Konyaspor’la birebir ilgilenen bazı arkadaşlar soruyor…
“Mübarek Ramazan Ayı”na girdik, Konyaspor’u yönetenleri eleştirmeye devam edecek misin ya da üslubun biraz yumuşayacak mı?” diye…
Valla düşünmedim değil…
Belden aşağı vuruşlar olmadığı sürece “süt dökmüş kedi” gibi olacağım sözünü verdim kendi kendime… Hele de Bahattin Karapınar’ın “sana hakkımı helal etmiyorum” sözlerinden sonra “kul hakkı”yla öbür tarafa gitmenin ne demek olduğunu da bildiğim için, “tamam” dedim…
Ama, bu kulübün başkanı Bahattin Karapınar, “Ayman Konyaspor’dan senin yüzünden gitti” diye saçma sapan bir laf ederse, bu kulübün teknik direktörü Ziya Doğan, “Aymanla aramıza ‘nifak’ soktular” diyerek, şahsımı adres gösterirse, işte o zaman, açarım kutuyu, söylerim kötüyü…
Mesela ben de derim ki, “Mısırlı Ayman benim yüzümden değil, peşinatlarda anlaşamadığı için Konya’dan kaçtı” derim…
Neye dayanarak mı?
Ayman’ın eski menajerine…
Ayman’ın Konya’dan ayrılışın sebebi “$ duygusallığı”ndan başka bir şey değil… Mısırlı bugün büyük bir ihtimalle Çaykur Rize’ye imza atacak… Gazete haberleri, yazılar, falanlar filanlar hikaye… Aslolan peşinatta anlaşamamak.
***
Konyaspor bugün, bir yıl aradan sonra Süper Lig’de ilk maçına çıkacak… Temsilcimiz için kolay maç değil, ancak iki takımın da 11’er kişi ile mücadele ettiğini düşünürsek, 3 sonuçlu bir 90 dakika olacak…
Ancak, takımların sistemlerine değil, oyuncu kadrosuna baktığımız zaman, ibrenin kimden yana olduğunu görebiliriz en azından… Konyaspor’un forvet ve savunması ile Bursaspor’un forvet ve savunmasını karşılaştırırsak, benim ne demek istediğim net bir şekilde anlaşılır.