Bakan Güler Polise Yetki Açıklaması: Mutabakata Varılmış Böyle Bir Paket Yok

İçişleri Bakanı Güler, polise yetki tartışması ile ilgil, herhangi bir tasarı, paket ya da üzerinde mutabakata varılmış bir tasarı taslağı bulunmadığını söyledi.

İçişleri Bakanı Güler, polise yetki tartışması ile ilgil, herhangi bir tasarı, paket ya da üzerinde mutabakata varılmış bir tasarı taslağı bulunmadığını söyledi. Güler “Hırpalanabilecek bir paket arandı, üzerinde fırtınalar koparılacak bir paket aranıyor herhalde. Bunu demokratikleşme paketinde bulamayınca olmayan bir paket üzerinden görüyorum ki hem basında hem de bazı köşe yazarları sanki böyle bir şey varmış gibi, demokratikleşme paketinin hemen ardından sanki otoriter yetkiler geliyormuş gibi algılamışlar. Bu tamamen yanlıştır. Böyle bir çalışma yoktur.” dedi.

İçişleri Bakanı Muammer Güler, polise yetki tartışması ile ilgili Meclis’te gazetecilerin sorularını yanıtladı. Güler, bu konu ile ilgili herhangi bir tasarı, paket ya da üzerinde mutabakata varılmış bir tasarı taslağı bulunmadığını söyledi. Mukayeseli hukuk alanında AB ülkelerinde ve dünya polisinde önleyici yetkiler ile ilgili bir araştırma yapıldığını belirten Güler, “Hangi ülkeler önleyici tedbir olarak hangi müesseseleri uyguluyor. Bununla ilgili bir çalışmayı sanki bir tasarı şeklinde yapmışlar. Ama şunu özellikle ifade etmek isterim, hırpalanabilecek bir paket arandı, üzerinde fırtınalar koparılacak bir paket aranıyor herhalde. Bunu demokratikleşme paketinde bulamayınca olmayan bir paket üzerinden görüyorum ki hem basında hem de bazı köşe yazarları sanki böyle bir şey varmış gibi, demokratikleşme paketinin hemen ardından sanki otoriter yetkiler geliyormuş gibi algılamışlar. Bu tamamen yanlıştır. Böyle bir çalışma yoktur.” diye konuştu.
Güler şöyle devam etti: “Evrensel hukukta, şöyle bir kural var. Bizim de kabul ettiğimiz, İçişleri Bakanlığı olarak benim de hükümetimizin de 11 yıldan bu yana yapmakta olduğu çalışmalar şudur. Özgürlükler en geniş anlamda kullanılmalıdır. İki, suç işlemesini önlemek kamu düzeninin bozulmasını önlemek, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesini engelleyici faaliyetlere karşı da önleyici tedbirler yani zararın meydana gelmeden, suç işlenmeden, yapılması gereken işlemlerle ilgili olarak da en etkin, en çabuk şekilde davranılmalıdır. Bu dünyanın her yerinde geçerli. Bir de suç işlendikten sonra verilen cezalar caydırıcı olmalıdır. Bu üç temel kural, tüm evrensel hukuk kuralları içinde vardır ve bir çok ülkelerde de bu farklı farklı uygulanıyor. Almanya’da, İngiltere’de, Belçika’da, Fransa’da başka ülkelerde kontrol altına alma diye bir müessese var. Önleme hapsi denilen bir müessese var. Uzaklaştırma denilen müesseseler var. Bunların bir kısmı Türk hukukunda var, bir kısmı yok. Mesela uzaklaştırma dediğimiz tedbir bizde yavaş yavaş bazı şeylere girdi. Belli bir yerden uzaklaştırma var. Belli bir yere girmesi veya belli bir yere gitmesini engelleyici uzaklaştırma tedbiri var. Ama önleme hapsi ya da kontrol altına alma yok. Biz bunlarla ilgili bir araştırma çalışması yaptık. Yoksa hükümetin önüne götürülmüş bir çalışma yok. Hemen demokratikleşme paketinin de ardından böyle bir şey söz konusu değil. Tekrar ediyorum, bir paket yok, bir tasarı yok, üzerinde mutabakata varılan bir tasarı taslağı da yok.”
"BİR ETÜT ÇALIŞMASI"
Bir gazetecinin, “Yani İçişleri Bakanlığı’nın bir araştırma çalışması mı?” şeklindeki sözleri üzerine Güler, “Bir etüt çalışması bu. Dünya polisinin, devletlerin, AB ülkelerinin önleyici anlamda yaptıkları çalışmalar nelerdir, bununla ilgili araştırma. Her zaman yapılır. Bilimsel seviyesinde yapılır, akademi de yapılır, Emniyet Genel Müdürlüğü'nde yapılır. Bunların üzerine çalışılır.” cevabını verdi.
“Taslak haline getirilebilir mi?” sorusuna karşılık Güler, “Hayır, tekrar söylüyorum. Tasarı yok, üzerinde mutabakata varılmış bir tasarı taslağı da yok. Böyle bir paket hiç yok.” ifadesini kullandı.
Konuyla ilgili başka bir soruya karşılık Güler, “Polisin önleyici yetkilerini daha etkin, daha süratli olarak uygulayabilmesi, cezaların caydırıcılığı anlamında da her zaman çalışma olur. Bakın cezaların caydırıcılığı anlamında konuşalım. Türkiye’de tekerrür hükümleri maalesef eksik işletiliyor. Yani, tutuklama süresi diyelim iki yıl. İki yılın altında suçu işleyenlerin, mesela hırsızlık suçlarında bu çok gündeme geldi. Defalarca hırsızlık yapan kişiler maalesef tutuklanmıyor. Ama tekerrür halinde bunların tutuklama sınırları eşiğine getirilmesine ilişkin sürekli tartışılan bir konu var. Bu, Adalet Bakanlığı’nca tartışılır, bakılır. Kamuoyunda, ilgili kurullarda tartışılır. Böyle bir ihtiyaç varsa zamanı gelince gündeme getirilir ama şu anda böyle bir şey yok.” dedi.
CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri