderden Türk bayrağını indirip yakanları takip edersem başıma bir iş mi gelir? Beni çözüm sürecini baltalıyorsun diye suçlarlar mı korkusuyla, bu olayları seyreden güvenlik güçlerinin ayağında ki çözüm süreci prangasının derhal çıkartılması gerekir."
"BİZİM ÖNCELİĞİMİZ VATANIN BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜDÜR"
BBP olarak birinci önceliklerinin vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü olduğunu ifade eden Şenliler, "Demokrasi mi, insan hakları mı, vatanın birlik ve bütünlüğü mü noktasına gelmiş durumdayız. Biz BBP olarak birinci önceliğimizi demokratik hak ve özgürlüklerin en ileri ülkeler düzeyinde kullanıldığı, milli birlik ve bütünlüğümüzün, milli istiklalimizin, vatan bütünlüğünün her türlü tartışmanın üzerinde olması gerektiğine inanan bir siyasi hareketiz. Ancak bize; ‘vatanın bütünlüğü, devletin bekası mı, yoksa demokrasi ve insan halkları mı’, tercihi noktasına getirilirse bizim elbette ki tercihimiz vatanın ve milletin istiklali olacaktır. Analar evlatlarını vatan, millet, bayrak ve istiklal için yetiştirip askere gönderirler. Gerekirse bu kutsal değerler ve kırmızı çizgiler için elbette dün Çanakkale’ye, Yemen’e Sakarya’ya Dumlupınar’a evlatlarını asker olarak gönderen analar bugün de Erbil’e Kandil’e ve ihanet şebekelerinin yuvalandığı inlere göndereceklerdir. Yeter ki siyasi irade milletlin birlik ve beraberliğini, vatanın bütünlüğünü eşkıya ile pazarlık yapmasın." ifadelerini kullandı. CİHAN