13 yıl Safranbolu’da yaşamış biri olarak Batı Karadeniz gezisini içtenlikle tavsiye ederim.
Batı Karadeniz’de Kastamonu, Safranbolu (Karabük) ve Amasra (Bartın) illeri akıcı bir rota ile gezilebilir. Maneviyat, tarih ve deniz odaklı bu rotada şehirler arası yolculuklar da keyif verici.
Kastamonu ile başlamak güzel. Şeyh Şabanı Veli hazretlerinin külliyesi ve vakıf müzesi ilk durak olmalı. Külliyedeki cami içinde bulunan çile odaları dikkat çekici. Ayrıca asa suyunun da mutlaka tadına bakın, yıllardır değişmeyen kendine özgü bir aroması var. Kastamonu’da ikinci durak Hepkebirler Sahabe Türbesi ve sonraki durak Nasrullah Camii olsun. Nasrullah Camii’nin önemi size ödev olarak kalsın. Kastamonu’da gezilecek pek çok kanyon, şelale, milli park, sahil vs. var ama hepsini gezmek için Kastamonu’ya en az bir hafta ayırmak gerek. Günü birlik gezi için belirttiğimiz adresler yeterli. Kastamonu’da Banduma ve Pastırmalı ekmek yiyebilirsiniz. Hediyelik olarak çekme helva almayı unutmayın.
Kastamonu gezisi sonrası konaklama için Safranbolu’ya hareket edin. Yol yaklaşık bir buçuk saat. Geceyi Safranbolu eski çarşıdaki konakların birinde geçirebilirsiniz. Eski çarşı, Osmanlı şehir yaşamının korunabilmiş nadir örneklerinden ve Osmanlı’nın parmak izi olarak anılıyor. Eski çarşıda ara sokaklarda gezmek, arastaları görmek, güneş saatli camiyi görmek ve şiir gibi sokaklarda oturup çay içip muhabbet etmek unutulmaz bir zaman dilimi yaşatacak size. Hıdırlık tepesi, Kaymakamlar gezi evi ve saat kulesine mutlaka uğrayın. Kuleye çıkılabiliyor, değişik bir tecrübe gerçekten. İlaveten eski çarşıya araçla yakın mesafede bulunan cam teras ve Bulak Mencilis mağarasını da gezin gitmişken. Safranbolu’da yöresel lezzet olarak kel simit, peruhi ve kuyu kebabı yenilebilir. Eski çarşıda çok sayıda Lokumcu göreceksiniz. Safranbolu’nun Safranlı Lokumu gerçekten güzeldir, kaliteli bir yerden alınırsa tadının farklılığını hissedeceksiniz.
Safranbolu sonrası rota Amasra. Fakat Safranbolu-Amasra yolculuğu mutlaka gündüz yapılmalı. Ağaç tünellerden geçerek yolculuk yapacaksınız ve doğanın size sunduğu en keyifli yolculuklardan biri olacak bu yol. Amasra efsane bir yer. Teknelerle yarımada etrafında kısa bir tur yapabilirsiniz. Sonra yürüyerek limanı, kaleyi ve yarımadayı dolaşın, tavşan adasını ve ağlayan ağacı görün. Fatih camisini ziyaret edin, hikayesini öğrenin. Amasra’nın balığı ve salatası meşhurdur. Özellikle mezgit tava güzeldir. Eğer küçük tüpünüz, tavanız ve yağınız varsa limanda herhangi bir yere oturup denize karşı kendin pişir kendin ye usulü balığınızı yiyebilirsiniz (daha hesaplı oluyor). Amasra merkezdeki balıkçılar taze tutulmuş balıkları sizin için temizliyorlar. Amasra’yı günü birlik gezmek yeterli. İlaveten, Amasra’nın akşamları çok hareketli ve sesli. Gece burada kalıp sakinlik arayanlar araçlarıyla İnkumu, Çakraz veya Mugada plajlarına gidebilirler. Bartın merkezdeki Bartın çayı da bir diğer alternatif.
Yaklaşık iki gece üç günlük bir program ile unutulmayacak bir gezi olacağına eminim. İlaveten, bölge Karadeniz malum, yollar genellikle dağ geçişli ve virajlı, dikkatli araç kullanalım. İyi gezmeler.