Başbakan Erdoğan: Sert Olmaya Devam Edeceğim

Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin ‘tek adamla yönetildiği’ iddialarına karşılık verdi. Erdoğan, "AK Parti konjoktürel bir parti değil. Çok köklü bir partidir. Bizim partimiz hiçbir zaman tek adam partisi...

Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin ‘tek adamla yönetildiği’ iddialarına karşılık verdi. Erdoğan, "AK Parti konjoktürel bir parti değil. Çok köklü bir partidir. Bizim partimiz hiçbir zaman tek adam partisi olmamıştır. Bizim partimiz istişarelerin partileri olmuştur.” dedi. Paralel yapı ile mücadele konusuna da değinen Erdoğan, milli mücadele olarak tanımladığı süreçte kendisini sert olmakla eleştirenlere de; "Evet, bu durumlar karşısında rahatsız olanlar varsa, çok sert olmaya devam edeceğim." karşılığını verdi.

Ankara 7. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası'na Erdoğan’ın yanı sıra, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bilim Sanayi ve Ticaret Bakanı Fikri Işık, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu da katıldı.

Erdoğan, şurada yaptığı konuşmasında cumhurbaşkanlığı adaylığı için toplumun farklı kesimlerinden yaptıkları istişarelerden sonra yola çıktıklarını aktardı. Görev değişikliği olursa toplumun farklı kesimlerden bazı sorularla karşılarına gelebileceğine işaret eden Erdoğan, bu sorunların cevabını konuşmasında verdi. Çözüm süreci, paralel yapı ile mücadelenin ve ekonominin akıbetinin merak edildiğini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

“Eğer pazar günü cumhurbaşkanı seçilirsem, Türkiye’nin istikametinde, değişiminde, yürüyüşünde hiçbir değişiklik olmayacak. Oturmuş bir yapı var. Oturmuş bir yapı kendisini ileri süren arkadaşları ile sürecek bir süreçtir. Eğer farklı bir yapı olsaydı, bu tür endişeler olabilirdi. Seçilmiş cumhurbaşkanı ve seçilmiş bir hükümet Türkiye’yi çok daha hızla uçuşa geçirecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

‘PARTİMİZ TEK ADAM PARTİSİ OLMAMIŞTIR’

Tüm önceliklerimiz aynen devam edecek. Biz faniyiz, baki davalar hiçbir zaman fani davalarla koruma altına alınmaz. Biz, sadece oradan nasibimizi aldık. Bu nasip ölüm ve ötesi içindir. Genel başkanlar, bakanlar, başbakanlar değişebilirler. Ancak ilkeler partisi olan partimizin politikaları, asırlardır süren bir yürüyüşün neticesinde şekillenmiştir. İnşallah asırlar öncesinden gelen bu yürüyüş, sapmadan yoluna devam edecek. AK Parti konjoktürel bir parti değil. Çok köklü bir partidir. Bizim partimiz hiçbir zaman tek adam partisi olmamıştır. Bizim partimiz istişarelerin partileri olmuştur. Bundan sonrada partimizin yetkili organları, çerçevesi çizilmiş politikalar karşısında, siyasi kültürümüze uygun şekilde devam edecek.”

PARALEL YAPI İLE MÜCADELE

Paralel yapı ile mücadelenin kendisi ve partisinin mücadelesi olmadığını anlatan Erdoğan, bu mücadelenin Türkiye’nin mücadelesi olduğunu ifade etti. Erdoğan, “Bu mücadeleyi yeniden istiklal mücadelesi olarak adlandırdık. Burada altını bir kez daha kalın çizgilerle çiziyorum: Paralel yapının hedefi benim şahsımdan öte, benim ailem, dostlarım, bunlardan öte partimiz değil, paralel yapının hedefi Türkiye Cumhuriyetidir. Doğrudan doğruya milli idaredir.” dedi.

“YARGI DEVLETİ KURULABİLİR, BU BÜYÜK TEHLİKEDİR”

Başbakan Erdoğan, dün kendisi ve İçişleri Bakanı Efkan Ala hakkında şikayette bulunan Savcı Zekeriya Öz’ü de eleştirdi. HSYK’yı görevini yapmamakla itham eden Erdoğan, Türkiye’nin yargı devletine dönüşebileceğini ileri sürdü. Bunların takipçisi olacaklarını ve parelel yapı ile mücadelenin devam edeceği sinyalini veren Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir savcı çıkıp edep dışı, haya dışı, devlet ahlakından öte bir Başbakana bir bakana saygısızlık yapabiliyorsa bu ülkede yargı artık şüpheleri üzerine çekmeye başlamış demektir. Yargı kararları ile konuşur. Yargı siyasete cevap vermek üzere görevli bir kurum değildir. Siyaset, yasamadaki varlığı, yürütmedeki varlığı ile yasalar çerçevesi içinde yürütür. Şu anda, bu ülkenin HSYK’sı hala savcılık görevini ihlal etmiş olan kişi hakkında kalkıp da gerekli olan adımı atmadı. Neden paralel yapı denilen zihniyet birbirini koruma altına alabiliyor. Nerden hareketle, kuvvetler ayrılığı, bağımsızlık tarafsızlık…Bağımsızlığı anlıyorum da tarafsızlığı anlayamıyorum. Bunların takipçisi olacağız. Bu ülkede yargı devleti kurulur ki bu en büyük tehdittir.

‘SERT OLMAYA DEVAM EDECEĞİM’

Bazıları şantaj altında olabildiği için susabilir. Ülkenin bağımsızlığı söz konusu olduğunda hiç kimse şantajlara boyun eğemez. Benim ya da bir başkasının olması önemli değil. Bir Başbakanın yabancı devlet başkanları ile yaptığı konuşmalar neden dinlenir? Ben, yabancı devlet başkanları ile konuşurken dinleniyorsam, uluslararası bir sorunu çözmemiz mümkün olabilir mi? Bunu rahatlıkla dinliyorlar ve dinleme ile kalmıyorlar uluslararası servislere aynen servis ediyorlar. Utanmadan sıkılmadan vatanseverlikten bahsediyorlar. Bunları kendi yayın organlarında yayınladılar. Ben, bakanımla konuşacağım, kriptolu telefonla yaptığım konuşma aynen servis ediliyor. Bu dinlemeler casusluk değil de nedir? Mahmut Abbas ile Somali Cumhurbaşkanı yaptığım konuşma bunlar ne yapıyorlar. Bunları kime servis ediyorlar. Ortada alçakça ihanet var. Bu ihanet karşısında susanlar varsa, durumlarını gözden geçirsinler. Tayyip Erdoğan çok sert. Evet, bu durumlar karşısında rahatsız olanlar varsa, çok sert olmaya devam edeceğim. Ülkemin ali menfaatleri bunu gerektirdiği için.

Sadece emniyeti, yargısı değil. İş dünyasını da dizayn etmeye çalışmışlar. Tehditler, şantajlar kumpaslar yapılıyor. İş adamlarından haraçlar alınıyor. Kusura bakmayın. Konuşmuyor iş adamları. Konuşun be. Kimden ne aldılar? Yargıda bir takım işler çeviriyor. Bunlar ekonomide de bir takım işler çeviriyor. CHP, MHP bir takım kesimlerle birlikte ‘düşmanım düşmanı dostumdur’ diyerek bu vatan hainleri birlikte hareket ediyorlar. Dün bizi sırtımızdan hançerlediler. Ellerine imkan geçerse, şimdiki yol arkadaşlarının bir çoklarını sırtlarından hançerleyecekler. CHP içlerinden birçoklarını dinlediler, izlediler, şantaj yaptılar. MHP’de içlerinden birçok kişiyi izlediler, dinlediler, şantaj yaptılar. Baykal, benim açıklamamı istiyor. Ben, bunu bilmiş olsam beni dinleyenleri yasaya teslim etmiş olacağım. Yargıya teslim edeceğim. Seni dinleyenler ve izleyenlerin bunlar olduğunu anlayamıyorsan, senin siyasi geçmişine yazıklar olsun. MHP’nin genel başkan yardımcılarını da dinleyenler gözetleyenler bunlar.

30 Martta Pensilvanya ile yol arkadaşlığı yapanlar, gereken cevabı verdiler. Ben milletin ferasetine hayranım. Bütün her şeye rağmen, milletim, 30 Martta gereken cevabı verecek. Şimdi, ama biz sizlerden cesur kararlı adımlar bekliyoruz. Bu bayrak için canınızı vereceğinizi gösterdiniz. Bu vatanı emeğinizle büyütüyorsunuz. Paralel ihanet şebekesi ile mücadelede sizlerin en ön safta durmanızı bekliyoruz.

YURT DIŞI ORGANİZASYONLAR

Kendilerine de defalarca söylemişizdir. Odalar var. ‘Uluslararası organizasyonu birlikte yapın.’ dedik. Ne dediler biliyor musunuz. ‘Biz kendi organizasyonlarımızı kendimiz yaparız dediler. ’Yav niye kendi organizasyonunu yapıyorsunuz. Gelin diğerleri ile beraber el ele verelim. Bu milli bir mesele. Bir araya gelin. ‘Hayır, ben ben ben’. Hayır, biz biz biz. Cumhursaşkarığı seçimlerinden sonra bu mücadele devam edecek.” CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri