Bağımlılıkla topyekûn mücadele etmeliyiz

‘Şehre Hizmet Edenler’ başlıklı Ramazan serimizin bugünkü konuğu Konya Bağımlılıkla Mücadele Derneği oldu. Konya Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Mehmet Demirel, “Bağımlılıkla mücadelede bütün STK’ların bu meseleye ortak bir el atması gerek” dedi

2017 yılından bu yana çeşitli faaliyetleriyle bağımlılıkla mücadele eden ve madde bağımlılığı ile mücadelede koruyucu ve önleyici çalışmalar yaparak bağımlılığın gelişmesini engellemek amacıyla çalışmalar yaparak bağımlılıkla mücadelede kamuoyu oluşturma vizyonu ile hareket eden Konya Bağımlılıkla Mücadele Derneği, Şehre Hizmet Edenlerin bugünkü konuğu oldu. Konya Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Mehmet Demirel, “Daha çok madde bağımlılığı ile ilgileniyoruz. Madde bağımlılığı günden güne artan oranları barındırıyor. Bizse dernek olarak daha çok bağımlı olanlarla değil, bağımlı olmayanların bağımlı olmamaları için çaba harcıyoruz. Burada tabii ki sivil toplum örgütlerine birçok görev düşüyor. Bunun yanında yerel yönetimlere, valiliklere en başta devlete çok büyük sorumluluk düşüyor. Bu görev ve sorumluluklar yapıldığı zaman inşallah bu bağımlılığın da hakkından geleceğiz” şeklinde konuştu.

İNSANLAR BAĞIMLI OLMASIN DİYE ÇALIŞIYORUZ

**Bağımlılıkla Mücadele Derneği hakkında neler söylersiniz?

-Bağımlılıkla Mücadele Derneği olarak 2017 yılından beri İç Anadolu bölgemizde hizmet veriyoruz. İç Anadolu bölgemizde diyorum çünkü çeşitli illere seminer vermek için davet ediliriz. Gönüllülerden oluşan bir yönetimimiz var. Valilik bünyesinde faaliyet gösteren bağımlılıkla mücadele kurulunun toplantılarına katılıyoruz. Amacımız bağımlılarla ilgilenmekten çok bağımlı olmayan insanların bağımlı olmamaları için çalışmak. Daha çok insanların bağımlılığa bulaşmaması bizim esas uzmanlık konumuz. Bu konuda çalışan uzman arkadaşlarımız var. Çalışmalarımız daha çok bağımlı olmayanlarla alakalı.

BAĞIMLILIK ORANLARI GÜNDEN GÜNE ARTIYOR

**Bağımlılığı nasıl tanımlarsınız?

-Bağımlılığın çeşitleri var. Teknoloji bağımlılığı, madde bağımlılığı, sigara bağımlılığı gibi birçok bağımlılık türü var. Biz daha çok madde bağımlılığı ile ilgileniyoruz. Madde bağımlılığı günden güne artan oranları barındırıyor. Bizse dernek olarak daha çok bağımlı olanlarla değil, bağımlı olmayanların bağımlı olmamaları için çaba harcıyoruz. Burada tabii ki sivil toplum örgütlerine birçok görev düşüyor. Bunun yanında yerel yönetimlere, valiliklere en başta devlete çok büyük sorumluluk düşüyor. Bu görev ve sorumluluklar yapıldığı zaman inşallah bu bağımlılığın da hakkından geleceğiz. Ama şöyle bir yanlışın içerisine de kesinlikle düşülmemesi gerekiyor. Dünyada özellikle Avrupa'da bağımlılık oranı %30 civarında. Yani Avrupa ülkelerinde 3 insandan bir tanesi bağımlı. Baktığımız zaman biz Avrupa'ya göre çok iyi bir konumdayız gibi bir yanlışı asla düşünmemeliyiz. Çünkü ülkemizde de her geçen gün artıyor bağımlılık oranı. Buna ek olarak yeni hastalıklar da ortaya çıkıyor maalesef. Mesela bugün toplumda yaygınlaşan eşcinsel dernekler var. Bu durum da bağımlılıkla açıklanabilen bir durum. Tüm bu insanlarla da birilerinin ilgilenmesi gerekiyor.

