CHP Konya İl Başkanı Barış Bektaş
128 Milyar Dolar Nerede?
Değerli Konyalı hemşehrilerim; içinde bulunduğumuz mübarek ramazan ayının sonuna yaklaştığımız günlerde şimdiden tüm İslam âleminin bayramını kutlar; Çin’in Uygur Türkleri’ne yaptığı ve İsrail’in Filistinlilere yaptığı zulümler başta olmak üzere zulümlerin, sömürünün, acıların, yoksulluğun, açlığın ve eşitsizliğin son bulduğu günlere ulaşmamızı dilerim.
İçinde bulunduğumuz Ramazan ayı nedeniyle beşer olarak açların, yoksulların durumunu anlamamız elbette elzem ve bireysel olarak fakir fukara ile empati yapmak mümkün. Ancak onların durumunu kişisel olarak algılıyor olmamızın öneminin kalmadığı noktadayız. Bu insanları yoksulluğa, açlığa, imkânsızlıklara iten nedenleri tüm yurttaş bilinci içinde ülkemizi güzel günlere götürmek isteyenlerin sorgulaması görev olmalıdır. Yani kamu yönetiminin nasıl laçkalaştığını, beytülmal dediğimiz kamu hazinesinin nasıl yok edildiğinin, fırsat ve gelir adaletsizliğinin nasıl zirve yaptığının Ramazan ayında çok daha iyi anlaşılmış olması yetmez bunun nedenlerinin de sorgulanması gerekli. Bu sorumluluk duygusuyla parti binamıza bir pankart asarak sorduk “128 MİLYAR DOLAR NEREDE?” ve demokratik ülkelerde her sade yurttaşın kendisini yönetenlere kolayca yöneltebileceği bu tarz bir soru nedeniyle, savcılık kararıyla pankartımız kaldırıldı ve suç unsur gibi el konuldu. Bu soru tam da aslında bu mübarek ayda evinde doğru düzgün tencere kaynamayan, çocuklarının beslenmesinden eğitimine kadar sorunlarını çözemeyen, boğazına kadar krediye batmış insanların içinde bulundukları durumun nedeninin sorgulanmasıdır. İntiharların kitleselleştiği ve artık umudun kaybolduğu günlerde bu “128 MİLYAR DOLAR NEREDE?” sorusu tam da içinde bulunduğumuz sosyo-ekonomik şartlarla ilgili bir sorudur ve bırakın görevi siyaset yapmak olan ve hükümeti eleştirmek ve propaganda hakkı gibi anayasal hakları olan CHP Konya İl Başkanı’nı en sade yurttaşımızın dahi sormaya hakkı olan bir sorudur. Zaten mevcut iktidar bırakın 128 Milyar Doları kendinden önceki hükümet döneminde yapılan 5 Milyar Dolarlık döviz satışını soruşturmuş ve dönemin Merkez Bankası başkanı Gazi Erçel’in 19.02.2001 tarihinde devalüasyondan önce 52.000 TL parasını dövize çevirdiği için hapis yattığı süreci başlatmıştır. Başkası 52.000 TL yi dövize çevirince suç ancak devri iktidarınızda kaybolan 128 Milyar Doların bırakın hesabını vermeyi nerede olduğunu sormak dahi suç. Bunu hangi vicdan kabul edebilir?
20 yıla yakın bir süredir ülkeyi yöneten geçmiş cumhuriyet hükümetlerinin birikimlerini özelleştirme adı altında yok etmiş ve geçiş garantili köprü ve otoyollarla, hasta garantili hastanelerle, uçuş garantili havalimanlarıyla henüz doğmamış gelecek nesilleri dahi borçlandırmış bir hükümetten “128 MİLYAR DOLAR NEREDE?” sorusuna sağlıklı bir cevap vermelerini beklemiyoruz. Zaten birbirini yalanlayan hükümet yetkililerinin beyanlarının kimseyi hatta kendilerini dahi tatmin etmediği ortada. Ancak 17.000.000 (17 milyon) adet iyi marka otomobil alınabilecek kadar büyük bir para olan bu paranın nerede olduğunu sorgulayanların sorguya çekildiği bir ülkede olmak demokrasinin geldiği içler acısı noktayı gözler önüne sermekte. Garip gurebanın ve fakir fukaranın hakkı olan 81 milyona ait beytülmal dediğimiz hazinenin parasının hesabını vermek yerine, “128 MİLYAR DOLAR NEREDE?” diye sorgulayan yurttaşlar, siyasetçiler hakkında soruşturma açmak iktidarın içine düştüğü acınası durumu ortaya koymaktadır. Yasaklar, yoksulluk ve yolsuzluk yani 3 Y ile mücadele edeceğini söyleyerek iktidara gelenlerin halkın yoksulluğunu, yapılan yolsuzlukları sorgulayanlara koyduğu yasaklar artık tek kurtuluş çareleri oldu. Ama biz sormaya devam edeceğiz, yetim hakkını yedirmemek için ve alın teriyle evine ekmek götüren milyonlar için soracağız. Rantçılar, yandaşlar sorulardan rahatsız olabilir, yasaklayabilirler ama soru sormanın suç olmadığı tüm dünyada bilinen bir gerçektir ve tüm yurttaşlar soru soracaktır. Ülkesinde üstlendiği Ticaret Bakanlığı görevini hizmet için değil de kendi şirketine ticari kar sağlamak için haksız rekabet yaratarak kamu kaynaklarını talan eden bakanın durumunu sormayacak mıyız? Bu da suç mu? Bu kadar ciddi bir yolsuzluğa bulaşan bir bakan olan Ruhsar Pekcan hanımefendinin tenezzül edip cevap dahi vermemesi değil de bunu sormamız mı suç? AKP iktidarının yok ettiği adalet yapısı gelinen noktada, başında bulunduğu bakanlığa fahiş şartlarla kendi şirketinden dezenfektan satan Ruhsar Pekcan’a değil, Fatih Sultan Mehmet Han’ın türbesinde eli arkada bağlı olan Ekrem İmamoğlu’na soruşturma açmayı uygun görüyor maalesef. Bu bakan hakkında bırakın soruşturmayı kendisine teşekkür edildi. Zaten iktidarın derdi millet olsa bu soruşturmayı yapardı ama yandaşı korumayı tercih etti. Derdi millet olan bir iktidar olsa çözümü de arama iradesi olurdu. Oysa ki; iktidarın derdi yandaşlarının standartlarını arttırmak, vatandaş mağdur olmuş umurlarında mı? Yeter ki, eski bakanları mağdur olmasın; eski Aile ve Çalışma Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un 39.423,00 TL maaşla/huzur hakkıyla KARDEMİR yönetim kuruluna atanması gibi örneğin. Oysa yaklaşık 40 bin TL maaşla yapılan bu atamanın olduğu gün 7 vatandaşımız intihar etti ülkemizde. Sonra gelir adaletsizliği ve yolsuzluktan bahseden herkes terörist ve hain öyle mi? Vatandaşı ekmeğe muhtaç hale getiren iktidar bu sorunu çözmek yerine ucuz ekmek talebini karşılayan HALK EKMEK büfeleri ile uğraşmakta ve yenilerinin açılmasını engellemekte. Halkın dertlerinden ve gündeminden kopmuş bu iktidar milyonlarca insanı açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm etti. Açlıkla uğraşacağına vatandaşına gıda yardımı yapan CHP’li belediyelerin hesaplarına el koyacak kadar siyaseti hizmet etmek değil partizanlık gören ve vatandaşın acil çığlığına rağmen yasakçılığa devam etmekte. Tüm bu olup biteni dilimiz döndüğünce vatandaşımıza anlatıyoruz ve yeniden söylüyoruz CHP iktidarında; rantçının değil üreten baş tacı edilecek, emek ve alın terinin karşılığı alınacak, milli kaynaklar bir grup değil tüm yurttaşlarca hakça paylaşılacaktır. “128 MİLYAR DOLAR NEREDE?” sorumuzu durmadan yineliyor ve cevabın bulunacağı güzel günlerde buluşmak dileğiyle, hemşehrilerimize şimdiden iyi bayramlar diliyoruz…