Barış Bektaş: Konya, neden dezavantajlı durumda? 

Siyasi Partilerin Konya’daki il başkanları; siyasi görüşlerini, fikirlerini, şehrin sorunlarını ve çözüm önerilerini Merhaba Gazetesi Siyasetin Nabzı Sayfaları için kaleme aldı.

CHP Konya İl Başkanı Barış Bektaş

Konya, neden dezavantajlı durumda? 

Değerli Konyalı hemşerilerim; önceki yazılarımızda Konya’nın itici gücü tarımın sorunlarına değindik. Esnaf başta olmak üzere tarım sektörünün tüm kesimleri doğrudan etkilediğini anlatmaya çalıştık. Ancak iktidarın tarım politikalarının yanlışlığının sonuçlarına kalmadan kriz doğrudan ayakta kalabilecek esnaf bırakmayacak gibi gözüküyor. Esnafı korumayı hedefleyen bir planlama ve yönetim anlayışı da ufukta gözükmüyor.  

Sayın Cumhurbaşkanı Mecliste oybirliği ile kabul edilmiş bir uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’nden dahi bir gece yarısı, aniden ve kimseye danışmadan bir kararname ile çekilebiliyor. Yani toplumun birçok kesimince benimsenmeyen tasarrufları dahi kolayca icra edecek güce sahip. Ancak konu esnafın, üretenin derdi olunca maalesef o gece yarısı jet kararnameleri göremiyoruz. 5 yandaş müteahhidin kardan yapacakları zarar dahi düşünülür ve onlara milyarlarca lira kaynak aktarılırken esnaf hatırlanmıyor bile. Hasta garantili hastanelerin, yolcu garantili köprü ve otoyolların paraları dolar olarak tıkır tıkır işlerken, bu müteahhitlerin havaalanında ödemesi gereken kiralar dolardan Türk Lirasına tahvil ediliyor. Bunlara milyar dolarlık yardım yapılırken esnafların 1.000 TL kira desteği talepleri bile çeşitli mazeretlerle reddediliyor. Esnafa en küçük hibe yapılmayıp 3 ay sonra ödemesi başlayacak kredi verilip faiz borcu da sırtlarına yükleniyor. Yandaş müteahhitlerin milyarlarca liralık vergileri silinirken esnafın bağ-kur primlerine %30’a varan zam yapılıyor.

Zaten hâlihazırda bir çok yapısal sorunla uğraşan esnafın yalnız bırakıldığı çok açık. Bu konuda defalarca kez esnaflarımı ve temsilcilerini dolaşarak hazırladığımız raporları ve çözüm önerilerini raporlayarak ilgili yerlere ilettik. Ancak iktidar sorunlara kulağını tıkamış durumda ve jet kararnameleri bırakın en küçük idari tasarruflar dahi yapılmıyor. CHP Konya İl Başkanlığı olarak esnafın içinde bulunduğu güçlüğü her zeminde anlatıyoruz ancak iktidar kayıtsız kalmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta artık masa sandalye yakmak noktasına gelecek kadar canı yanmış lokantacı esnafının durumu da iktidarı düşündürmüyor. Esnafın genel durumu dışında bilhassa lokantacılar, kahvehaneciler, kantinciler, bakkallar, servis minibüsçüleri, düğün ve eğlence sektörü gibi birçok esnaf grubu geçmiş birikimlerini dahi tüketmiş durumdadır. Bakkal, manav, kasap, şarküteri gibi esnaflarımız mahalle içlerine kadar girmiş zincir AVM’ler tarafından göz göre göre yok edilmekteler. Bu konulara kafa yormayan iktidar Uzaya gitmekten bahsederek büyük yalanlar ile göz boyamaya devam ediyor. Oysa son 1 yılda 100’ün üzerinde müzisyen vatandaşımız ekonomik nedenlerle intihar ederek canına kıymış durumda. Esnaflardan artık yazar kasa atanları değil kendini yakanları görüyoruz. Ama besleme medya meclis önünde kendini yakan esnafı dahi haber yapmadı. Mevlana meydanında çaresizliğini masasını sandalyesini yakarak gösteren esnafın haberini dahi yapmayan bir havuz medyası kurdu iktidar. İktidarın büyük yalanlarını 24 saat yayınlarken halkının gerçeklerini 1 dakika dahi yayınlamayan besleme basın, esnafın artık evine gidince karnını doyurmakta zorlandığı çocuğunun yüzüne bakamadığını elbette biliyor. İktidar partisi lebaleb kongrelerini insan yığınlarıyla yaparken, dükkanındaki 3-4 masada çiğköfte,tatlı, çorba vb. gibi ürünlerini satmasına izin verilmeyen esnafın sesi neden duyulmaz? Bu insanlar son çare olan masa-sandalye yakınca da duyulmazsa, daha ne yapabilirler. Duymazlar çünkü öncelikleri başka. İktidarın yandaştan, ranttan başka her şeye kulağı kapalı. Üretmeyen, terlemeyen, hak etmeyen ama rant bölüşümüne açık, kolay para peşinde herkesin teklifine açık olan iktidar emekçilerin, esnafın, dar gelirlinin çığlığına sağır. Konyalı çiftçi su diye haykırırken Kanal İstanbul peşinde koşan iktidarın kamu yararı, memleket menfaati değil rant getirisi yüksek projelere hevesli olduğu açık.

