Babuşçu: Erdoğan İle Olmak Milletle Olmaktır.

AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti 1. Olağanüstü Kongre öncesi basın toplantısı düzenledi. Yeni dönende bazı kesimlerin yeni Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında...

AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti 1. Olağanüstü Kongre öncesi basın toplantısı düzenledi. Yeni dönende bazı kesimlerin yeni Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında gerilimli süreç yaşanması için kampanya başlattıklarını savunan Babuşçu, "Başta Davutoğlu olmak üzere Ak Parti'deki herkes şu gerçeği bir şuur seviyesinde özümsemiştir: Erdoğan'la olmak milletle olmaktır. Nitekim Davutoğlu çok daha önceden yeni dönemde muhtemel Başbakan'ın nasıl olması gerektiğini tanımlarken şöyle demişti: Silik birisi olması gerekmiyor, problem çıkaran biri olması da.” dedi.

Babuşçu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın da katıldığı partisinin İstanbul İl Başkanlığı'ndaki toplantıda dikkat çeken açıklamalar yaptı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milliyetçi Hareket Partisi'ni (MHP) eleştiren Babuşçu, yeni dönemde Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık arasında gerilim olmasını bekleyenlerin yeni tahrik ve kampanyalara başladığını ileri sürdü. Babuşçu, "Örneğin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Kukla Başbakan dönemi başladı' diyerek kendince işaret fişeğini çakıyor. Malum medyanın kalemşörleri 'Bakalım Davutoğlu nasıl bir çizgi izleyecek, Erdoğan'ın yörüngesine mi hapsolacak yoksa kişilikli bir Başbakan mı olacak' türünden yazılarla yeni döneme dair hayal ve hevesler ortaya koyuyorlar. Amaçları bir kere daha Erdoğan ile millet arasına mesafe koymayı başarmak. Biz de diyoruz ki; bu zamana kadar başaramadınız, bundan sonra da başaramayacaksınız." ifadelerini kullandı.

Yeni dönem ve yeni genel başkana ilişkin konuşan Babuşçu, "Başta Davutoğlu olmak üzere Ak Parti'deki herkes şu gerçeği bir şuur seviyesinde özümsemiştir. Erdoğan ile olmak milletle olmak demektir. Nitekim Sayın Davutoğlu çok daha önceden yeni dönemde muhtemel Başbakan'ın nasıl olması gerektiğini tanımlarken şöyle demişti: ‘Silik birisi olması gerekmiyor. Problem çıkaran birisi olması da.' Dolayısıyla Kılıçdaroğlu ve onun gibi düşününler boşuna hayal kurmasın. Sayın Genel Başkan Adayımız 27'sinde delegelerin oyu ile seçildiğinde Türkiye'nin önünde artık yeni bir ufuk var. Bu yeni ufukta çözüm süreci, yeni ufukta yeni bir anayasa ve bu yeni ufukta paralelle kesintisiz mücadele söz konusu olacak. Yeni Başbakanımız kukla olmayacak kadar kişilikli, Erdoğan ile olmanın milletle olmak demek olduğunu bilecek kadar da şuurludur." şeklinde konuştu.

Partisi'ndeki yeni süreci değerlendirirken karar organlarının ortak iradesiyle Ahmet Davutoğlu isminin ortaya çıktığını belirten Babuşçu, "27 Ağustos'ta Ankara'da yapılacak kongremizde bize yakışan tarihi bir sorumluluk ve vakar içinde ama aynı zamanda büyük bir coşku ve heyecan içinde yapılacak ve yeni Genel Başkanımız ve Başbakanımız etrafında nasıl birlik ve beraberlik içinde kenetlendiğimizi dünyaya göstereceğiz." ifadesini kullandı.

CHP ve MHP'nin demokrasi açısından bilinçli, sağlıklı ve planlı projelere dayalı bir muhalefet sergilemekten uzak olduğunu savunan Babuşçu, "Son dönemde muhalefet anlayışlarını bütünüyle Pensilvanya'ya ihale etmiş durumdalar. Gerek 30 Mart gerekse Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair kampanya ve çalışmalarını Pensilvanya'nın yörüngesinde gerçekleştirdiler." ifadesini kullandı.

Babuşçu, ‘paralel yapı’ iddialarına da devam etti. Hizmet Hareketi ve Hocaefendi’ye yüklenen Babuşçu; şunları söyledi: “Paralel yapı kendi mevhum hedeflerine ulaşmak için her yolu mübah, her ahlaksızlığı meşru saymakta, kendi örgüt amaçlarına ulaşmak için milli güvenliği bile hiçe sayan ve bu yolda her türlü dış mihrakla her türlü karanlık ilişki içine girmekten çekinmeyen ibretlik görüntü sergilemektedir.

Bu yapı bu ülkenin Cumhurbaşkanını, Başbakanının, Genel Kurmay Başkanı'nı, bakanlarını dinledi. Bu yapı ulusal güvenlik açısından en önemli ve en kritik toplantılarını dinleyip başka odaklara servis etti. Bu yapı insanlarımıza kumpaslar kurdu. Kurgulanmış montaj ve dublajlarla kendine karşı gördüğü herkesi itibarsızlaştırmaya ve ortadan kaldırmaya çalıştı. Tüm bunları yaparken gözümüzün içine baka baka ve zekamızla alay ederek her türlü yalanı söylemeye devam ettiler ve ediyorlar.

Pensilvanya'daki zat her fırsatta 'siyasetle ilgimiz yok, siyaset üstüyüz' dedi ama doğrusu kargaları bile güldürdü. En son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir yandan tarafsızmış gibi görünüp bir yandan da ihlası ekmel, ahlakı ekmel komedisiyle bu milletin zekasıyla alay ettiler. Sisayetle alakamız yok, devleti ele geçirmeye çalışmıyoruz diyenler bu ülkenin seçilmiş hükümetine karşı en aşağılık darbe tezgahlamaya kalktılar."

Türkiye'de kendi dışında kalan bütün cemaat, grup ve stklara karşı her zaman düşmanca davranıp her türlü karalama itibarszlaştırma ve yok etme çabası içinde oldular. Mazlumlara yardım götüren TIR'ları engellemeye kalktılar. Kardeş coğrafyalara yardım eden kuruluşları uluslararası kamuoyunda terörist gibi göstermek için ellerinden geleni yaptılar. Tüm bunları yaparken de o kadar çok yalana tezvirata ve aynı çevreleri aynı anda hem İrancı olmakla, hem de El Kaideci olmakla, hem İşidci olmakla vs ile suçladılar.

Bu nasıl bir hoşgörü ki ağzınızdan beddular düşmüyor. Bu nasıl Müslümanlık ki, bu ülkenin Başbakan'ına içinde yezid, kafir ve bu gibi geçen laflarla her türlü hakareti etmekten geri durmuyorlar. İşin asıl ilginç yanı paralel yapı bu boyutları ile deşifre edilmeden önce her fırsatta bu yapının devletten temizlenmesi gerektiğini söyleyenler, Ak Parti bu temizliğe başlayınca tamamen paralelci kesildiler. Bu ibretlik tabloyu milletimiz asla unutmaz, affetmez ve zaten affetmiyor da."

CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri