Bir takım manipülasyon ekipleri geçmişte zaman zaman yaptıkları gibi bu hafta da önünüze Konya’mızın Türkiye’de olduğu gibi, dünyada da önde gelen şehirler arasına girdiği gibi çok çok abartılı bir haber koyabilirler.
Bu habere dayanak olarak da BCG’nin "Yükselen Piyasa Şehirlerinde Kazanmak - Dünyanın En Büyük Fırsatları İçin Rehber (Winning in Emerging-Market Cities: A Guide to the World's Largest Growth Opportunity)" adlı raporunu gösterebilirler.
Bazı aklı evvellerin iddia etiği gibi bizim milletimiz okuma özürlü ya.
Okusa ile sadece önüne konan haberin sadece başlığını okur geçer ya.
Bizim milletimiz nasılsa yabancı raporların Türkçe tercümesini isteme, istese de adam sendecilik sebebiyle sonuna kadar incelemez ya.
İşte bu mazeretlere sığınan bir takım manipülasyon merkezleri “Ne sihirdir ne keramet, el çabukluğu marifet” mantığıyla, kısa adı BCG olan “The Boston Consulting Group”un gelişmekte olan ülkelerin 500 binin üzerinde nüfusa sahip 717 büyük kenti ile ilgili raporunun, işine gelen taraflarını, bir göz boyayıcılık mantığı içinde, bu şehrin bir kısım yöneticilerini güya öne çıkarmak adına servise koymuştur.
Artık herkes bilmektedir ki; Dünyada küresel kapitalizmin danışmanlık şirketleri adı altında birçok temsilcileri olduğu, artık saklanılmaya bile gerek görülmeyen gerçeklerdendir.
Bunları bazıları danışmanlık adı altında faaliyet gösterdikleri ülkelerin yükselen değerlerini, herkesten önce küresel kapitalizmin eline geçmesi için türlü melanetler işlemektedir.
Memleketimizde de özelleştirme çalışmaları adı altında, bir zamanlar bu kuruluşların nasıl olumsuz bir faaliyet içinde oldukları henüz unutulmamıştır.
Sözün burasında yanlış anlaşılmamak adına, adı danışmanlık şirketi olan tüm kuruluşları kastetmediğimizi de özellikle bir kere daha vurgulamak zorunda olduğumuzu söylemek zorundayız.
Söz konusu rapora dönecek olursak kısa adı BCG olan ve Genel Merkezi Boston, Massachusetts’te bulunan “The Boston Consulting Group” yönetim danışmanlık şirketinin dünyada yatırım yapmak isteyen büyük ve küresel şirketlere yönelik olarak her yıl 100’ü aşkın sayıda hazırladığı rapordan biri olan ve dünyada öne çıkan 371 kent ile ilgili hazırladığı "Yükselen Piyasa Şehirlerinde Kazanmak - Dünyanın En Büyük Fırsatları İçin Rehber (Winning in Emerging-Market Cities: A Guide to the World's Largest Growth Opportunity)" adlı raporunda Memleketimizden başta İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Bursa olmak üzere Konya’mız ile birlikte Mersin, Kayseri ve Antalya’nın da adı geçmektedir.
Üstelik de Konya’mız bu 9 şehir arasındaki sıralamada ancak 8. olarak sayılmaktadır.
Raporun tamamında halen 500 binin üzerinde nüfusa sahip Dünyanın 717 büyük kenti ile gelecek 20 yılda bu nüfusa ulaşacak 371 kentin de adı geçmekte ve bu kentlerin önümüzdeki dönemin en büyük potansiyel pazarlar olacağı açıklanarak, güya bu şehirlerin yöneticilerine gelecekte nasıl davranmaları gerektiği ve nelere önem vermeleri gerektiği yönünde tavsiyelerde bulunulmaktadır.
Mesela adı geçen raporda bahsedilen kentlerdeki orta sınıf olarak adlandırılabilecek nüfusun önümüzdeki 5 yıl içinde yüzde 70 oranında artacağı öngörülerek bu artışlar nedeniyle 2000 senesinde dünyanın toplam özel tüketim harcamalarında yüzde 8 pay alan bu kentlerin, 2015 senesinde dünyadaki özel tüketim harcamalarındaki payları yüzde 30'a ulaşacağı varsayılmaktadır.
