Aym, Mansur Yavaş Kararının Gerekçesini Yayınladı

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Büyükşehir Belediyesi adayı olan Mansur Yavaş’ın 30 Mart yerel seçimlerine ilişkin yaptığı bireysel başvuruyu reddetmesi ile ilgili gerekçeli kararı Resmi Gazate’de yayımlandı....

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Büyükşehir Belediyesi adayı olan Mansur Yavaş’ın 30 Mart yerel seçimlerine ilişkin yaptığı bireysel başvuruyu reddetmesi ile ilgili gerekçeli kararı Resmi Gazate’de yayımlandı. Başvuruyu konu bakımında yetersizlik nedeni ile ret eden AYM, başvuruda atıf yapılan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yasama seçimleri ile ilgili olduğunu belirtti.

    Yavaş, 30 Mart’ta yapılan seçimlerde CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye başkan adayı olmuş ancak seçilememişti. CHP de kanuna aykırı hallerin mevcut olduğu iddiası ile Yüksek Seçim Kurulu’na itiraz etmişti. YSK’da CHP’nin itirazını seçime ilişkin bir kısım tutanakların incelenmesinden, oy kullanan seçmen sayısı, artan oy pusulası, geçerli oylar, geçersiz oylar toplamalarında hatalara rastlanmış olmakla birlikte, geçerli oyların siyasi partilere dağılımında bir hataya rastlanmaması göz önünde bulundurarak bu hususu sonuç etkili olmayan maddi hata olarak değerlendiği gerekçesi ile reddedilmişti. Bunun üzerine CHP ve Yavaş, AYM’ye bireysel başvuruda bulunmuştu. AYM’nın bu başvuru ile ilgili daha önce verdiği kararın gerekçesi ise Resmi Gazete’de yayımlandı.

    "ÜLKE GENELİNDE AYNI DURUMDA OLAN OYLARIN SANDIK KURULUNUN İNİSİYATİFİ İLE GEÇERLİ SAYILDI"

    CHP ve Yavaş'ın başvurusu ile ilgili olarak gerekçeli kararda şu ifadeler yar aldı: "YSK kararlarının yargısal nitelik taşıyan kararlar olduğunu, diğer yargı yerleri kararları gibi YSK kararlarına karşı da bireysel başvuru yapılabileceğine, Anayasa'nın 79. maddesindeki YSK kararları aleyhine bir başka mercie başvurulamayacağı yolundaki hükmün, kararların kesin olması şeklinde anlaşılması gerektiği YSK’nın 9 Nisan 2014 tarihli kararında ileri sürdükleri delilleri ve iddiaları yeterince incelemediği, kararda barız takdir hatası bulunduğunu, YSK’nın çok sayıda seçim sandığında geçersiz kabul edilen oy pusulalarının geçersizlik nedenlerinin yazılmamış olması yönündeki itirazı reddettiğini, YSK’nın seçimlerin yürütülmesine ilişkin pozitif yükümlülüğünü yerine getirmediğini, yeterli tedbirleri almadığını, Ankara’da muhtar pusulalarının diğer pusulalarla aynı zarfın içine konmasının kanunen geçersiz sayılması hususundaki yaklaşık 125 bin oyun geçersiz sayılmasına neden olduğunu, oysa ülke genelinde aynı durumda olan oyların sandık kurulunun inisiyatifi ile geçerli sayıldığını, bu şekilde tutarsız uygulamalara yol açıldığını, YSK’nın aynı şekilde yapılan itirazlara çelişkili kararlar verdiğini, seçimde yapılan usulsüzlükler nedeni ile başvurucu Mansur Yavaş’ın seçilmesinin engellendiğini belirterek anayasanın 36. maddesinde tanımlanan adıl yargılanma, anayasanın 67. maddesinde yer alan seçme ve seçilme haklarının ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir."

    Başvuruda seçilme haklarının ve ifade özgürlüğünün ileri sürüldüğünü belirten AYM, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin somut olay ve olgulara dayalı bir açıklama ve kanıtlamada bulunulmadığını, siyasi propaganda olanaklarının ne suretle kısıtlandığına yönelik somut kanıtların sunulmadığını ve şikâyetin özünün seçilme hakkına ilişkin olduğunu vurguladı.

    Kararda ayrıca, "Anayasa ve kanun hükümlerine göre AYM’ye yapılan bir bireysel başvurunun esasının incelenebilmesi için, kamu gücü tarafında müdahale edildiği iddia edilen hakkın Anayasa'da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Türkiye’nin taraf olduğu ek protokollerin de kapsamına girmesi gerekir. Bir başka ifade ile anayasa ve sözleşmenin ortak koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar vermesi mümkün değildir." denildi.

    AİHS kapsamında korunan hakkın yasama organın seçimi ile ilgili olduğunun altını çizen AYM, mahalli idare niteliğinde olan Ankara Büyükşehir Belediyesi seçimiyle ilgili ihlal iddialarının bağımsız bir hak olarak AİHS kapsamında değerlendirilemeyeceğinden bu hakka yönelik ihlal iddialarının bireysel başvuru konusu yapılamayacağını belirtti. AYM ayrıca başvurucuların ihlal iddiası konusunun anayasada güvence altına alınmış AİHS kapsamında olan temel hak ve özgürlüklerin koruma alanı dışında olduğunun altını çizdi.

    “AİHS İLE BUNA EK TÜRKİYE’NİN TARAF OLDUĞU PROTOKOLLERİN ORTAK KORUMA ALANINA GİRMİYOR”

    Gerekçeli kararda ayrıca şu ifadeler yer aldı: "Başvurucuların başvuru dilekçesinde ifade ettiği şekliyle ihlal edildiğini ileri sürdüğü haklar anayasa ve AİHS ile buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokollerin ortak koruma alanına girmediğinden başvurunun 'konu bakımında yetersizlik' nedeni ile kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.”

    AYM, başvuruyu 'konu bakımından yetersizlik' nedeni ile kabul edilemez olduğuna oy birliği ile karar verdi.

    RAPORTÖR, AİHS KAPSAMINDA SEÇİMLERE YÖNELİK BİREYSEL BAŞVURUDA BULUNULABİLECEĞİNİ BELİRTMİŞTİ

    AYM raportörlerinden Ayhan Kılıç, Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından hazırlanan dergide “'Yüksek Seçim Kurulu Kararlarına Karşı Bireysel Başvuru Yolu' başlıklı bir makale kaleme almıştı. Kılıç makalesinde gerek YSK'nın gerekse il ve ilçe seçim kurulu ve başkanlarının TBMM ve cumhurbaşkanlığı seçimleri ile belediyeler, il özel idareleri, köyler ve meslek kuruluşlarının organlarına ilişkin seçimlerle ilgili uyuşmazlıklarda verdikleri kararlara karşı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek (1) Nolu Protokolün 3. maddesi delaletiyle Anayasa'nın 67. maddesi kapsamında, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunulmasının mümkün olduğunu belirtmişti. CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri