Platform adına konuşan Kerim Gövez, Müslüman halkın, yıllardır süren dayatma ve baskılara rağmen inançlarını ve onun gereklerini yerine getirme hususunda kararlılığını kaybetmediğini dile getirdi. Değişik zamanlarda başta Kur-an’ı Kerim’in okunup okutulmasına, din eğitiminin her türlüsüne yönelik baskılar olduğunu söyleyen Gövez, Kur-an'ın öğretilmesine ve insanların dinlerini öğrenmeye olan istek ve arzuların bitmediğini belirtti. Kur-an öğrenimine getirilen yaş sınırlamasın da değinen Gövez, Türk halkının Kur-an öğrenimine olan isteğinin engellenemediğini bildirdi.
Kerim Gövez, “Olaylar değişiyor, zaman değişiyor, dış siyaset - iç siyaset aktörleri değişiyor, savaşlar oluyor, insanlar öldürülüyor, açıklamalar - toplantılar yapılıyor, bu açıklamaların sonucunda ne olduğu tarif edilemeyen, herkesin zihninde ayrı bir tahayyülü bulunan muğlâk bir düşman birinci tehdit olarak ilan ediliyor. Yine ülkemizde, irtica tehdit olarak gündemin baş sırasında oturuyor. Ülkemizin esas sahipleri olduklarını varsayanlar, yine bütün olaylara ve gelişmelere rağmen, hala hayali irticayı birinci tehdit olarak sunuyorlar. Bir an önce, birinci tehdit olarak görülen irticanın açık tanımının yapılması, sınırlarının net çizilmesi ve bununla Müslüman kimliğin kastedilip edilmediğinin açıkça bildirilmesi gerekmektedir” dedi.
Olağanüstü hal tartışmalarının tırmanan terör olaylarının sonunda, yeniden gündeme geldiğini söyleyen Kerim Gövez, olağanüstü halin çözüm getirmeyeceğini belirtti. Gövez, “Ülkemiz, 1930'lu yıllardan beri gizli bir olağanüstü hal ile yönetilmektedir. Konuşulan her meselede, ülkenin içinde bulunduğu kritik şartlar iç ve dış tehditlerin çokluğu gündeme getirilerek, zaten örtülü bir olağanüstü hal sürekli yaşanmaktadır. Özellikle Müslüman halkımızın, başta başörtüsü olmak üzere inanç ve özgürlüklerine yönelik baskılar, hak taleplerinin yerine getirilmemesi olağanüstü halin Müslüman halkımızın üzerinde örtülü bir şekilde yürürlükte olduğunun kanıtıdır” dedi. Gövez, platform katılımcılarıyla 147. haftada aynı yer ve saatle buluşmayı diledi.
AHMET KÜÇÜK
Kerim Gövez, “Olaylar değişiyor, zaman değişiyor, dış siyaset - iç siyaset aktörleri değişiyor, savaşlar oluyor, insanlar öldürülüyor, açıklamalar - toplantılar yapılıyor, bu açıklamaların sonucunda ne olduğu tarif edilemeyen, herkesin zihninde ayrı bir tahayyülü bulunan muğlâk bir düşman birinci tehdit olarak ilan ediliyor. Yine ülkemizde, irtica tehdit olarak gündemin baş sırasında oturuyor. Ülkemizin esas sahipleri olduklarını varsayanlar, yine bütün olaylara ve gelişmelere rağmen, hala hayali irticayı birinci tehdit olarak sunuyorlar. Bir an önce, birinci tehdit olarak görülen irticanın açık tanımının yapılması, sınırlarının net çizilmesi ve bununla Müslüman kimliğin kastedilip edilmediğinin açıkça bildirilmesi gerekmektedir” dedi.
Olağanüstü hal tartışmalarının tırmanan terör olaylarının sonunda, yeniden gündeme geldiğini söyleyen Kerim Gövez, olağanüstü halin çözüm getirmeyeceğini belirtti. Gövez, “Ülkemiz, 1930'lu yıllardan beri gizli bir olağanüstü hal ile yönetilmektedir. Konuşulan her meselede, ülkenin içinde bulunduğu kritik şartlar iç ve dış tehditlerin çokluğu gündeme getirilerek, zaten örtülü bir olağanüstü hal sürekli yaşanmaktadır. Özellikle Müslüman halkımızın, başta başörtüsü olmak üzere inanç ve özgürlüklerine yönelik baskılar, hak taleplerinin yerine getirilmemesi olağanüstü halin Müslüman halkımızın üzerinde örtülü bir şekilde yürürlükte olduğunun kanıtıdır” dedi. Gövez, platform katılımcılarıyla 147. haftada aynı yer ve saatle buluşmayı diledi.
AHMET KÜÇÜK