Yine raporda analiz edilen binin üzerindeki kentte daha iyi konut, ulaşım, su, kanalizasyon ve elektrik üretim/ dağıtım beklentilerini gelişmiş ülke kentleri seviyelerine getirmek için, 2030 yılına kadar 30 ile 40 trilyon Amerikan doları yatırımın gerekeceği hesaplanmaktadır.
Bu miktardaki yatırımın ise, dünyanın bahsi geçen dönemde yapacağı toplam altyapı yatırımlarının yüzde 60 ile 70'i civarına denk geleceği hesaplamasıyla altyapı ihtiyacını en çok etkileyen kalemin ise konut olacağı vurgulanmaktadır.
Şehrin ulaşım problemlerinin sıklıkla gündeme getirildiği bir dönemde bir Amerikan şirketinin henüz başı sonu belli olmayan bir raporunu, “Konya'nın potansiyelini sanki dünya görüyormuş” başlığı altında, sanki raporda öne çıkarılan şehir sadece bizim şehrimizmiş gibi bir havaya büründürülerek kamuoyuna sunmak, işbaşındaki yöneticiler adına yapılmış manipülasyon veya başkaları yapınca red ettiğimiz bir nevi toplum mühendisliği değil de nedir Allah aşkına.
Henüz Şubat ayından bu tarafa ismi yeni yeni telaffuz edilmeye başlanan adı geçen şirketin hazırladığı raporlara tam anlamı ile bir güven duyuluyorsa; buyursunlar bu şirkete bu şehrin sorunları ile ilgili bir rapor hazırlatsınlar ve “KONYA’NIN HALİ HAZIR SORUNLARI/POTANSİYELİ NE İMİŞ VE BU YÖNETİCİLER ELİNDE KALIRSA BU YATIRIM POLİTİKALARI İLE GELECEKTEKİ SORUNLARI/POTANSİYELİ NE OLURMUŞ” hep beraber bir görelim.
Hodri meydan!
Bu habere dayanak olarak da BCG’nin "Yükselen Piyasa Şehirlerinde Kazanmak - Dünyanın En Büyük Fırsatları İçin Rehber (Winning in Emerging-Market Cities: A Guide to the World's Largest Growth Opportunity)" adlı raporunu gösterebilirler.
Bazı aklı evvellerin iddia etiği gibi bizim milletimiz okuma özürlü ya.
Okusa ile sadece önüne konan haberin sadece başlığını okur geçer ya.
Bizim milletimiz nasılsa yabancı raporların Türkçe tercümesini isteme, istese de adam sendecilik sebebiyle sonuna kadar incelemez ya.
İşte bu mazeretlere sığınan bir takım manipülasyon merkezleri “Ne sihirdir ne keramet, el çabukluğu marifet” mantığıyla, kısa adı BCG olan “The Boston Consulting Group”un gelişmekte olan ülkelerin 500 binin üzerinde nüfusa sahip 717 büyük kenti ile ilgili raporunun, işine gelen taraflarını, bir göz boyayıcılık mantığı içinde, bu şehrin bir kısım yöneticilerini güya öne çıkarmak adına servise koymuştur.
Artık herkes bilmektedir ki; Dünyada küresel kapitalizmin danışmanlık şirketleri adı altında birçok temsilcileri olduğu, artık saklanılmaya bile gerek görülmeyen gerçeklerdendir.
Bunları bazıları danışmanlık adı altında faaliyet gösterdikleri ülkelerin yükselen değerlerini, herkesten önce küresel kapitalizmin eline geçmesi için türlü melanetler işlemektedir.
Memleketimizde de özelleştirme çalışmaları adı altında, bir zamanlar bu kuruluşların nasıl olumsuz bir faaliyet içinde oldukları henüz unutulmamıştır.
