Kulesite AVM tarafından düzenlenen “Dünden Bugüne Geleneksel Türk El Sanatları Şöleni” sergisinin 9.’si Konya halkının ziyaretine açıldı. Sergideki el emeği göz nuru eserler büyük ilgi görüyor. Bakır işleme ustası Sedat Parlak ”Kazan, tava, sini ve leğen başta olmak üzere pek çok eşya yapımında kullanılan bakır, duvar süsleri yapımında da yararlanılan bir madendir. Mutfak kültürümüzün öğeleri olan yemekler bakır kaplarda pişirildiği zaman kendine has bir lezzet kazanmaktadır. Bakırcılık özellikle fabrikasyon mutfak gereçleri sebebiyle günümüzde önemini yitirmeye başlamıştır. Eskisi kadar kullanım yoğunluğu bulunmayan bakır eşyalar daha ziyade dekoratif eşya veya hediyelik eşya olarak değerlendirilmektedir. Buna rağmen bakırın ne kadar sağlıklı bir maden olduğunun farkına varanlar bir bakıma bakırı yeniden keşfetmekte ve mutfaklarında kullanmaktadır” dedi.
BAKIR EŞYALAR ÖNEMLİ BİR VİTRİN
Bakır eşyaların zengin Anadolu mutfak kültürü için önemine dikkat çeken Parlak, şunları söyledi: “Bakır eşyalar bakımından önemli bir vitrindir. Mutfak kültürümüzün öğeleri olan yemekler bakır kaplarda pişirildiği zaman kendine has bir lezzet kazanmaktadır. Örnek verilecek olursa bakır tepsilerde veya leğenlerde yoğrulan çiğ köfte, bakır tavalarda kaynatılan pekmezin lezzeti bir başkadır. Öte yandan törenlerde sunulmak üzere toplulukların ortak malı olan bakır kazanlarda yemekler pişirilmesi de başlı başına bir gelenektir. Bakırcılık özellikle “fabrikasyon” mutfak gereçleri sebebiyle günümüzde önemini yitirmeye başlamıştır. Eskisi kadar kullanım yoğunluğu bulunmayan bakır eşyalar daha ziyade dekoratif eşya veya hediyelik eşya olarak değerlendirilmektedir. Buna rağmen bakırın ne kadar sağlıklı bir maden olduğunun farkına varanlar bir bakıma bakırı yeniden keşfetmekte ve mutfaklarında kullanmaktadır” diye konuştu.
YENİ NESİL İLGİ DUYMUYOR
Yeni neslin bakır işlemeciliği sanatına ilgi duymadığını dile getiren Parlak, şunları söyledi: “Günümüzde çıraklık ve kalfalık kurslarında bile yer almayan bakır işlemeciliği sanatının, zirvede olduğu yıllarda çırak olmak bile büyük ustaların tavsiyesine dayanıyordu. Köy ve kasabalarımızda dahi bu sanatı icra eden usta kalmadı. Bakırcılığın son ustası olarak ömrümün yettiği kadar bu sanatı devam ettireceğim. Son yıllardaki plastik, cam ve çelik mutfak eşyalarının hakim olduğu piyasada bakırcılık sanatı neredeyse yok olmak üzere, özellikle halk eğitimi yapan kurumların bakır işleme sanatını gündeme almaları gerekir."
ŞURA SARIOĞLAN