25. Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları Meşalesi’nin Taksim Meydanı’nda Erzurum’a uğurlandığı törenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özak, sporda yaşanan şiddet olaylarının tüm dünyanın sorunu olduğunu dile getirerek, bunun tüm kesimlerin destek vererek aşılabilecek bir konu olduğunu kaydetti.
2004 yılında çıkardıkları yasanın çok iyi olduğunu, ancak uygulamada bazı sorunlar oluştuğunu ve yeni taleplerin gündeme geldiğini anlatan Özak, “Şike ve teşvikle ilgili bir cezai müeyyide Türk Ceza Kanunu’nda yok. Bunu da ilave ettik. Bir takım gelişmelerle bunu meclise sunuyoruz. Bu ayın 17-18’inde Adalet Bakanlığımız ile, İçişleri Bakanlığımız ve Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğümüz ile bir toplantı yapıp son haline getiriyoruz. Meclise sunacağız. Komisyondan sonra meclise inecek. Şubat ayında büyük ihtimal bunu geçirebileceğiz” diye konuştu.
Yasanın çıkmasının bu işin sonu olmayacağını, uygulamasında herkesin desteğine ihtiyaç olduğunu aktaran Devlet Bakanı Özak, şöyle konuştu: “Bu şu demek değil; yeni bir yasa eşittir bu işin sonu geldi. Hayır... Bu işin sonunun gelmesi veya şiddetin azalması sizlerin desteğiyle, taraftarımızın sağduyusuyla, idarecilerimizin demeçlerinin sağduyusuyla, medyamızın yazılarındaki istikrar ve seviyeyle, tabi ki sporcularımızla, hakemlerimizle bir bütün olarak hep beraber mücadele edeceğiz. Yasalar tabi ki önleyici caydırıcı, ama bu bir eğitim süreci. Aileden başlayan, okul öncesinden başlayan, ilköğretimde devam eden, ömür boyu devam eden bir öğretim süreci olacak. Türkiye’ye bu son görüntüler yakışmıyor. Gerçekten dünyada itibarımız azalıyor. Ama bunu kararlı idarecilerle ve kararlılıkla asgariye indirebiliriz. Suç işleyen cezasını görsün. Biz istiyoruz ki anında mahkemeye çıkarılsın, tedbir konulsun, bir sonraki müsabakaya, ama futbolda yapmışsa futbola değil, bütün müsabakalara gelmesin. Kameralarla statlarımızı salonlarımızı donatalım. Biletlere TC kimlik numaralarımızı yazalım. Taraftar temsilciliklerini kulüp temsilciliklerine çevirelim ve özellikle antrenmanlarda maça gidişlerde ve gelişlerde kamp yapılan yerlerde de bu yasayı geçirelim.”
2004 yılında çıkardıkları yasanın çok iyi olduğunu, ancak uygulamada bazı sorunlar oluştuğunu ve yeni taleplerin gündeme geldiğini anlatan Özak, “Şike ve teşvikle ilgili bir cezai müeyyide Türk Ceza Kanunu’nda yok. Bunu da ilave ettik. Bir takım gelişmelerle bunu meclise sunuyoruz. Bu ayın 17-18’inde Adalet Bakanlığımız ile, İçişleri Bakanlığımız ve Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğümüz ile bir toplantı yapıp son haline getiriyoruz. Meclise sunacağız. Komisyondan sonra meclise inecek. Şubat ayında büyük ihtimal bunu geçirebileceğiz” diye konuştu.
Yasanın çıkmasının bu işin sonu olmayacağını, uygulamasında herkesin desteğine ihtiyaç olduğunu aktaran Devlet Bakanı Özak, şöyle konuştu: “Bu şu demek değil; yeni bir yasa eşittir bu işin sonu geldi. Hayır... Bu işin sonunun gelmesi veya şiddetin azalması sizlerin desteğiyle, taraftarımızın sağduyusuyla, idarecilerimizin demeçlerinin sağduyusuyla, medyamızın yazılarındaki istikrar ve seviyeyle, tabi ki sporcularımızla, hakemlerimizle bir bütün olarak hep beraber mücadele edeceğiz. Yasalar tabi ki önleyici caydırıcı, ama bu bir eğitim süreci. Aileden başlayan, okul öncesinden başlayan, ilköğretimde devam eden, ömür boyu devam eden bir öğretim süreci olacak. Türkiye’ye bu son görüntüler yakışmıyor. Gerçekten dünyada itibarımız azalıyor. Ama bunu kararlı idarecilerle ve kararlılıkla asgariye indirebiliriz. Suç işleyen cezasını görsün. Biz istiyoruz ki anında mahkemeye çıkarılsın, tedbir konulsun, bir sonraki müsabakaya, ama futbolda yapmışsa futbola değil, bütün müsabakalara gelmesin. Kameralarla statlarımızı salonlarımızı donatalım. Biletlere TC kimlik numaralarımızı yazalım. Taraftar temsilciliklerini kulüp temsilciliklerine çevirelim ve özellikle antrenmanlarda maça gidişlerde ve gelişlerde kamp yapılan yerlerde de bu yasayı geçirelim.”