Uzun yıllar Konya Futbol il Tertip komitelerinde önce üye İl temsilcisi olduktan sonra ise Başkan olarak görev yaptım. Bu görevlerimiz sırasında GSİM futbol şefi Mehmet Çetinbulut en büyük yardımcımızdı. Sağ olsun her zaman desteğini gördük. Zor zamanlarımız oldu ama devret memuru olmasına rağmen mesai mefhumu gözetmeden her zaman bizimle birlikte koşturdu.
Mehmet abimiz kızını evlendirme telaşesi içerisinde koşturduğu günlerde bize de davetiye getirdi. Damat tarafı Mersin’de olduğu için önce orada sonra Konya’da düğün törenleri yapılacaktı. Mersin kısmı önce halledilmiş Konya’da ise bir pazar günü Alaaddin düğün salonunda nikâh yapılacak ve biz de yol arkadaşımızın mutlu anında yanında olmak için programımızı yapmıştık. Ancak pazar sabahı henüz uyumakta olduğumuz erken saatlerde cep telefonumuz çalması ile uyandık. Açınca Çetinbulut ağabeyin telaşlı sesi ile uykumuz açıldı. Problem vardı. Mersin’de kızının nikâhı olmuş ancak Konya’da da davetiyelere nikâh saati yazıldığı için aynı törenin yapılması gerekiyordu. Nikâh memuru olan bir arkadaşı söz vermesine rağmen yapılmış bir törenin tekrarlanmasının sakıncalı olacağını düşünmüş olacak ki hastalık bahanesi ile ortadan kaybolmuştu. Başkanım ne olur bir çözüm bul diye adeta yalvaran sesi ile hemen kalkıp giyinmeye başladım. İlçe belediye başkanlarımızdan çözüm üretmesi ile ünlü yakın dostumuzu aradım. Ayaktaydı ve bir düğün pilavındaydı. Durumu anlattım. Sen şahitleri ayarla biz bir nikâh yapar gibi yaparız kafanı yorma abi deyince derin bir nefes aldım. Nikâha bir saat vardı. Salona geçtim, davetliler gelmeye salon dolmaya başlamıştı sürekli irtibatta olduğumuz başkanımız da gelmek üzereydi. Fakat birden bir eksiklik olduğunu hissettim.
Programlı bir nikâh töreni olmadığı için ortada nikâh defteri yoktu. Masumane bir tiyatroda olsa kara kâplı defter gerekliydi ve salonun kasasında kilitliydi. Aklıma amatör futbol maçlarının kayıtları için kullandığımız karar defteri geldi ve o da kara kâplıydı! Bizim kara kâplı defter ise düğün sahibi Mehmet Çetinbulut’un il müdürlüğündeki çekmecesinde kilitliydi. Hemen bir arkadaşı göndererek defteri getirttik. Hatıra olması içinde bir A4 kağıdına başkanımız, gelin ve damat ile şahitler hep birlikte imzalarımızı attık.
Davetlilerde nikâh törenine şahitlik etmiş oldular.
Mehmet abi rahatlamış biz de yıllardır birlikte çalıştığımız bir dostumuzun sıkıntısını çözmüş olmamızın mutluluğunu yaşamıştık.
Yazıyı buraya kadar okuyanların nikâhı kıyan başkanımızın kim olduğunu merak ettiklerinin farkındayım. Pazar sabah bizi kırmayıp bu dost tiyatrosuna katılan sevgili dostumuz dönemin Meram Belediye Başkanı Serdar Kalaycı ile irtibatımız her zaman bir telefon yakınlığında devam etmekte olup yaşadığımız sürece de devam edecek inşallah.