Bahçeli yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Anayasa konusundaki yaklaşımlarımız nettir. Yeni anayasanın yapılması en kesin dileğimizdir. Cumhuriyetin lafzına zarar vermeyecek Türk kimliğinin zedelenmesine fırsat vermeyecek bir anayasa olmalıdır. Diğer etnik dillerin karşısındayız. Değiştirilmesi teklif edilemeyecek madddelere sadakat gösterilmelidir.
Anayasanın ilk 4 maddesinden ödün vermenin , Türk kimliğinin tahrif edilmesinin karşısındayız. Dün ne diyorsak bugün de aynı çizgideyiz...
Birliğini kaybetmiş toplumlar varlıklarını uzun süre devam ettiremez. Yapılacak anayasa milli ve manevi değerleri teminat altına almalı, Cumhuriyet'e milli birliğe sahip çıkan bir anlayışa sahip olmalıdır.
Vatanı bölecek bunalıma, teröre kucak açacak sapmaya karşı uyanık olmalıyız. Vatandaşlık kavramları üzerinden başlatılan ve anadili içine alan baskıların nerede duracağı bilinmemektedir.
29 ekim 1923 tarihinde Atatürk tarafından belirlenmiş inançlar bütünü dikkate alınmalıdır. Devletrimizin Türkiye Cumhuriyeti, milletimizin Türk milleti, dilimizin Türkçe ve bayrağımız Türk bayrağıdır. Bunların dışında talepler mümkün değildir.
Bunlar milletin kıpkırmızı çizgileridir. Anayasadan bizim anladığımız bunlardır. AKP -BDP buyurdu diye vazgeçmemiz söz konusu değildir. Erdoğan 48 maddenin hemen çıkarılması yerine bununla neyi amaçladığını açıklamalıdır.
Meclis Başkanının liderler turu Anayasa Uzlaşma Komisyonunun motivasyonunu yenilemiştir. Uzlaşılan 48 madde yabana atılmayacak kadar önemlidir. Anayasa komisyonunu sabote etmek doğru görülmeyecektir..
Bugünlerde Anayasa uzlaşma Komisyonunu bitirecek adımlardan uzak durulmalı...
48 maddenin genel kurula getirilmesi zamansız ve gereksizdir. PKK-AKP arasında anayasa konusunda bir fikir birliği sağlanmışsa Anayasa Uzlaşma Komisyonundan ayrılmalarında sakınca yoktur.
Üzerinde uzlaşılamayan maddelerin millete bırakılması en sağlıklı yoldur.
Başbakanın inandırıcılığı kalmamıştır. Memur-Sen iftarında Başbakan unutmasın kendisinin oradaki sözleri bir aldatma olduğundan aşağılık yakıştırmasını hak etmektedir.
AKP himayesi altında çalışan çöküş lobisi bölünmeyi amaçlayan süreçtir.
"Hükümet adım at" kampanyası PKK'nın şovuna dönüşmüş Başbakan bunlara çanak tutmuştur.
İmralı canisi ikinci aşamaya gelinmedi derken birincinin bitmediğini söylemiştir.
Taksimin göbeğinde pala savuran saldırganı dışarı kim kaçırmıştır? Fas'a nasıl gitti kim tarafından finanse edildi? Kadınlara tekmek atma hakkını nereden bulmaktadır? Kimin adına hareket etmektedir?
Kaynak: Haber7