Başvuru 5 yılda 5'e katladı

'Bir kereden bir şey olmaz' diyerek kullanılan uyuşturucu, gençlerin yakasını bırakmıyor. AMATEM’de tedavi olmak isteyenlerin sayısı her geçen yıl artıyor. Gençler bağımlılığa karşı direncini koruyamıyor

Türkiye'de alkol ve uyuşturucu maddeden kurtulmak isteyenlerin oranı her yıl katlanarak artıyor. Devlet Denetleme Kurulu (DDK)'nın hazırladığı ‘Madde ve Diğer Bağımlılıklar ile Mücadele Kapasitesinin ve Bu Bağlamda Türkiye Yeşilay Cemiyetinin Değerlendirilmesi’ başlıklı rapora göre, Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezleri (AMATEM)'e başvuranların sayısı son 5 yılda 5 kat arttı. 2004'te AMATEM'e başvuranların sayısı 40 bin iken, bu rakam 2012 sonunda 227 bini aştı. Konya AMATEM’e ise yılbaşından Temmuz ayına kadar tedavi olmak için 4 bin 718 kişi başvurduğu öğrenildi. 2013’ün Haziran ayında hizmet vermeye başlayan Konya AMATEM’de bugüne kadar tam 9 bin 17 kişi başvurdu. 1 yıl içerisindeki rakamlar göz önüne alındığında tedavi olmak için başvuranların sayısı artıyor. 28 kişi kapasiteli olan hastane de şu an 22 kişi tedavi görüyor. Antalya ve Isparta başta olmak birçok şehirden Konya’ya tedavi olmak için madde bağımlısı geliyor.

BİNLERCE KİŞİ TEDAVİ GÖRÜYOR

Aralık 2013 itibarıyla tedavi hizmeti veren AMATEM, sayısının 26 olduğuna yer verilen raporda, şu ifadeler yer aldı: “2 tane üniversite-kamu ortaklığında ve 1 tanesi de İstanbul ilinde özel hastane bünyesinde bağımlılık tedavi merkezi daha mevcut olup, ülkede madde bağımlılığı olan hastaların tedavisine tahsis edilen yatak sayısı Aralık 2013 tarihi itibarıyla 699’dir. Bu merkezler, alkol ve madde bağımlılarına birlikte hizmet verdiğinden sadece alkol kullananlar açısından doğrudan bir veri olmamakla birlikte; AMATEM’lerde 2012 yılında 218 bin 515 kişinin ayaktan, 8 bin 783 kişinin yatarak tedavi gördüğü, yıllar itibarıyla yatan ve ayaktan tedavi görenlerin sayısında ciddi artışlar olduğu anlaşılmaktadır.”

16 MİLYON TİRYAKİ VAR

Tütün bağımlılığı kapsamında Türkiye'de de en çok sigara olmak üzere, nargile, az miktarda puro ve pipo ile yerel olarak sarmalık tütün ve Maraş otu tüketildiği belirtildi. Türkiye’de 2012 yılı verilerine göre, yılda 99,2 milyar adet sigara tüketildiği vurgulanan raporda, “TAPDK verilerine göre son beş yıllık dönemde 2008 yılında 107,86, 2009 yılında 107,55, 2010 yılında 93,35, 2011 yılında 91,22, 2012 yılında 99,26 ve 2013 ilk 6 aylık dönem 41 milyar 779 milyon 190 bin 560 adet sigara tüketildi" denildi. Türkiye’de sigara tiryakilerinin sayısı yaklaşık 16 milyon olduğu kaydedilen raporda, yetişkin her üç kişiden birinin de sigara tiryakisi olduğu anlatıldı. Ülkede sigaranın yol açtığı ekonomik kaybın yılda 8-10 milyar dolar civarında olduğu ve bu miktarın 2-2,5 milyar dolarının sigaranın neden olduğu sağlık sorunlarına yapılan harcamalar olduğu tahmin edilmekte.

SATILMASI ENGELLENMELİ

Konuyu gazetemize değerlendirenYeşilay Konya Şube Başkanı Ali Sabri Pişkin, gençlerin başı boş bırakılmaması gerektiğini ifade etti. Ailelerin çocukların yaşlarına bakmazsızın onlarla ilgilenmesi gerektiğini belirten Pişkin, “Gençlerin uyuşturucuya başlamasının en büyük sebebi hayattan mutsuz olmalarıdır. Çünkü hayattan zevk alan kişi hiçbir şekilde zararlı alışkanlıklara bulaşmaz. Aynı şekilde arzın azaltılması lazım. Arz olmazsa talep de olmaz. Bunun için uyuşturucu maddelerin üretilmesi ve pazarlaması engellenmeli. Bir şeye ne kadar çok kolay ulaşılırsa ona karşı sempati toplanır. Kişinin aklında yoksa bile aklına girer bir kere olsun denemeye kalkar. İlk başlarda uyuşturucadan kaçabilir ama direnemez. Bu bağımlılık bir hastalık haline gelir ve uyuşturucuyu hayatının bir parçası haline getirir. Sigara, alkol ve uyuşturucu üçlüsünden gençleri uzak tutmalıyız. Gençleri gerek okulda gerek okul dışında iyi takip etmeliyiz. Burada görev herkese düşüyor. Her geçen yıl madde bağımlısı genç artıyor. Bu korkunç hızı durdurmalıyız” dedi.

AİLELER PARÇALANIYOR

Pişkin, sözlerini şöyle tamamladı: "Yalnızca ülkemizde değil, tüm dünyada çok ciddi bir biyo-psiko-sosyal sorun olarak karşımıza çıkan alkol ve uyuşturucu kullanımı, bunama ve akıl hastalıkları, AIDS ve sarılık başta olmak üzere çeşitli bulaşıcı hastalıklar, karaciğer, damar ve beyin tutulumlarıyla ortaya çıkan organ ve sistematik hastalıklar, alkol ve uyuşturucu madde etkisi altındayken oluşan kaza ve yaralanmalar, aşırı dozdan ölüm gibi ciddi sorunlara da neden oluyor. Ayrıca ailelerin parçalanmasına, yasadışı yollara yönelme gibi sosyoekonomik kayıplara da yol açan alkol ve madde kullanımı konusunda yeteri kadar araştırma yapılmadığı savunuluyor. Bir hastalık olarak belirtilen bağımlılığın ülke ekonomilerine de büyük zararının olduğu belirtiliyor."

MEHMET AKİF SÜTÇÜ merhabahaber.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri