Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Türkiye Mahalli İdareler İşverenler Sendikası (MİS) Genel Kurulu’nda yeniden genel başkan seçildi.
Mahalli İdareler İşverenleri Sendikası (MİS) 6. Olağan Genel Kurul Toplantısı Ankara’da, MİS Genel Merkezi’nde gerçekleştirildi. Tek liste halinde gidilen seçimde Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü yeniden seçildi. Eski Aksaray Belediye Başkanı ve Milletvekili Osman Ertuğrul’un divan başkanlığı yaptığı genel kurulda Kahramanmaraş Eski Milletvekili Mehmet Akif Ersoy ve TİSK Genel Sekreter yardımcısı Ferhat İlter divan üyeliklerini yürüttü. Genel Kurulda ele alınan konulan oy birliğiyle kabul edildi.
İŞVEREN SENDİKACILIĞININ ÖZEL MİSYONU VAR
MİS Genel Başkanı Hüseyin Sözlü, genel kurulda yaptığı konuşmasına delegasyona teşekkür ederek başladı. Sendikacılık denildiğinde ilk etapta işçi sendikacılığı kavramının anlaşıldığını belirten Başkan Hüseyin Sözlü, “İş veren sendikacılığının özel sorumluluğu var. Belediyeler adına işçi sendikalarıyla çalışma barışına, iş verimliliğine yönelik sözleşmeler yapıyoruz ve bu da çok önemli bir misyon” dedi. Başkan Sözlü MİS’te 15 yılı geride bıraktıklarını kaydetti.
Başkan Sözlü, "Türkiye’de sendikalı işçi sayısı her yıl aşağı doğru düşmektedir. Bütün dünyada çalışanların örgütlenmesi aslında demokrasiyle doğru orantılıdır Türkiye’de demokrasinin çıtasını yükseltmekten bahsederken sendikalı işçi sayısının azalıyor olması tezat teşkil etmektedir. Hem belediye başkanı olarak hem de bir işveren olarak yasaların bize tanımış olduğu sınırlar çerçevesinde çalışıyoruz. Kadro sınırlamasının ötesinde kendi çalışanlarımızın sayısını artırmak istediğimizde, norm kadro uygulaması, özellikle işçi kadrolarında belediyelerimiz için bir sınırlama getirmekte, belediyelerimiz de dışarıdan hizmet alımına gitmektedir. Hizmet alımıyla işçilerin temin edilmesi, hizmetin temin edilmesi belki bir fırsat tanıyor ama sosyal devlet anlayışı açısından, ya da iş yerinde adaletin ve verimliliğin tesis edilmesi açısından bazı sorunlara neden oluyor, adalet anlayışından sapmalara yol açıyor. Kamu olarak hizmet alımıyla işçi çalıştırıyoruz fakat kamunun kamuya yüzde 18 KDV uygulaması var. Bunun ötesinde ihale şartlarında yer alan bir karlılık oranı var. Böylece paranın bir kısmı işçiye yansıyacağına, farklı tarafa gidiyor. Buna rağmen bu miktar bizim toplamda giderlerimizin içerisinde. İşte bu noktada hakkaniyetli bir ayarlama ile kamuda taşeronlaşmanın önüne geçmek ve hizmet elemanının tarifini farklı bir şekilde yasada tanımlayarak iş yerinde çalışma barışını temin etmek önemli ve bu yolda mesafe alınacağını düşünüyorum. İşçilerin sendikalı olması da belediyelerimiz açısından sakıncalı değildir. Nihayetinde işçiler sendikalara aidatlarını kendi ücretlerinden ödemekteler ve bizim de katma değer ve kar oranı olarak ödediklerimizin belki 1-2 puan üzerine çıktığımızda iş yerinde çalışma barışını tesis edebileceğiz. Bunu biz kamu olarak düşünüyoruz." diye konuştu.
CİHAN