Sözün burasında yanlış anlaşılmamak adına, adı danışmanlık şirketi olan tüm kuruluşları kastetmediğimizi de özellikle bir kere daha vurgulamak zorunda olduğumuzu söylemek zorundayız.
Söz konusu rapora dönecek olursak kısa adı BCG olan ve Genel Merkezi Boston, Massachusetts’te bulunan “The Boston Consulting Group” yönetim danışmanlık şirketinin dünyada yatırım yapmak isteyen büyük ve küresel şirketlere yönelik olarak her yıl 100’ü aşkın sayıda hazırladığı rapordan biri olan ve dünyada öne çıkan 371 kent ile ilgili hazırladığı "Yükselen Piyasa Şehirlerinde Kazanmak - Dünyanın En Büyük Fırsatları İçin Rehber (Winning in Emerging-Market Cities: A Guide to the World's Largest Growth Opportunity)" adlı raporunda Memleketimizden başta İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Bursa olmak üzere Konya’mız ile birlikte Mersin, Kayseri ve Antalya’nın da adı geçmektedir.
Üstelik de Konya’mız bu 9 şehir arasındaki sıralamada ancak 8. olarak sayılmaktadır.
Raporun tamamında halen 500 binin üzerinde nüfusa sahip Dünyanın 717 büyük kenti ile gelecek 20 yılda bu nüfusa ulaşacak 371 kentin de adı geçmekte ve bu kentlerin önümüzdeki dönemin en büyük potansiyel pazarlar olacağı açıklanarak, güya bu şehirlerin yöneticilerine gelecekte nasıl davranmaları gerektiği ve nelere önem vermeleri gerektiği yönünde tavsiyelerde bulunulmaktadır.
Mesela adı geçen raporda bahsedilen kentlerdeki orta sınıf olarak adlandırılabilecek nüfusun önümüzdeki 5 yıl içinde yüzde 70 oranında artacağı öngörülerek bu artışlar nedeniyle 2000 senesinde dünyanın toplam özel tüketim harcamalarında yüzde 8 pay alan bu kentlerin, 2015 senesinde dünyadaki özel tüketim harcamalarındaki payları yüzde 30'a ulaşacağı varsayılmaktadır.
Yine raporda analiz edilen binin üzerindeki kentte daha iyi konut, ulaşım, su, kanalizasyon ve elektrik üretim/ dağıtım beklentilerini gelişmiş ülke kentleri seviyelerine getirmek için, 2030 yılına kadar 30 ile 40 trilyon Amerikan doları yatırımın gerekeceği hesaplanmaktadır.
Bu miktardaki yatırımın ise, dünyanın bahsi geçen dönemde yapacağı toplam altyapı yatırımlarının yüzde 60 ile 70'i civarına denk geleceği hesaplamasıyla altyapı ihtiyacını en çok etkileyen kalemin ise konut olacağı vurgulanmaktadır.
Şehrin ulaşım problemlerinin sıklıkla gündeme getirildiği bir dönemde bir Amerikan şirketinin henüz başı sonu belli olmayan bir raporunu, “Konya'nın potansiyelini sanki dünya görüyormuş” başlığı altında, sanki raporda öne çıkarılan şehir sadece bizim şehrimizmiş gibi bir havaya büründürülerek kamuoyuna sunmak, işbaşındaki yöneticiler adına yapılmış manipülasyon veya başkaları yapınca red ettiğimiz bir nevi toplum mühendisliği değil de nedir Allah aşkına.
Henüz Şubat ayından bu tarafa ismi yeni yeni telaffuz edilmeye başlanan adı geçen şirketin hazırladığı raporlara tam anlamı ile bir güven duyuluyorsa; buyursunlar bu şirkete bu şehrin sorunları ile ilgili bir rapor hazırlatsınlar ve “KONYA’NIN HALİ HAZIR SORUNLARI/POTANSİYELİ NE İMİŞ VE BU YÖNETİCİLER ELİNDE KALIRSA BU YATIRIM POLİTİKALARI İLE GELECEKTEKİ SORUNLARI/POTANSİYELİ NE OLURMUŞ” hep beraber bir görelim.
Hodri meydan!