CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Anaya değişikliğinden önce rejim değişikliği yapmak istediğini söyledi.
Baykal, CHP İl Başkanlığı ve Aydın Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret eti. Burada gündemle ilgili açıklamalarda bulunan Baykal, Cumhurbaşkanı'nın rejim değişikliği çabalarını CHP’nin misyonu gereği önleyeceğini ifade etti. Deniz Baykal, "Başkan olmak isteyen Cumhurbaşkanı değil, Anaysasa’nın ötesinde rejimi değiştirerek bütün yetkileri üzerinde toplayarak başkan olmak isteyen bir kişi olarak Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı olmuştur. Yeni bir rejim anlayışına göre Türkiye’yi yönetme arzusundadır. Önümüzdeki seçimlerde Anayasa'yı değiştirecek bir çoğunluğu elde ederek bu fiili durumu, bu emri vakiyi Anayasa değişmeden elde ettiği başkanlık modelini hukukileştirmek, Anayasa'yı değiştirerek, Anayasa'yı isim arkadan gelsin diyerek bu tabloya uydurmak. Şimdi bunun peşindedir. Bu önemli bir olaydır Türkiye için. Önümüzdeki dönemde bunun mümkün olup olmadığını göreceğiz. Bu mümkün olursa Türkiye’de çok köklü değişiklikler yaşanır. Türkiye’de artık Cumhuriyetin ilanından bu yana TBMM’nin açılışından bu yana yaşamış olduğumuz milli egemenlik anlayışı, milletin egemenliği anlayışı, milletin en yüksek irade olma anlayışı çok ciddi sekteye uğrayacaktır. Yargı artık siyasallaştı, siyasallaşmanın ötesinde kişiselleşti, keyfileşti. Türkiye’de iktidar, Parlamento çok büyük ölçüde kişisel güç odaklarının yönlendirmesine teslim oldu. Anayasa böyle değiştirilirse büyük sonuçları olur. Artık başka bir cumhuriyet başka bir rejim ortaya çıkar, bunu önlemek hepimizin görevidir. Parlamenter rejimi Türkiye’de yürürlükte koyacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlık çalışmaları olduğunu ve bunu yaptığı sarayla gösterdiğini kaydeden Baykal, buna engel olacaklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bunu başaramayacağını ve muhteşem sarayın içerisinde yapayalnız bir başkan olacağını ileri süren Baykal, "Devlete yön veremeyen bir başkan, hükümete yön veremeyen bir başkan, ihaleleri, atamaları kendi başına yönlendiremeyen bir başkan ama yönlendirecekmiş gibi düşünerek sistemin içerisinde tutsak haline gelmiş bir başkan tablosu ortaya çıkar. Yani o saray, onun kuşatıldığı bir alan haline getir. Devleti oraya çekecekti, başbakanı, bakanları, devletin bütün karar alma merkezlerini oraya toplayacaktı, oradan ülkeyi yönetecekti. Ona göre bir düzen kurdu o meşhur sarayda. Ama şimdi oraya başbakan ne hükümet gelebiliyor. Umudu, önümüzdeki seçimde Anayasa’yı değiştiririm, sonra da bütün devleti oraya çekerim. Çekemeyecek. Bunun kararını millet verecek. Milletin bu kararına CHP öncülük edecek. İşte bu tarih yazılıp yazılmama söz konusu. Yarının tarihi yazılacak. Ve bu tarih yazma yazmama konusunda en büyük görev CHP’nindir. Bunun gereğini de yapacağız." şeklinde konuştu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 'Dersim bir Kerbela’dır' açıklamalarını eleştiren Deniz Baykal, devleti yönetenlerin görevi geçmişte yaşanan olaylardan husumet çıkarmak olmadığını söyledi. Baykal, "İnsanlık Her ülkenin geçmişinde üzüntü verici yanmış acı olaylar var. Bizim tarihimizde de var. Niye var, böyle bir dünyada yaşıyoruz. Gücü yeten gücü yetene bir dünyanda gelmişiz. Acı olayları oradan alıp sanki zaman tüneline girmiş gibi, siyaset, zaman tüneline sokup, kolumuzu uzatıp 80yıl 100 yıl öncesinden hatta birilerinin kolu Kerbela’ya kadar uzandı birilerinin kolu. Oradan olayları alıp gelip güncel siyasetin içine güncel siyasetin sıcak rekabetine malzeme yaparsak bu yakışır mı? Yaşanmış acı olaylar tarihin bir parçası. O tarihin içerisinde alıp bu günün siyasetine siyasi, rekabetine, sıcak rekabete bunu malzeme yapmak kadar yanlış bir şey yoktur. Tarihten husumet çıkarmak marifet değildir. Tarihten husumeti her sorumsuz insan çıkarabilir. Ama devlet adamlarının görevi, ülkeyi yönetenlerin görevi, cumhurbaşkanlarının, başbakanların görevi tarihten husumet çıkarmak değildir. Tarihten husumet çıkaracağım, bu husumeti bu günkü rakiplerime bulaştıracağım ve ondan yarar temin edeceğim. Bu yakışıksız ve ayıptır." ifadelerini kullandı.
Partiden ayrılıp yeni parti kurmaları da eleştiren Baykal, "Bunu kabul etmiyorum. Hep beraber olacağız. Bize karşı kurulan tuzaklara düşme konusunda bu kadar özensiz dikkatsiz olmamalıyız." eleştirisinde bulundu. CİHAN