BİLİNÇLİ BİR ANNE NARKOTİK POLİSİNDEN DAHA ETKİLİDİR

**Yaptığınız faaliyetler hakkında ne söylersiniz?

-Servis şoförlerine eğitimler veriyoruz. Çocuklara ulaşan, onlara uzanan kitleler servis şoförleri. Biz okullara giden çocukları en iyi takip edenlerin servis şoförleri olduğunu düşünüyoruz. Bunun için servis şoförlerine yönelik eğitimler yaptık Bu arada bağımlılık 13 yaş ile genelde 30 yaş arasındaki insanları kapsıyor. Bu konuda bağımlılığa uzanan yollar var. Kişiyi neler bağımlı yapıyor, bunlarla ilgili yolları incelemek gerekir. Bağımlılığa giden yollar nasıl takip edilebilir, nasıl bu hastalıklardan korunulabilir bununla ilgili çalışmalarımız var.  Derneğimize çeşitli oluşumlardan da talepler gelir. Bu talepler doğrultusunda eğitim çalışmalarımız da oluyor. Bu konuda bir bağımlılığı önlemenin en güzel yolu aileye bizzat ulaşmaktır. Yani anneye ulaşmaktır. Bu vesile ile annelere eğitimler veriyoruz. Çünkü gerçekten annenin rolü bir narkotik polisinden çok daha önemlidir. Eğer siz anneyi iyi bir şekilde eğitir bilinçlendirirseniz çok daha faydalı bir iş yapmış olursunuz. Sene içinde birçok çalışmamız da oluyor. Mesela bazı okullarda öğrencilere bağımlılıkla alakalı seminerler veriyoruz. Şimdi bazı okullarda potansiyel öğrenciler oluyor. Bu öğrenciler uzman kişiler tarafından belirleniyor. İşte parçalanmış ailelerin çocukları olabiliyor bu çocuklar. Bu çocuklarla özel ilgilenmek gerekiyor. Çünkü o çocuklarla ilgilenilmediğini zaman geleceğin potansiyel bağımlıları ya da geleceğin potansiyel suç makineleri ortaya çıkabilir.

GENÇLERİN SORUNLARI ONLARI BAĞIMLILIĞA İTİYOR

**Sizce bir insan neden bağımlı olur?

-Bu gerçekten sorulması gereken bir soru. Yine bu konu devletin de kulak kabartması gereken bir konu. İnsan neden bağımlı oluru doğru anlarsak bu soruna getireceğimiz çözümler de isabetli olacaktır. İnsan yaratılıştan itibaren hayatını belirli bir düzene göre şekillendiren varlıktır. Tabi bir kişinin yaşamı boyunca geçirdiği dönemler var. İşte çocukluk dönemi, ergenlik dönemi, gençlik dönemi, yetişkinlik dönemi gibi dönemler. Tüm bu süreçte insanın hayatında hiç boşluk bırakmamak gerekiyor. Boşluk bıraktığınız bir yerde insanın hayatını mutlaka birileri ya da bir şeyler dolduruyor. Baktığınız zaman devletin de bununla alakalı bir proje geliştirmesi gerek. Mesela burada Adalet Bakanlığına, İçişleri Bakanlığına düşen görevler de var. Sadece bakanlıklara değil; belediyelere, muhtarlıklara düşen görevler var. Bugün ne yazık ki gençliğimizin önünde türlü problemler var. Bu sorunlar da gençlerimizi bağımlılığa yöneltebiliyor. Mesela gençlerimiz bugün kolay para kazanmaya yönlendiriliyor. Şans oyunlarına yönlendiriliyor. Buradan çok para kazanılabileceği sanan bir gencimiz beynini ve zihnini bu meşguliyetlerle dolduruyor. Ardından başarısız olunca potansiyel bir bağımlı ortaya çıkabiliyor. Veya işsiz bir birey belli bir dönem sonra bağımlı olabiliyor. Burada ne yazık ki eğitim sisteminde uygulanan yanlış politikaların da etkisi var. Hülasa bir gencin boşluğa düşmesi ve bir arayışa girmesi onu bağımlı yapabiliyor. Gençlerimiz arasında gerçekten çok büyük sıkıntılar var. Bunları görmeliyiz. Bu sorunlar da bireyin bağımlı olmasına neden olabiliyor. Bu konuda en büyük etkenlerden bir tanesi işsizlik. Gençliğimiz önünü karanlık gördükçe de bu sorunlar artarak devam edecektir. Gençlerin karamsar tavırları, kaygıları bağımlılığı ortaya çıkaracak bir durum. Onun için devletin bu konularda gerçekten çok ciddi önlemler alması gerekiyor. Ne yazık ki önlem almak için de çok gecikiyoruz. Bu gecikmenin önüne bir an önce geçmemiz lazım.

