İzmir’de havuz medyasında yer alan bir gazete kupürüyle başlatılan polislere yönelik operasyonda bir skandal daha ortaya çıktı. Polislerin avukatı İsmail Hakkı Küçük, gözaltına alınan polislerle ilgili soruşturmayı yürüten Memur Suçları Bürosu’nda görevli Savcı M.H.E.’nin, müşteki ifadelerini alırken matbu evrak kullandığını iddia etti. Küçük, “Soruşturma dosyası içinde asıl büyük işlemlerin çoğunu yapan Memur Suçları Bürosu’nda görevli Savcı M.H.E., müşteki ifadeleri alırken matbu evraklar kullanmış. Yani birbirini tanımayan, birbirleriyle ilgisi olmayan, değişik tarihlerde, değişik yerlerde ifade veren müştekiler, kelimesi kelimesine aynı cümleleri, aynı ifadeleri veremez, kullanamaz. Evrakları alt alta koydum, özellikle emniyet mensuplarıyla ilgili olanlarda, ifadelerde matbu metin kullanılmış. Kendi hazırladığı metni, onlara birkaç ilaveyle imzalatmış geçmiş. Bu bizim hukukumuzda, içeriği itibariyle sahte evrak suçudur ve bu bir resmi evraktır. Cezası da ağırdır.” dedi. Av. Küçük, bu işlemi yapan savcıyı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) şikayet edeceğini söyledi.
İzmir’de polislere yönelik yürütülen ‘kupür’ operasyonunda gözaltına alınan 32 kişiden 11’i tutuklanmıştı. Tutuklu polislerin avukatları, tutuklamalara itiraz etti. Polis avukatlarından İsmail Hakkı Küçük, soruşturma kapsamında yaşanan skandallara bir yenisini eklendiğini gösteren açıklamalarda bulundu. Dosyayı daha kapsamlı inceledikçe yeni skandallarla karşılaştıklarını ifade eden Küçük, “Memur suçları savcısı bu işlemi yaptı. Örgütlü suçlarla ilgili, onları soruşturmakla görevli savcı, dosya kendisine geldiğinde ilk incelemesi gereken evraklar müşteki ifadelerinin bulunduğu metinler. ‘Bunu düzgünce inceledim’ diyen bir savcının matbu evrakları farketmemesi, görmemesi mümkün değil. ‘Ben bunu görmedim, farketmedim’ diyemez. ‘Mazur gördüm’ de diyemez. Apaçık suç olan böyle bir işlemi kapsam dışına, görmezden gelerek işlemsiz bırakması usulsüzdür, hukuken hatalıdır.” diye konuştu.
‘BU ÖNCEDEN PLANLANMIŞ BİR ÇAKMA İŞLEMİ’
Operasyonun genelini değerlendiren Av. Küçük, “Soruşturmanın hazırlanması, operasyon, savcılıkta ifade süreci ve sorgu hakiminin tutumu bize şunu göstermekte, bu baştan planlanmış bir fişleme dosyasına dayalı bir çakma işlemi. Vatandaşın anlayacağı dille söylüyorum, çakılacak insanlar önceden belirlenmiş, sonra 'nasıl çakarız'a geçilmiş. Beş yıllık, İstihbarat Şube'nin yapmış olduğu dinleme evrakları taranmış. Yıllık ortalama 5 bin dinleme işlemi var., beş yılda yapar 25 bin. Bu 25 bin dinleme işleminin içinden önce 69, sonra 51’e düşürülmüş, sonra da 31’e. 31 dinleme işlemiyle ilgili 32 tane amir, memur, müdür şu anda dosyada şüpheli. Bu müfettişlerin yapmış olduğu müfettiş raporlarında olan beyanlar, yani soruşturmanın dayanağı gazete haberi ve müfettiş raporu. Müfettiş raporunun içinde apaçık evraklarıyla sabit. Belirli insanlar bu dosya kapsamından çıkarılmaya çalışılmış. Çok net belli.” dedi. CİHAN