Seçime 1 hafta gibi kısa bir süre kala Ramazan bayramı ziyaretlerinde 1. gündem tabii ki seçim oluyor. Bu bayramdan bahsediyorum ama bir araştırma yapsak sanırım her bayramda siyaseti ve önümüze sunulan siyasi gündemleri tartışıyoruz.
Bunu her yerde sıklıkla ifade ediyorum ki, “16 yılda 13. seçime” giriyoruz... Bunda düşünen bir toplum için çok ibretler var. Bazı ziyaretlerde değişik siyasi düşünceden insanlarda da gördüm ki “Gerçek gündem”i unutturan bu seçimler artık zihinlerde daha çok belirmeye başlamış.
“Bizim başka gündemimiz olmayacak mı? Arka arkaya seçim yapıyoruz. Ne zaman huzur içinde yaşayacağız?” dedi bir dostumuz. Asgari ücretle çalışan abimiz de isyan etti; “Bunlarda hiç Allah korkusu yok mu? Çıkıp meydanlara o, şunu dedi, bu şunu dedi. Domates, soğan, patates 4 lira olmuş. 1600 lira ile ben bu evi nasıl geçindireceğim! Gidişat iyi ise neden seçim yapıyoruz?”
Gündemin parlayan yıldızı Temel Karamollaoğlu da bayram oturmalarında konuşuluyordu... Kimisi bir umut olarak bahsederken, kimisi de “CHP ile neden ittifak yaptılar? Altan Tan’ı niye aday gösterdiler?” gibi bazı endişeler ile andı Karamollaoğlu’nu. Bir ziyaretimde şok edici bir olay yaşadım. Bir emekli amcamız Saadet’in Genel Başkanı’nı hiç sevmiyorum, adam rakı içiyormuş deyince, bir montaj ürünü olan resmin yalanlanmasına rağmen nasıl etkiler bıraktığını üzüntü ile gördüm.
Merkezden televizyonlar vasıtası ile pompalanan kirli bilgilere ve gerilime rağmen insanlar konuştuğu, düşünmeye teşvik edildiği zaman, “O öyle miymiş, bilmiyordum” noktasına geliyor.
Tüm gergin konuşmaların, tartışmaların sonucunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vaadi, “Millet Kıraathanesi” konusu ortamı yumuşatan ve güldüren bir gündem olarak karşıma çıktı. Yaşanan ekonomik sıkıntı içinde, üretmemenin sonuçlarının, tüketime yönelik yatırımların oluşturduğu sıkıntıların en çok hissedildiği bir ortamda “Kek, simit ikramı da olacak” şeklinde sunulan vaat, vatandaşın beyni ile dalga geçmek olarak algılanıyor...
Siyaset dışı bir gündem maddesi de kaybolan değerlerimizdi... Bayram ziyaretleri her geçen yıl biraz daha azalıyor. Küçüklüğümde ardı arkası kesilmeyen, koltuklar almadığı için yerlerde oturulan ziyaretler, yerini bekleyişlere bırakıyor... “3-4 yıl öncesine göre çok fark var” dedi bir akrabamız. Birliktelikten, ‘bir’liğe doğru bir kayış var.
Tüm gerilim, tartışma ve kavgalara rağmen ziyaretler sonrası, hangi taraftan olursa olsun herkesin gönülden yaptığına inandığım dua ile bitirelim; “Allah birliğimizi, dirliğimizi bozmasın. Allah Müslümanlara şuur versin”
AMİN.