Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni hükümetin tek hedefinin Recep Tayyip Erdoğan'ın ikbal ve çıkarlarına hizmet olduğunu söyledi.
Partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Bahçeli, Türkiye'nin hayatın her alanında gerildiğini ve tökezlemekte olduğunu kaydetti. "Sürekli ertelenen, ertelendikçe büyüyen, büyüdükçe içinden çıkılmaz hal alan derin ve köklü sorunlar ülkemizi ciddi şekilde tehdit etmektedir." diyen Bahçeli, istikrar ve güvenliğin hükümet kaynaklı ihmalkârlığın, vizyonsuzluğun, hedefsizliğin kurbanı olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin vahim, vahim olduğu kadar da ölçüsüz, ilkesiz, yönsüz, yolsuz ve kontrolsüz bir sürecin tüm ağırlığını yaşamakta olduğunu anlatan Bahçeli, parti olarak, milletin sıkıntı ve sorunlarının tahammül ve dayanma eşiğini çoktan geçtiğini düşündüklerini belirtti.
"Yeni diye sunulan, yeni diye yutturulmaya, yeni imajıyla yedirilmeye çalışılan her şeyin yeğni ve yenilgi olduğunu ibretle görüyoruz." diyen Bahçeli, ihanetin yeni bir dalgası, çözülmenin yeni bir fazı, bölücülüğün yepyeni bir furyasının düne eklemlenerek, düne iliştirilerek ilerletileceğini vurguladı.
"HÜKÜMET ERDOĞAN'A ZİMMETLENDİ"
Yeni AK Parti hükümetinin niyet, mizaç ve maksadının baştan sorunlu, baştan hasarlı olduğunu dile getiren Bahçeli, hükümetin iplerinin hala Erdoğan’ın elinde olduğuna dikkat çekti. Bu hükümetin Erdoğan’a zimmetlendiğini belirten Bahçeli, 62. hükümetin gelip geçici olduğu kadar bağımlı, tutsak, havası inik, başı eğik olduğunun altını çizdi.
62’nci hükümet programında "Yeni Türkiye, yeni Anayasa, paralel yapıyla mücadele ve sözde çözüm süreci"nin öne çıkan ve göze çarpan dört ana vurgu olduğunu ifade eden Bahçeli, programın Çankaya’da hazırlanıp Davutoğlu’nun önüne koyulduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 62’nci Hükümet’in ruhunu haczettiğini, iradesini gasp ettiğini belirten Bahçeli, Davutoğlu'nun siyasi velayet altına girdiğini, Erdoğan vasiliğine ve vesayetine boyun eğdiğini kaydetti. "Yeni Hükümet’in tek hedefi Recep Tayyip Erdoğan’ın ikbal ve çıkarlarına hizmettir." diyen Bahçeli, "Sırf bu yüzden 62’nci Hükümet bir Erdoğan kumpası, bir Erdoğan komplosudur ve tepeden tırnağa zincirli, A’dan Z’ye prangalıdır. Eskinin bir türevi, eskinin bir yansıması, son 12 yıllık başarısızlığın mirasçısı olan 62’nci Hükümet ve başındaki zat aslında yeniye, yenilenmeye ve yeni olan her şeye tümden uzaktır. Ağzından restorasyon kelimesi düşmeyen, saçma sapan nakillerle, özenti ve kopya kavramlarla Türkiye’nin gerçeklerini örten, yeni Türkiye tetikçiliği yapan Başbakan ve hükümeti 12 yıllık bozgunun miadı dolmuş ürünüdür. Türkiye’yi bölücülüğün kör testeresiyle restore etmeye, rejim ve sisteme yeni kılıflı zehirli hançer saplamaya azmeden bugünkü güruhun önce kendisini yenilemesi ve kirli emellerini gözden geçirmesi en halisane temennimizdir." diye konuştu.
"AKLI SIRA YENİ TEAMÜL OLUŞTURMANIN PEŞİNDE"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, aklı sıra yeni teamül oluşturmanın peşinde olduğuna dikkat çeken Bahçeli, şöyle devam etti: "Daha bir haftalık Cumhurbaşkanı olmasına rağmen Türkiye’yi germiş ve rahatsız etmiştir. Erdoğan’ın eski alışkanlıklarından kurtulmaya ve arınmaya niyeti yoktur. Kendisi, bu zamana kadar 11 cumhurbaşkanına evsahipliği yapmış olan Çankaya’da oturmama tercihini teamül değişikliği olarak yorumlamaktadır. Erdoğan’ın yeni ikamet adresi ise Atatürk Orman Çiftliği’nde 150 dönümlük arazi üzerine hukuksuz şekilde bina edilen sözde 'Ak Saray' olacaktır. 'Bu fakirin o proje üzerinde çok emeği var' sözleriyle yeni sarayı sahiplenen milyarder Erdoğan debdebe sevdasındadır. Çankaya’daki Cumhurbaşkanı yerleşkesini de Başbakan ve hükümeti kullanacaktır. Açıklamalardan çıkan sonuç bu yöndedir. Küçük bir bağ evinden 91 yıllık birikime uzanan Çankaya Köşkü’nü kullanmamanın kanunen bir yaptırımı yoktur. Kaldı ki böylesi bir müeyyide olsa bile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın buna uyacağını kimse söyleyemeyecektir. Zira geçmişi her şeyin tanığıdır. Bizim anlayamadığımız taraf, Çankaya’nın manevi varlığından Erdoğan’ın niçin rahatsızlık duyduğudur. Çankaya, millet ve Cumhuriyet’e mal olmuş milli ve tarihi bir simgedir. Başbakanlığa tahsis edilecek olması da değersizleştirme ve manevi mevkiini düşürme hazırlığıdır. Gazi Mustafa Kemal’in Çankaya duvarlardan çınlayan sesi mi Erdoğan’ı gocundurmaktadır? Türkiye Cumhuriyeti’nin bir asra yaklaşan birikim ve heybeti mi Erdoğan’ı ürkütmektedir? Şayet mesele yeni teamül oluşturmak ise bilinsin ki, Çankaya’yla ilgili tasarrufun adı teamül değil; korsanlık, dayatma, yangından mal kaçırma, aşağılama ve küçümsemedir. Demokrasiyle yönetilen ülkelerde kişiye bağlı teamüller olmayacak, olamayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin sembolü olan Çankaya’ya oturmamakla geçmişten intikam alınacağı, geçmişin silineceği hesaplanıyorsa; bu devletin kişilerle kaim ve baki olmayacağını hatırlatmayı görev sayarım. 12’nci Cumhurbaşkanı’nın Çankaya’da oturmama kararı kendisinin bileceği bir iştir. Şimdiden söylüyorum, Milliyetçi Hareket Partisi’nin iktidarında, AKP’ye ait ne kadar yanlış ve marazi uygulama varsa düzeltilecek ve hak yerini bulacaktır. Bilinmesinde fayda görüyorum ki, Çankaya’ya anlam yükleyen, layık olduğu değeri veren yaşanmış on yılların yanı sıra aziz Türk milletinin haslet ve isabetli seçimidir." CİHAN