Bir başka fahiş derecede yanlış ve haksızlık ise bilhassa Konya esnafına yapılmaya devam ediliyor. Rengi sarıdan kırmızıya dönen iller dahil her yerde esnaf dükkanları açılmışken Konya’da yasaklar devam ediyor. İktidarın standart düşmanı olduğunu, bir yerde doğru dediğine başka yerde yanlış dediğini biliyoruz. Ancak anayasa önünde eşitlik ilkesi hiçbir zaman bu iktidar dönemindeki kadar katledilmemiştir. Konyalının üvey evlat muamelesi görmesinin sebebi 19 yıldır kahir ekseriyetinin iktidara çok güçlü bir destek vermesi midir? Sözü açıldığında oy desteği nedeniyle sitayişle bahsedilen Konya;  esnafın normalleşmesi konusunda neden Türkiye’nin en dezavantajlı ili durumundadır. Bu soruları esnaf adına siyaset yapmakla görevli bir il başkanı olarak sormak zorundayım. Bu tarz soru ve eleştiriler teröristlik ve ihanet gibi lanse edilmek istense de biliyoruz ki; binlerce yıllık kültürümüzde eleştiri ve itiraz bir hak olarak görülmüş olup yönetenlerin de bağırıp çağırmak, düşman ilan etmek yerine usulünce cevap vermesi adettendir. Her Türk vatandaşının cebindeki paranın en az %25’ini her yıl vergi olarak alan iktidarın bu parayı nasıl harcadığı ile ilgili sorulan sorulara cevap vermeyip soru soranları düşmanlaştırması ve marjinal hale getirmesi herhalde verecek sağlıklı cevaplarının olmayışındandır. 19 yıldır bu iktidara vergi veren esnafların iş yapamadıkları ve devlet kararıyla kapatıldıkları 1 yıl içinde devletten hiçbir yardım almamaları elbette eleştirilir. Bırakın yardım almamayı bağkur primleri alınmaya devam eden ve hatta %30 zamlanan esnaf masa sandalye yakınca elbette ki terörist olmayacaktır. Esnafına 3. Dünya ülkeleri kadar dahi destek olmayan siyasi iktidarın kendini hesap veren değil her zaman hesap soran konumunda görüp herkesi paylaması demokrasi anlayışlarının sakatlığına delildir. Madem ki, iktidar seçim sandığı dışında demokrasiye dair hiçbir kural tanımıyor; esnaf odalarının taleplerini görmezden geliyor; o halde esnaf kardeşlerimize çağrımız sandık önlerine konduğunda bu 1 yıllık sürecin nasıl yürütüldüğünü unutmamalarıdır. Demokrasi seçilmişlerin rahat ettirilmesi rejimi değil, seçmenlere hizmet ettikleri rejimdir. Mevcut iktidar yapısı kendisine yakın olan ve ülkedeki tüm köprü,otoyol,hastane,havaalanı gibi tüm kamu ihalelerini verdiği yandaşlarının kardan zararlarını görürken boğazına kadar borca batan esnafı görmüyor ise kime hizmet ettiğinin takdirini siz değerli yurttaşlarımıza bırakıyoruz. Egemenlik bila kaydü-şart milletindir ve öyle de kalacaktır. CHP iktidarında; rantçının değil üretenin baş tacı edildiği, emeğin ve alın terinin karşılığının alındığı, milli kaynakların bir grup değil tüm yurttaşlarca hakça kullanıldığı güzel günlerde buluşmak dileğiyle…

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri