Başbakan Erdoğan: Burası Otokratik Bir Rejimle Yönetilen Ülke Değil

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin otokratik rejimle yönetilen bir ülke olmadığını, demokrasiyle idare edilen bir ülke olduğunu söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin otokratik rejimle yönetilen bir ülke olmadığını, demokrasiyle idare edilen bir ülke olduğunu söyledi. Erdoğan, biz dizi açılışta bulunmak üzere geldiği Muğla'da, Cumhuriyet Meydanı'ndaki toplu açılış töreninde halka hitap etti.

Toplam 205 milyon lirayı bulan yatırımları Muğla'ya kazandırdıklarınıve bunları açmak için geldiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, 11 yıldır aşkla çalıştıklarını, millete efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldiklerini söyledi. Eski başbakanlardan merhum Adnan Menderes'in, milletin oyuyla iktidara gelirken, "Yeter! Söz milletin." sloganını kullandığını hatırlatarak, "2002 yılında 3 Kasım seçimlerine giderken biz de, 'Yeter, söz de karar da milletin.' dedik. Milletin kararı üzerinde karar olamaz. Demokraside geçerli olan, milletin kararıdır. Milletimiz sandıkta bizi seçti, emaneti bize yükledi. Merkezde bizi seçtiniz, yerelde de bu görevi verin. Kapı kapı dolaşın, adım atmadığınız yer kalmasın." dedi.

Göreve geldiklerinde Türkiye'nin 230 milyar dolar olan milli gelirini 786 milyar dolara çıkardıklarını ifade eden Erdoğan, ekonomik verilerle nereden nereye geldiklerini anlattı. 23 Nisan 1920'den beri Türkiye'de en yüksek makamın TBMM olduğunu vurgulayarak, "TBMM, Türkiye'nin kalbidir. Yasalar oradan çıkar, hükümetler oradan belirlenir, anlaşmalar orada onaylanır. Millet, yetkisini TBMM eliyle kullanır. Hiç kimse, hiçbir kurum, fani olan hiçbir güç, hiçbiri TBMM'nin üzerinde değildir. Siz sandığa gidersiniz, vekiller sizin adınıza karar verir. Vekilden hoşnutsanız, dört yıl sonra sandık yine önünüze gelir, yeniden seçersiniz. Memnun değilseniz, hadi güle güle dersiniz. Yetki kimde? Sizde. Burası otokratik bir rejimle yönetilen ülke değil, demokrasiyle idare edilen bir ülkedir." şeklinde konuştu.

'MİLLETİN İRADESİ İHTİLÂLLERLE, DARBELERLE ELİNDEN ALINMAK İSTENDİ'

Türkiye'de milletin iradesinin zaman zaman elinden alınmak istendiğini, ihtilâller devrimler olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, her darbede ülkenin 10-15 yıl geriye gittiğini söyledi: "Adalet mülkün esasıdır, zulmün değildir. 11 yıldır bu hizmetleri yaparken milli iradenin gücüne güç katıyoruz. Bizi kapatmak istediler, 330'un üzerinde milletvekiliyle iktidarı kapatmak için yollar aradılar. Milletimizin hayır dualarıyla, aklıselim olan yargı mensuplarıyla AK Parti iktidarı yoluna devam etti." dedi.

KAMER GENÇ'E TEPKİ

CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, eşi Emine Erdoğan'a yönelik sözlerine de tepki gösteren Başbakan Erdoğan, "Kadına şiddete son, el uzatılamaz diyenler Paramento'nun çatısı altında kalıyor da onların partisi onu ödüllendirip muhafaza edebiliyorsa işte o CHP'ye onu sormanız lazım. Lafla kadına siyasi hak verilmez. Lafla kadına koruma, saygı olmaz. Bunlar iane değildir. hakkın teslimidir. Ben konuşamıyorum. Neden konuşamıyorum? Eşim olduğu için konuşamıyorum ama ben görüyorum ki milletim konuşuyor. Biz yine meydanlarda konuşacağız. Adını ağzıma almak ona taltif olur, onun için alamam. Benim milletim, gereğini vakti saati gelince yapar; dört ay var." ifadelerini kullandı.

TBMM'nin güç ve yetkisinin gasp edilmemesi için mücadele ettiklerini vurgulayan Erdoğan, "Milletin kararını yok sayıp kendi şahsi çıkarlarını öne çıkarmaya çalışanlara karşı mücadele ediyoruz. Türkiye'nin sahibi millettir, devletin sahibi millettir, cumhuriyetin sahibi millettir. Söz, karar, yetki milletindir. Türkiye'de çözüm yeri TBMM'dir. Kimin ne derdi varsa TBMM çözer. Meclis dışında çözüm arayanlar, siyaset dışında arayanlar hatalıdır. İktidar partisi, milli irade konusunda hassas olmalıdır. Hiçbir meselenin Meclis dışında yer almasını istemeyiz." dedi.

'6 MİLYON BİRBİRİYLE BARIŞSIN, KUCAKLAŞSIN DİYE BUNU YAPIYORUZ'

Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde geçen yıl şehit olan Piyade Komando Asteğmen Burak Erdi Uysal'ı hatırlatan Başkan Erdoğan, şunları kaydetti: "2 Eylül 2012'den beri Köyceğizli Burak kahramanımızdan sonra terör nedeniyle hamdolsun hiçbir şehit vermedik. Bir yılı aşkın zamandır, Allah'a hamdolsun askerimizi, polisimizi terör nedeniyle kaybetmedik. Birçok şehirlerimizde şehit anne babaları bize şunu söylüyor, 'Keşke bu süreçten daha önce sonuç alınsaydı da bizim yavrumuz da aramızda olsaydı.' diyor. Keşke Türkiye'nin tüm kahramanları bugün aramızda olsaydı. Bir yıldır bu neticeyi elde etmenin mücadelesini veriyoruz. 11 yıldır, gençlerimizin şehit olmadığı bir bahar iklimini oluşturmanın mücadelesini veriyoruz. Çok gencimizi yitirdik. Gençlerimizi toprağa verdiğimiz acı törenlere artık şahit olmuyoruz. Çözüm süreci diye yola çıktık ama birileri bu çözüm sürecinin karşısına dikiliyor. Bunun hangi zihniyet olduğunu biliyorsunuz. Çok ana babanın yüreği yandı ama hamdolsun artık ocaklara ateş düşmüyor. Bu süreci muhafaza etmeliyiz. Bunu muhafaza etmek, güçlendirmek için artık samimiyetle çalışmaya devam edeceğiz. Eğer bu kardeşiniz Diyarbakır'a gidiyor da yüz binlere hitap ederken kalkıp Barzani'yi oraya getiriyorsa, Şiwan Perver'i, şarkılarından türkülerinden dolayı bu ülkeden kovulmuş birini oraya getiriyorsa, bir İbrahim Tatlıses'i orada buluşturuyorsa derdimiz, bu milletin 76 milyon birbiriyle barışsın diye, kucaklaşsın diye bunu yapıyoruz, çünkü bu kucaklaşmaya ihtiyacımız var. Bundan rahatsız olanları biliyorsunuz. Bizi bölmek, parçalamak isteyenler rahatsız oluyor. Şimdi bu oyunu bozuyoruz. Birliğimiz için çok önemli. Anayasa ve yasaların dışına asla çıkmadan, sizin değerlerinizi çiğnemeyecek ve çiğnetmeyeceğiz." CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri