Hazreti Mevlana anlatıyor ;
Adamın biri dört kişiye bir dirhem verdi…
***
Adamlardan biri; “- Bu parayla engûr alalım..” dedi…
Diğeri Arap'tı;
“- Hayır, dedi, ben inep isterim, engûr değil…”
Üçüncüsü Türk'tü:
“- Ne engûr, ne inep, bununla üzüm alalım..” diye tutturdu…
Dördüncüleri Rum'du, o da itiraz etti;
“-Bırakın bu lafları, dedi, bununla istafil alalım…”
***
Derken kavgaya başladılar… Birbirlerini yumrukluyor, tokatlıyorlardı…
***
Pek çok dil bilen alim birisi onları gördü;
“- Durun,hepinizin de istediği olacak çünkü hepinizde aynı şeyi farklı dillerden istiyorsunuz…” Parayı aldı, onlara üzüm getirdi, kavga nihayete erdi…
***
On binler, yüz binler, Konya’da Şeb-i Arus’un misafiri olarak coşkuyla Konya’yı gezerken, Konya kendi içinde sancılı bir o kadar da tuhaf bir seçimin sıkıntısını yaşıyor…Tuhaflığı adayların, rektör seçimini tamamen siyasallaştırarak, mevzuyu parti çalışmasına çevirmeleri…
***
Bu konuda istemeyerek de olsa zaman-zaman yazdım…
***
Doğru bildiklerimizi dile getirdik… Bir önceki yazımızla ilgili dostlar aradı adaylar arasında sevdiğimiz ağabeyler de var… Ama bu iş artık kabak tadı verdi… Konya gereksiz yere geriliyor, ilimle meşgul olacak akademisyenler, siyasetle birbirlerine düşman ediliyor…
***
İki eski dost aday…
***
İkisinin birbiriyle tanışıklığı ve dostluğu yanındaki destekçilerinden çok daha eski ve köklü… Ama seçimler ikisini de birbirine düşman etti… Belki birbiri için canlarını verecek isimler, koltuk ve siyasi tahriklerle kanlı kinli düşman oldular…
***
Biri aylarca ; “Başbakan’ın adayıyım” diye gezdi akademisyenleri…
***
Başbakan diğerini işaret edince bu kez öbürü; "Asıl Başbakan’ın adayı benim…” diye geziyor… Evvel gezen bu sefer ; “Olur mu efendim burası üniversite Başbakanın adayıyım demek ne demek çok ayıp oluyor” diyor…
***
“Ee dün de siz de öyle geziyordunuz” diye kimse de ağzını açmıyor…
***
Başbakan’ın en son desteklediği(!) ; “Paralele asıl ben mücadele ederim..” deyip o cenahın en önemli isimleri ile yan-yana gezebiliyor… Tuhaf, karmaşık, çirkin, mikroplu, güvensiz yaralayıcı bulaşıcı bir hastalık gibi yayılan şu süreç bir tamamlansa…
***
İşin perde arkasını çok net bilenlerdeniz…Her iki aday da bunu bilir…Anlatıp da fitnenin yayılmasına sebep olacak gazetecilerden de değiliz, en az zararla bu iş nasıl atlatılır şehir buna çalışmalı bu saatten sonra diyenlerdeniz…
***
Her iki tarafında hataları var… Belki de en büyük hataları, baştan beri meseleyi siyaset üzerinden götürmeleri…Siyasi iradenin kapılarını çalmasını beklemek yerine, siyasi iradenin gidip kapısını çalmaları…
***
Peki, bundan sonra ne olur ?
Her iki adaydan kim gelirse gelsin, Konya örselenecek…
Bu kesin…
***
Üniversite bölük, pörçük olacak…
***
Kavga içten içe devam edecek, fitne ateşi bir dahaki seçime kadar Gonya tabiriyle ; “İmil imil yanacak” üniversitede… Şehir kaybedecek…
***
Mevlana’nın felsefesini dünyaya anlattığımız şu hafta içinde, Mevlana’dan bi haber Konyalılar olarak, onun asırlardır mücadele ettiği “sevgisizliği” hırsla ekiyoruz şu aşk topraklarına…
***
Herkes Başbakanı yüceltmek(!) için birbirinin kafasını gözünü kırarken, “Hepiniz istediği aynı durun…” diyecek, PEK ÇOK DİL bilen bir tane kanaat önderi Müslüman yok mu bu şehirde ?
***
Allah aşkına, şehrin kazanacağı, tarafların mutmain olacağı; başka bir yol yok mu ?