BBP Konya İl Başkan Yardımcısı Av. Kutalmış Özcan'ın yazısı şu şekilde:
Ankara’da da hakimler var mı ? Yargı Reformuna Dair…
Alman Kralı II. Frederick 1750 yılında Potsdam'dan (Almanya'nın kuzeydoğusunda bir şehir) geçiyor.
Orayı çok beğeniyor ve 'Bana şuraya bir saray yapın" diyor. Ertesi gün adamları gidip bakıyorlar, Kral'ın beğendiği yerde bir değirmen. Adamlar kapıyı çalıyor, yaşlı değirmenci açıyor. - Buyrun? - Bizi Kral gönderdi. Burayı görüp çok beğendi, satın alacak. Kaç para? - Satmıyorum ki ne parası? - Saçmalama Kral istedi. - Bana ne. Ben satmadıktan sonra kimse alamaz ki. Adamları gelip Kral'a diyorlar ki; - Efendim beğendiğiniz yerdeki değirmenci deli. Satmıyorum dedi. - Çağırın bakalım bana şu adamı. Değirmenci gelip, Kral'ın karşısında duruyor. II. Frederick; - Yanlış anladınız herhalde beyefendi, ben satın almak istiyorum orayı. Kaç para? - Satmıyorum! II. Frederick ayağa kalkıyor; - Unutma ki ben Kralım! Elinden zorla almasını da bilirim… Değirmenci bakıyor ve diyor ki; - Asıl sen unutma ki Berlin'de hakimler var!
Potsdam'da Sansosi Sarayı ve değirmen halen yan yana. Yargının, adalet hissinin statülere göre değişmeyecek olması ve bunun vermiş olduğu güven Alman halkına nüfuz etmiş.
Bu ve benzeri manası derin hikayeler bizim tarihimizde de olsa da fazla da uzatmadan bu adalet işinde biz ne durumdayız onu biraz irdelemek gerekiyor.
Kamuoyu araştırma şirketi ORC’nin 2019 yılında ‘Yargıya Güven’ anketinde yalnızca %11,7 oranında güven oyu alabiliyor yargımız.
Bu sebeple öncelikle bir vatandaş, akabinde bir avukat olarak geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanının yapmış olduğu ‘Yargı Reformu’ açıklamasını fazlaca önemsiyorum.
Öncelikle geciken adaletin adalet olmadığını kavramamız gerekiyor.
Uzun yargılama süreleri vatandaşın yargıya olan güveninin zedelenmesinde başı çekiyor.
Siyaseten zıt kutupta olsak dahi doğrudan haktan yana olmak gerekiyor.
Farklı düşüncelere sahip olsak dahi ana muhalefet partisi liderinin ‘fasulye çubuğu’ meselesi ile muhatap olmaması, yargıya güvenmesi gerekiyor.
FETÖ artığı yargıçları adalet sistemimizden temizleyebildik mi, işte o zamanın sözde hakimleri şimdilerin FETÖ hükümlüleri olan bu sözde yargıçların geçmişte vermiş olduğu kararların mağduriyetlerini giderebildik mi bunu iyi irdelemek gerekiyor.
Ve hatalarımızdan ders çıkarıp bu örgütün çalışma prensibinin aksine, yargı mensuplarımızı seçerken liyakati önceledik mi, bunlardan emin olmamız gerekiyor.
Adalet demek refah demektir.
Ekonomik refahın devamlılığı olan yabancı yatırımcıya davet; ancak burada hukuk, Ankara’da da hakimler var demekle mümkün olacaktır.
Umudum o ki, adaletin; kişiye, kurumlara, cemaatlere, zümrelere ve rantlara kurban edilmeyeceğinin garantisi olan bütün yargı mensuplarımız, bu reformlarla Ankara’da hakimler var dedirtecektir.
Bin yıllık Selçuklu başkenti, kıymetli hemşehrilerim.
Adalet bir gün herkese ihtiyaç olur.
Bu sebeple biz de Büyük Birlik Partisi olarak bu reformların hepiniz adına takipçisi olacağımızı şimdiden belirtmek isteriz. Başka yazımlarda görüşmek dileğiyle.