Terör ve yolsuzluğu soruşturan emniyet mensuplarına yönelik İstanbul merkezli soruşturma kapsamında gözaltın alınan polislerin savcılık ifadeleri devam ediyor. Polis avukatlarından Ahmet Arslan, “İfadelerin çoğunluğu alındı. Hukuksuz dinleme yoktur diye rapor veren müfettişler 21 gün sonra fikir değiştirdi. Ayrıca Tekirdağ Cumhuriyet Savcılığı’nın aynı konuyla ilgili takipsizlik kararı var. Buna rağmen yetkisi olmayan İstanbul Cumhuriyet Savcılığı operasyon yaptı.” dedi.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada gözaltına alınan polislerin ifade alma işlemleri sürüyor. Avukat Arslan, “Ortada bir takipsizlik kararı ve müfettiş raporu var. Özellikle müfettiş raporunda çok net ifadeler var. Müfettiş raporunda, ‘Tekirdağ İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde iddiaları inceledik, bütün kayıtlara baktık. İddia edildiği gibi hukuka aykırı bir dinleme yoktur, işlenmiş bir suç yoktur’ gibi raporları var. Yine Tekirdağ Cumhuriyet Savcılığı, isimsiz bir ihbar mektubundan sonra başlattığı soruşturmada takipsizlik kararı vermiştir. Yine bu usulsüz dinlemelerle alakalı. Tüm bunlar rağmen İstanbul Cumhuriyet Savcılığı bu operasyonu hiç yetkisi olmadığı halde yaptı.” diye konuştu.
Hukuk adına İstanbul’da bazı ceza mahkemelerinin ve bir takım savcıların katliam işlediğini belirten Arslan, şöyle devam etti: “Tekirdağ’da dün gerçekleştirilen algı operasyonunun üzerindeki sis perdesi aralandıkça, hukuksuzluğun ulaştığı inanılmaz boyutlar gözler önüne serilmektedir. Dün yapılan algı operasyonundan önce aynı konuda müfettişler önce suç unsuru tespit edemedikleri olayla ilgili siyasi ve bürokratik baskı ile bir rapor daha hazırlamışlardır. İki raporun arasında sadece 21 gün vardır. Bunun üzerine Tekirdağ Cumhuriyet Savcılığı bir tahkikat başlatmış ancak ortada suç olmadığı görülerek takipsizlik verilmiştir. Bundan sonra İstanbul Terör ve Organize Suçlarla Mücadele Savcılığı, tüm bu suç unsuruna rastlanamayan müfettiş raporu ve takipsizlik dosyasını bilerek göz ardı edip adeta bir kumpas tertip ederek bu algı operasyonunun düğmesine basmıştır. Bu oyun, hırsızlarla mücadele edeni sindirme ve kamuoyuna da cambaza bak diyerek halkın cebini boşaltma oyunudur. İstanbul’dan Tekirdağ’a operasyon yapılması Muğla’nın elektriğini Urfa’dan kesmek kadar gülünç bir durumdur. Bu hukuk ve had bilmezlik karşısında tüm millet meclisi ve başta Anayasa Mahkemesi (AYM) olmak üzere yasal müdahale yükümlülüğü olan herkesi göreve çağırıyoruz.”
CİHAN