KİŞİYE MEŞGULİYET KATARAK BAĞIMLILIKTAN UZAK TUTABİLİRİZ

**Bağımlılığı önlemek için neler yapılabilir?

-Gençlerimizde gerçek bir meşguliyet olmadığı zaman bağımlılık oranlarında doğrudan bir artış görmekteyiz. Bu durumun bağımlılığa etkisi kesinlikle çok yüksek. Burada bütün hastalıkların en hızlı bir şekilde revize edilmesi lazım. Gençlerin sanatsal, kültürel faaliyetlere yönlendirilmesi gerekir. Konu yine eğitime dayanıyor. Bugün bir başka sıkıntı da çocuklarımızın tıpkı bir yarış atı gibi sınavdan sınava koşuyor olmaları. Sanatla ilgilenecek zamanları, sporla ilgilenecek zamanları yok gençlerimizin. Yine gençlerimizin sosyal aktivitelere katılmaları, belli organizasyonlara katılmaları gerekiyor. Esasen biz bir genci hoşuna gidebilecek, onun ilgisini çekebilecek aktivitelere yönlendirmiş olduğumuz zaman bağımlılıktan kurtarabiliriz. Bizim harekete geçerek bağımlılığı meydana getiren unsurları ortadan kaldırmamız lazım. İnşallah toplumumuz bir an önce bilinçlenir ve devletimiz de bir an önce gereken önlemleri alır da insanlar bağımlılıktan kurtulur. Bağımlılığın ne kadar tehlikeli bir şey olduğunu görmek istiyorsanız bağımlı bir aileyi ziyaret edin. Bugün bir bağımlı annesi diyor ki alın çocuğumu götürün. Hapse attırın, trafik kazası geçirsin ölsün. Şu ifadelere bakın. Bunlar bir anneden çıkıyor. Düşünün ne kadar eziyet verici bir durum. Hiç bir anne böyle bir cümleyi kuramaz. Ama nasıl bir sıkıntıyla karşı karşıya da böyle bir cümle kurabiliyor değil mi?  Yani bunlar gerçekten üzerinde durulması gereken konular.

HERKESE BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR

**Son olarak neler eklemek istersiniz?

-Bağımlılıkla mücadele konusunda herkes bir şeyler yaptığını düşünüyor. Ama biz şunu söylüyoruz: bütün STK’ların bu meseleye ortak bir el atması gerek. Bazı konularda da seslerini yükseltmeleri gerek STK’ların. Ben bu konuda maalesef Konya'daki STK’ları sessiz görüyorum. Bugün bir sivil toplum örgütü nedir? Devletin eksik kaldığı yönleri dile getiren kurumlardır. Ama ben maalesef gerek Türkiye'deki gerek Konyamızdaki sivil toplum örgütlerinin bu konuda sessiz kaldıklarını üzülerek izliyorum. Acaba sessiz kalmalarının altında ne gibi sebepler var. Oysa bu ülkenin bir hastalığına bizim mutlaka çözüm üretmemiz lazım. Burada bir sıkıntı varsa bizim mutlaka olaya el atmamız gerek. Devlet büyüklerimiz bağımlılığın önüne geçici faaliyetleri meydana getirmeli fakat sivil toplum örgütleri de üzerlerine düşen görevi yapmalı. Sizin gibi basın yayın organlarına da önemli işler düşüyor bu noktada. Uyarıcı ve bilgilendirici çalışmalar yapmalısınız.

EYYÜB KARAKUZU

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ramazan Haberleri