Önceki yazım da ki beni susturma ile ilgili haberde…
Konya basını için kocaman bir tıs diye yazmıştım.
Nasıl tıs olmasın idi? Daha önceki günlerde SHP (önceki yazımda sehven SHF yazılmış özür) yanlısı bölge müdürünü nerde ise göklere çıkarmışlardı.
İnanın ödeneği bile bekçilerin aylığını zor karşılayan, ödenekten fazla ödeneği olmayan.
Fazlası ile de taraftar personel alan müdürünü.
Tabiri caiz ise göklere çıkarmışlardı.
Bölge müdürünün. Taş üstüne taş konulmadığı halde “17 saat çalışarak Antalya yolunu açıyoruz” beyanını sür manşet yapmışlardı.
Hiç mi düşünemediler işçi 17 saat çalıştırılabilinir miydi resmi dairede? 11 saatten fazla. İkinci vardiya ise sekiz saat ilave ederdi.
Ya, beyaz eşya satış yeri olan tanınmış yazar C. Ş. nin.
Trafiğe açılmamış yolu açılmış gibi genişçe yazarak “Antalya yolunu açan bölge müdürünün ismi. Şehir çeşmelerine, sokaklara yazılmalı…” diye makale kondurması.
Ondan toplu beyaz eşya alımından olmasa gerekti herhalde!
***
Ama bir diğer yazarlar vardı. Konya Postası yazarları ki yazılarını sunacağım.
Yeni Meram’da rahmetli Rıdvan Bülbül ve Yeni Konya Gazetesi’nde rahmetli Adil Gücüyener “Fiske” sinde konu etmişlerdi.
Konya Postası Yazı İşleri Müdürü Sayın Safa Özdemir “Güldağ’ın Veda’sı ve baskı niteliği!.. Başlıklı yazısında şöyle diyordu.
“Gazetemiz yazarlarından Sayın Ahmet Güldağ, geçen günkü yayınlanan makalesi ile hem okuyucularına hem de gazetemize VEDA etti. Çok üzüldüğümüzü belirtmek isteriz.
Bu Veda’nın okuyucular veya gazetemizle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Memurin kanununa tabi olarak ileri sürülen işlemden doğmaktadır.
Güldağ ne yaptı?.. Hiçbir maddi çıkarı olmadan tamamen 1954 yılından beri yazmaya başladığı yazılarında kendisine şahsen bir menfaat sağlamadan Konya ve çevresi için faydalı olacak teklifleri, tenkitleri, tarihsel ve turizm konuları işleyerek kimseye hakaret etmeden, devlete ve vatanına bağlı olarak zarar doğacak işlem yapmadan.
Yazdığı makalelerle, kişileri tenkit etmek veya övmek ile kendine çıkar sağlayıp, makamını mı yükseltmeye, tavukluğu çiftliği var da buraya veya mahallesine, köyüne yollar yapılmasını sağlamaya mı çalıştı?
Kanunlarımız da baskı unsuru bulunduğunu zannetmiyoruz.
Bu şekil yazı konusundan, bilemediğimiz bir şekilde gocunan, zarar gören veya yolun yapılıp açılmasını istemeyen kimseler mi var acaba?..
Bu hususun üzerine gidip araştıracağız….”
***
Diğer yazarların makaleleri bu günkü sayfama sığmaz onları inşallah gelecek yazıya bırakıp gazetenin yaptığı araştırmada kanunsuz menfaat sağlayan işi ortaya çıkarmalarını sunayım.
***
Benimle hiçbir ilgisi olmayan ama gazetemle ilgili olup belki gazeteye dolayısıyla bana da dokunulmuş olan olay…
***
Gazetemizin keskin, cesaretli ve atak muhabirimiz olan genç yaşta kaybettiğimiz rahmetli Hikmet Akkuş…
Belgeleri fotoğrafları ile basınımızın başarılı gördüğü Müdür Salih Irmak’ın nelere teşebbüs ettiğini ortaya çıkarıvermişti
***
Karayollarında karayolları idaresi ile ilişiği olmayan ama adını Karayolları Vakfı olarak şahsen daire başkanları, bölge müdürlerinin kurucu olduğu başkaca kimsenin üye alınmadığı bir vakıf kurulmuş güya karayolları mensuplarına yardım sağlayacaktı.
Bunu bahane ederek karayollarına ait tapulu yerleri vakfın tapusuna geçirmekte idiler.
***
İşte bu Vakıf'a Konya Karayolları 3. Bölgeye ait 35. Şube sahasının Karayolları Vakfı’na verilmesi 35. Şubenin başka yerde yapılmasını teklif etmiş Sayın Salih Irmak
Bunu rahmetli Hikmet açıklayıverince her halde gazetemize karşıt düşüncelere girmişti müdür beyefendi zahir.
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…