Baykan'dan çok şey öğrendik

Anadolu Selçukluspor Başkanı Mehmet Günbaş ile söyleşimiz kaldığı yerden devam ediyor. Birçok konuda görüşlerini cesurca açıklayan Günbaş, özellikle Beden Eğitimi Öğretmenleri noktasında altı çizilecek cümleler sarfetti

Anadolu Selçukluspor Başkanı Mehmet Günbaş ile söyleşimiz kaldığı yerden devam ediyor. Birçok konuda görüşlerini cesurca açıklayan Günbaş, özellikle Beden Eğitimi Öğretmenleri noktasında altı çizilecek cümleler sarfetti

ANADOLU BİR ÜST LİGE ÇIKMALI

“Anadolu Selçukluspor’un Konyaspor’la arasındaki makas açıldığı için bir üst lige çıkması gerektiğini belirterek, “Bana göre Konya Anadolu Selçukluspor PTT 1. Lig’de olmalı. Konyaspor ile aramızdaki makas açıldı. Bu makası kapatma adına bir üst ligde olmalıyız. Çünkü buradan gönderilen oyuncu Konyaspor’da kenarda beklememeli, direk oynayacak kapasitede olmalı.  Altımızda da mutlaka bir 3. Lig takımı olmalı. Olmuyorsa da Bölgesel Amatör Lig takımları ile istişare yapmalıyız. Biz bunu yapıyoruz. Geçtiğimiz hafta yetkili arkadaşları BAL temsilcilerimizin maçlarına gönderdik. Gönderme sebebim; gidin maçı izleyin, genç arkadaşlarımız varsa bunları kadromuza kazandıralım fikriydi. Yaşı büyük arkadaşları profesyonel yapmanın anlamı yok, genç arkadaşları kadromuza katmamız daha iyi olacaktır.” dedi.  

“KONYASPOR ALTYAPISINA 48 İSİM VERDİK”

Sözlerine altyapı ile devam eden Günbaş, Konyaspor alt yapısında 48 oyuncu verdiklerini dile getirdi. Günbaş, “Anadolu Selçukluspor’un altyapısı oldukça güçlü. Sezon başında oturduk ve arkadaşlar Konyaspor altyapısında oyuncu olmadığını söylediler. Bizde pilot takım olarak 48 tane oyuncu verdik çeşitli yaş gruplarında. Baktığınızda 7-8 oyuncumuz var A2’de. Tabi ki orası da bizim takımımız, orada yetiştiklerinde yeteneklerine göre bizim takımımızda da oynayacaklar. Bütün yaş gruplarında eksikler olduğu iletilince üst seviye oyuncularımızı oraya aktardık.” dedi.  Konyaspor altyapısından Anadolu Selçukluspor’a geçen bir isim olup olmadığı hakkındaki soruya ise Günbaş, “Oradaki alt yapıdan bize gelen yok. Sadece A2 takımından üst seviyede oyuncu olduğunda bunu A takımımıza aldık. Hem oyuncunun gelişimi için  hem de üst seviyeye hazırlanması için bunu yapıyoruz” cevabını verdi.  

“ZEVKİ DIŞINDA DA BİZE BİR GETİRİSİ YOK”

Mehmet Günbaş, Anadolu Selçukluspor’da yönetici olmanın zorluklarına değinerek, kendisinin takım üzerinden bir reklamı olmadığına dikkat çekti. Birçok sosyal kuruluş içerisinde yer aldığını belirten Günbaş, “Bu takım bize verildiğinde, bu maceraya seninle başladık. Sen daha iyi biliyorsun bu takımın çektiklerini. Bizim yatacak yerimiz yoktu, antrenman sahamız yoktu. Askeri kışlada antrenman yapmaya gidiyorduk. Tesise gelecek otobüsümüz yoktu, belediye otobüsüyle gidiyorduk, o da yolda arıza yapıyordu. Sağolsun Konya Büyükşehir Belediye  başkanımız bize o tesisleri verdi de bir yerimiz oldu. Ben sayın Genel Müdürümüz Mehmet Baykan’dan çok şey öğrendim, profesyonel yöneticilik nasıl olur  ondan öğrendim. Sayın Remzi Ay’dan çok şey öğrendim. Tabi dışarıdan insanların yapılan işi kolay görmeleri normal. Çok zor bir iş yapıyoruz. Biz sezon bittiğinde bu görevi bıraktık ve deklare ettik. Arkadaşlar gelip aday olabilirlerdi. Ama şehrin ileri gelenleri, büyüklerimiz bu işin bizim yapmamız gerektiğini, takımın ayakta kalması gerektiğini söylediler. Bizde onları kıramadık ve göreve devam ettik. Öyle dışarıdan göründüğü gibi çayın taşıyla çayın kuşunu falan vurmuyoruz. Yöneticiler hem maddi hem manevi ellerinden geleni yapıyorlar. Tabiri caizse bir kavurmalık yönetimiz biz. Attığımız her adımı istişare içerisin de atıyoruz. Sayın Ahmet Şan ile sürekli görüşüyoruz, yönetici arkadaşlarla bir araya geliyoruz. Dışardan söylemesi kolay. Benim  reklama ihtiyacım yok, bir çok sosyal örgütte ve federasyonlarda görevlerim var. Biz kendimizi bu işe adamış durumdayız, bir beklentimiz de yok. Mehmet Günbaş buralara dün gelmedi. Mobilyacılar Sitespor’da 3 yıl yöneticilik yaptım, Selçuklu Belediyespor başkanlığı yaptım. ASKF’de Mehmet Baykan’ın yanında piştik biz. 3 yıl Konyaspor’da yöneticilik yaptım. Oralardan yetişip buralara geldik. Biz yöneticilik vasfımız ile buradayız. Ailemizden, işimizden, cebimizden fedakarlıklar yaparak bu görevi yapıyoruz. Takdir kamuoyunun. Bu işin zevki dışında da bize bir getirisi yok.” dedi. 

