Aym, 40 Yıldır Bitmeyen Arazi Davasında 296 Bin Lira Tazminat Kararı Verdi

Uzun süren davalarda hak kaybına uğrayan vatandaşların mağduriyetini gidermek amacıyla bireysel başvuruları karara bağlayan Anayasa Mahkemesi (AYM), tam 40 yıldır devam eden ve süreç içerisinde ikiye ayrılan davada 7 vatandaşa, makul sürede...

Uzun süren davalarda hak kaybına uğrayan vatandaşların mağduriyetini gidermek amacıyla bireysel başvuruları karara bağlayan Anayasa Mahkemesi (AYM), tam 40 yıldır devam eden ve süreç içerisinde ikiye ayrılan davada 7 vatandaşa, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle anayasal bir hakkın ihlal edildiğine hükmederek, toplamda 296 bin 800 lira tazminat ödenmesine karar verdi. Sonradan Osmaniye’ye bağlanan Kadirli ilçesinde 1974 yılında açılan davada, davayı açanlar yargılama sürecinde hayatını kaybedince duruşmaları çocuklarının takip ettiği ortaya çıktı.

Yüksek mahkemenin kararını değerlendiren Emekli Yargıtay Hakimi Avukat Zafer Ergün, "Yargılamanın uzun süre devam etmesi başlı başına hak ihlali olup, bu durum davanın taraflarını sadece maddi bakımdan değil manevi bakımdan da derinden yaralamaktadır. Uzun süre devam eden yargılama süreci, insanların adalete olan güven duygusunu erozyona uğratmaktadır. Geciken adalet adalet olmaktan çıkmaktadır. Anayasa Mahkemesi, verdiği bu kararla çok önemli bir yol açmıştır." dedi.

Kadirli ilçesinde 1972 yılında yapılan kadastro tespit çalışmalarında 25 parsel numaralı arazi, Ahmet G. ile Hasan Dede G. adlarına, 108 parsel numaralı taşınmaz ise Ahmet G. adına tespit edildi. Maliye Hazinesi ve Metin E., tespit maliki Ahmet G.’in mirasçıları Yusuf G., Miyase M., Nazlı G., Saliha C., Ayni B., Seadet G., Urfi G. ve Hasan Dede G. aleyhine 15 Mart 1974’te Kadirli 1. Kadastro Mahkemesi’nde açtıkları kadastro tespitine itiraz davasında, 25 parsel numaralı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile adlarına tapuya tescilini talep etti. Dava dosyası, mahkemenin E.1974/28 sayılı dosyasına kaydedildi.

ÖNCE BİRLEŞTİ SONRA YİNE AYRILDI

Metin E., Hamza G. ve Mustafa G. tarafından G. ailesi aleyhine, 3 Şubat 1983 tarihinde Kadirli 1. Kadastro Mahkemesi’nde açılan davada ise 108 parsel numaralı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile adlarına tescilini talep ettiler. Kadirli 1. Kadastro Mahkemesi, 11 Mart 2009’da verdiği kararla 1974’te açılan dava ile 1983’te açılan davanın birleştirilmesine hükmetti. Yargılamaya 1974/28 esas sayılı dava dosyası üzerinden devam ederken, aynı mahkeme, 13 Ocak 2012’de verdiği kararla iki davanın yeniden ayrılmasına hükmetti. 108 parsel numaralı taşınmaza ilişkin Kadirli 1. Kadastro Mahkemesi’nde yapılan yargılama sonunda 5 Mart 2014’te davanın kabulüne karar verildi.

Mahkeme kararı temyiz edilince dava dosyası Yargıtay'a gönderildi. 25 parsel numaralı taşınmaza ilişkin yargılama, aynı mahkemenin 1974/28 esas sayılı dosyasında devam ediyor. Davayı açanların mirasçıları olan Yusuf G., Miyase M., Nazlı G., Saliha C., Ayni B., Seadet G. ve Urfi G., avukatları Zafer Ergün vasıtasıyla AYM’e bireysel başvuruda bulanarak, hak kaybına uğradıklarını öne sürdü. Kadirli ilçesinde bulunan 25 ve 108 parsel numaralı taşınmazların kadastro çalışması sonunda murisleri adlarına tespit edildiğini belirten başvurucular, yargılamaların makul sürede sonuçlanmadığını belirterek, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürüp tazminat talep etti. Raportör tarafından hazırlanan değerlendirmede, 15 Mart 1974’te Kadirli 1. Kadastro Mahkemesi’nin 1974/28 esas sayılı dava dosyasında açılan ve kırk yılı aşkın süredir devam eden yargılama süreci ile 3 Şubat 1983’te açılan ve Kadirli 1. Kadastro Mahkemesi’nin 1983/79 esas sayılı dava dosyasında otuz bir yılı aşkın süredir devam eden yargılama sürecinde makul olmayan bir gecikmenin olduğu sonucuna varıldığı dile getirildi. Raportör, başvurucuların Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma haklarının başvuruya konu her iki yargılama süreci açısından da ihlal edildiğine karar verilmesi gerektiğine dikkat çekti.

AYM, oybirliği ile verdiği kararla başvurucuların makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği yönündeki iddialarının kabul edilebilir olduğuna hükmetti. Yüksek Mahkeme, Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma haklarının da ihlal edildiğini bu sebeple başvuruculara, Kadirli 1. Kadastro Mahkemesi’nin 1974/28 esas sayısında açılıp kırk yıldır devam eden yargılama nedeniyle ayrı ayrı 22 bin 450’şer lira; aynı mahkemenin 1983/79 esas sayısında açılıp otuz bir yıldır devam eden yargılama nedeniyle de ayrı ayrı 19 bin 950 lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Yüksek Mahkeme, toplamda 7 kişiye 296 bin 800 lira tazminata hükmetti.

"AYM, BU KARARLA TARİHİ BİR YOL AÇMIŞTIR"

Başvurucuların avukatlığını yapan Emekli Yargıtay Hakimi Zafer Ergün, AYM’nin yargılama faaliyetinin uzunluğu sebebiyle, yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvuruculara, kırk yıldır devam eden yargılama nedeniyle ve otuzbir yıldır devam eden yargılama nedeniyle ayrı ayrı manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerektiğine hükmettiğini hatırlattı. Ergün, şunları kaydetti:

"Anayasa Mahkemesi hak ihlalleri konularında çok titiz davranmaktadır. Bu hukuk adına önemli bir gelişmedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kriterlerinin hukukun her alanında egemen kılınması yolunda Anayasa Mahkemesi önemli mesajlar vermektedir. İlk derece mahkemeleri ile diğer yüksek mahkemelerin de bu konuda daha hassas davranması gerekir. Anayasa Mahkemesi'ni kutluyoruz. Yargılamanın uzun süre devam etmesi başlı başına hak ihlali olup bu durum davanın taraflarını sadece maddi bakımdan değil manevi bakımdan da derinden yaralamaktadır. Uzun süre devam eden yargılama süreci insanların adalete olan güven duygusunu erozyona uğratmaktadır. Geciken adalet adalet olmaktan çıkmaktadır. Anayasa Mahkemesi, verdiği bu kararla çok önemli bir yol açmıştır. Biz avukatlık bürosu olarak davaları uzun süreden beri devam eden tüm vatandaşlara bu haklarını kullanmalarını öneriyoruz."

CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri