Türkiye'de trafik kazalarından sonra en fazla ölüm olayı boğulma vakalarında görülüyor. Türkiye'de her yıl yaklaşık 900 kişinin boğulma sonucu hayatını kaybettiği belirtiliyor. Yetkililer, her seferinde özellikle barajlardan ve sulama kanallarından uzak durun çağrısında bulunuyor. Deniz, nehir, göl, sulama kanalı veya havuza yüzmek ya da serinlemek için girenlerin çoğunun yüzme bilmediği ifade ediliyor. Özellikle barajlarda ve su kanallarında yüzmek yasaktır uyarısına rağmen insanlar serinlemek için suya giriyor. Neredeyse her yıl yapılan uyarılara rağmen insanlar barajlarda ve sulama kanallarında yüzmek istiyor. Konya'da da her yıl serinlemek için sulama kanalları ve göletlere girip, hayatını kaybeden gençlerin haberleri duyuluyor.
ASILAN TABELALARA LÜTFEN DİKKAT EDİLSİN
Konya İl Afet ve Acil Durum Müdürü Yıldız Tosun, havaların ısınmasıyla meydana gelebilecek suda boğulma olaylarına karşı uyarılarda bulundu. Havaların ısınmasıyla Konya’da her yıl boğulma vakalarının yaşandığını dile getiren Tosun, daha sonra şunları söyledi: “Köylerdeki gölet ve kanallara serinlemek veya başka nedenlerden giren vatandaşların, sudan cansız bedeni çıkıyor. Boğulmalar genellikle bilinçsizlik ve dikkatsizlikten dolayı meydana geliyor. Boğulma olaylarına karşı yetkililer vatandaşları sıklıkla uyarıyor. Baraj göl gibi yerlerde öncelikle yetkililer tarafından asılan tabelalara dikkat edilmesi ve dibi görünmeyen sulara kesinlikle girilmemesi gerekiyor. Özellikle velilerin küçük yaştaki çocuklarının bu tür yerlere gitmesini önlemesi gerekiyor. Vatandaşlar da bu tür yerlere karşı yetkililerin önlemlerini artırmasını talep ediyor. Gençler, bizim için çok önemli. Gençlerimiz bizim teminatımız. Gençlerimizden gelen kötü haberlere dayanamıyoruz. Lütfen bütün gençlerimiz ve çocuklarımız kurallara dikkat etsinler.”
GENÇLER, ÖZGÜVENİNE YENİK DÜŞMESİN
Konya İHH İnsani Yardım Derneği Arama Kurtarma Sorumlusu Fatih Mızırak da şunları kaydetti: “Yasaklar bizim ülkemizde dinlenmiyor. Sulama kanallarına ve göletlere dalgıçlarımız bile emniyetle ve korkarak iniyorlar. Bütün önlemlerin alınmasına rağmen biz gölete veya sulama kanallarında arama yapmaktan çekiniyoruz. Çünkü su akıcı ve bataklık. Dibi görülmeyen, akarsu olan yerlerden kesinlikle uzak durmak gerekir. Gençlerin bu bilinçte olması lazım. Suya özel kıyafetlerle iniyoruz. Geçen gün bir dalgıç, akıntıya kapıldı. Kanallarda mazgallar olur. Mazgala çarptı, belirde kırıklar oluştu. Gençler, özgüvenine yenilmesin. Gençlere bunu anlatmaya çalışıyoruz ama bilinçsizlik çok fazla. Köylerde bilgilendirmelerin yapılması gerekir. Gençlerimiz heyecan yaşamak istiyorlar. Onların bu heyecanlarını ailelerin bastırmaması gerekir. Aileler, çocuklarının bu enerjisini başka yere yönlendirmesi gerekir. Kamp, izcilik, doğa sporları olabilir. Zaten enerjisini boşaltan, bilinçli bir genç göle, sulama kanalına girmez.”
EMRE ÖZGÜL