Öğretmenler kulüplerde çalışmamalı

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin kulüplerde çalışmalarına karşı olduğunu söyleyen Mehmet Günbaş, bu konudaki rahatsızlığını ise şu şekilde dile getirdi. “Ben aslında bunun daha kapsamlı bir şekilde; Milli Eğitim İl Müdürlüğü ile Gençlik ve Spor Müdürlüğü arasında yapılacak bir protokolle mi veya okulların kulüp kurarak, kendi bünyelerindeki çocukların kulüplerde oynatarak daha başarılı olacağına inanıyorum. Tüm Beden Eğitimi Öğretmenleri dışarıda takım çalıştırıyor. Ben bundan rahatsızım. Beden Eğitimi öğretmenlerinin öğrencileri yetiştirmesi lazım. Ama bizde maalesef öyle olmuyor. Net konuşuyorum; Beden Eğitimi Öğretmenlerinin ikinci bir iş olarak takım çalıştırmalarından rahatsızlık duyuyorum. Belki bana kızacaklar, ama gerçek bu.  Bu hocalarımız elbette; deneyimli, bilgili ve yetenekli isimler. Ama okullarında takım kurarak orada oyuncu yetiştirdikleri zaman Konya futboluna daha iyi hizmet verirler diye düşünüyorum. Baktığınız zaman her Beden Eğitimi öğretmenin takımı var, kimsenin okulundan sporcu alamıyorsun. Herkes bir yerleri parsellemiş. Oyuncu çıkmıyor diyorsun, elbette çıkmaz. Oyuncu ve ailesi hocanın yönlendirmesine göre gidiyor. Takımlar kurulsa ve ligde oynasalar, daha çok tecrübe edinip yetişseler ve sonrasında bize gelseler daha sağlıklı olur kanısındayım. Ama bakıyorum; bizde de Konyaspor’da da Beden Eğitimi öğretmeni hocalar var. Antrenman saatlerini kendi okul saatlerine göre ayarlıyorlar. Bu mantıklı mı? Çocuğa soruyorum neden bu saatte antrenmana gidiyorsun? diye.  “Antrenmanları Hocamızın boş saatine göre ayarlıyoruz” diyor. Böyle şey olur mu? Bu işten hem Milli Eğitim kanadı rahatsız, hem spor camiası rahatsız. Bunun başka bir sıkıntısı da  hoca yetişmiyor. Konya'da yüzlerce antrenör var, iş bekleyen, aş bekleyen, ama Beden Eğitimi öğretmenlerinin barajına takılıyorlar. Adamlar hem Milli Eğitim'den takır takır maaşını alıyor, hem de çalıştığı kulüpten. Diğer gariban antrenörler, bu işe yıllarını vermiş olanlar da, dışarıda sebze satıyor, simit satıyor evini geçindirebilmek için. Burada büyük bir yanlışlık yapıldığını düşünüyorum.  Ve hep aynı isimler. Alaylı bir antrenör kulüplerde görev yaptığı zaman, okullardan yararlanamıyor. Çünkü, engelleniyorlar, kendilerine sporcu verilmiyor. Bu adaletli mi? Bunun bir orta yolu, çözümü bulunmalı. Benim şahsi görüşüm şu: Milli Eğitim Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı bir protokol imzalamalı. Beden Eğitimi öğretmenleri sadece okullarında sporcu yetiştirmeli, 7/24 okullarında gençleri önce topluma, sonra da Türk sporuna kazandırmalı diye düşünüyorum.”

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Konya Spor Haberleri