MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına soru önergesi verdi.
Seyfettin Yılmaz, soru önergesinde Bakan Fikri Işık'a 26 Şubat 2014 tarihinde Başbakan ve bakanların dinlenilmesi ile ilgili yaptığı şu açıklamasını hatırlattı: "Arkadaşlar, ben o ses kayıtlarını ilk dinlediğimde çok açık bir şekilde montaj olduğunu hissettim. iki kişi konuşurken; birisi sessiz ve kısık sesle konuşurken, diğerinin bağırması psikoloji açıdan çok normal durum olmaz. Bu çok açık ve net bir montaj.' demiştiniz. 6 Ekim 2014 tarihli açıklamanızda 'Kriptoyu yazan, sertifikayı oluşturan, güvenlik mekanizmalarını kurgulayan ve başka yerde dinleyen, işbirliği yapmazsa kriptolu telefon dinlenemez. Paralel yapının, ülkemizin ulusal çıkarlarına yönelik tehdidinin en somutlaştığı alanlardan biri, kriptolu telefonların dinlenmesi. Bunu ancak tamamen örgütlü bir yapı başarabilir. Bazıları 'örgüt nerede?' falan diyor, örgüt burada. Eğer örgüt olmasaydı, kriptolu telefonlar dinlenemezdi. Şu anda Cumhuriyet savcılığı ciddi bir soruşturmayı yürütüyor. İnanıyorum ki kimin suçu varsa tek tek ortaya çıkartılır ve suçlular gereken cezayı alır. Bir ülkenin en üst düzey yetkililerinin, devletin sunduğu imkanlar kullanılarak dinlenmesi, alenen bir casusluk ve vatana ihanettir.' dediniz."
BAKAN IŞIK'A 'HİSSETME' SORULARI
MHP'li Yılmaz bu bağlamda Bakan Işık'a şu soruları yöneltti:
- İlk açıklamada dinlemelerin montaj olduğunu hissetmişken ikinci yaptığınız açıklamada devletin en üst düzey yetkililerinin ve yakınlarının dinlendiğine nasıl karar verdiniz?
- Eğer dinlemeler gerçek ise dinlemelerdeki suç ve suçlularla ilgili ne düşünüyorsunuz?
İfadeleriniz arasındaki bu çelişkinin sebebi nedir?
- Teknik takiplerin zorlaştıran ve dolayısı ile suçun takibi ve belirlenmesinde sıkıntı yaratacak TCK düzenlemesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
CİHAN