Gelecek Partisi İl Başkan Yardımcısı Av. Mustafa Arabacı'nın yazısı şu şekilde:
Neremiz Doğru ki!
Farklı seslere ve renklere açık, yürekli, evrensel manada varoluşlarının gerçek amacına uygun hareket edebilen ve yerelde de hala ümidin var olduğunun emaresi Merhaba Gazetesine, sesimiz olduğu için gönülden teşekkürü bir borç bilirim.
Hepimizin aşina olduğu bir söz vardır; "Deveye sormuşlar, boynun neden eğri, nerem doğru ki demiş ..." Ülkemizin bulunduğu halin bir yansıması adeta. Neden mi;
Adalet, Eğitim, Aile ...vs konularda; iktidar partisine gönül vermiş, halen desteğini sürdüren kardeşlerimizin ve hatta mesleği itibariyle bu alanlarda çalışan, iktidar partisinde görev alan dostlarımızın bile ikrar etmese de inkar edemediği bir türlü çözülemeyen ve gittikçe artan büyük sorunların olduğu ve nihayetinde son derece başarısız yönetildiği ortadır. Dolayısıyla milletçe fikir birliği içinde bulunduğumuz hezeyanlarımızdan bahsetmeyeceğim.
Benim dokunmak istediğim konu rakamlar.
Özellikle de çok başarılı olduğumuz iddia edilen konularda ilan edilen rakamlar.
Hani o asla dönmek istemediğimiz, derin devletin olduğu, 28 şubatın yaşandığı, hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği "eski Türkiye'de" bile, Tüik ve diğer devlet kurumlarınca yayımlanan istatistiklere ve rakamlara bir güven vardı. Uluslararası manada da kabul görüyordu, çünkü gerçekliği vardı.
Şimdi gelelim günümüze 2018 - 2019 - 2020 kasım ayları itibariyle yıllık enflasyon oranları sırasıyla 21,62, 10,56 ve 14,03. Yine Tüik'e göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2020 yılı Eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 550 bin kişi azalarak 4 milyon 16 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 1,1 puanlık azalış ile yüzde 12,7 seviyesinde gerçekleşti.
Ekonomi alanında rakamlar "bu halleriyle bile" oldukça kötü olmakla birlikte, gerçeğin dahada vahim olduğu aşikardır. Örneğin; Enflasyonla ilgili olarak hesaplama şekli nasıl olursa olsun aynı birim parayla, 3 sene önce aldığımızın 3 te 1 ini ancak alabiliyoruz. Aynı şekilde işsizlik oranının açıklanının çok daha fazla olduğunu görmek için sokağa çıkmak yeterli. Eski Tüik Başkanı Birol Aydemir'in basına da yansıyan açıklamaları da bu hususu doğrular niteliktedir.
Yine Sağlık Bakanlığınca, pandeminin başından beri her gün paylaşılan ve çoğumuzca malum olduğu üzere, gerçekle alakası olmayan vaka sayıları geçenlerde revize edildi. Bu durumdan önce de, bazı ülkelerce, Türkiye'nin vaka sayılarının gerçeği yansıtmadığı gerekçesiyle, Türkiye aleyhine kısıtlamalar gelmişti.
Bu gerçekten ülkemiz adına utanç verici bir durumdur.
Beyanlarına güvenilmeyen ülke denilince akla gelen Kuzey Kore, Çin, İran Vs gibi ülkelerle aynı potada anılmak Ülkemizin uluslararası itibarı ve gelişmişlik seviyesi hakkında fikir vermektedir.
Bununla birlikte vaka sayıları revize edilmekle birlikte ölüm sayıları hakkında bir düzeltme yapılmamıştır. 12 Aralık itibariyle 83 milyonluk Türkiye genelinde Covid19 sebebiyle ölüm sayısı 16.199 dur. Yine 12 Aralık itibariyle 75 bin nüfuslu Beyşehir ilçemizde 215'tir. Eğer malum hastalığın Beyşehir'e ayrı bir garezi yoksa basitçe bir oranlamayla Türkiyede ölüm sayısı 215.000'in üzerinde olduğu gerçeğini ortaya çıkarıyor.
Dolayısıyla hani o öve öve bitiremediğimiz sağlık politiklarımız ve Covid19 zaferimiz koca bir yalan oluyor. Çünkü bu sayılar ve oranlarla en kötü pandemi karnesine sahip ülkelerden biri oluyoruz.
Son bir not SMA'lı yavrularımız bir çoğumuzun malumu, Hiçte ihtiyacı olmayan ülkelere (ABD, İngiltere... vs ) yardım! yapmaktansa Bu yavrularımızın tedavi giderlerini karşılamak daha önemli olsa gerek. Nitekim daha geçenlerde Konyalı Ali bebeğimizi bu hastalıktan dolayı cennete uğurladık. Herşeyin daha güzel olduğu günlere kavuşmak dileğiyle saygı ve hürmetle.