Gençlik ve Spor Genel Müdürü olarak 2003-2008 yılları arasında yaklaşık 5 yıl görev yapan ve halen Basın İlan Kurumu Genel Müdürü olan Atalay, İstanbul’da geçen Pazar günü oynanan Beşiktaş-Bursaspor maçı öncesinde çıkan olaylar sonrasında tekrar gündeme gelen yasayla ilgili değerlendirmede bulundu. Mevcut yasanın uygulanmayı beklediğini ifade eden Atalay, “Bir kere daha söylüyorum, mevcut yasa, en iyi yasalardan biridir ve halen yürürlüktedir. Uygulanmayı beklemektedir” dedi.
Atalay, 5149 sayılı yasanın 2004 yılında çıkarıldığını anımsatarak, şu görüşleri dile getirdi: “Bu yasa 2007 yılına kadar iyi uygulandı. Her hafta çıkan olaylar nedeniyle o zamanki bakanımız Mehmet Ali Şahin valiliklerden hesap soruyordu. Bilgiler federasyona gönderiliyor, herkes üzerine düşen görevi yapıyordu. Birebir takip ediyorduk. Çok iyi bir dönem yaşandı. Ancak ondan sonra uygulamada gevşeklikler başladı. Popülist anlayış, kulüpleri karşısına almama, basını ve diğer organları rahatsız etmeme gibi anlayışlar yasanın uygulanmasını engelledi. Var olan olayları değerlendirmek için iyi bir yasa var. Ceza olarak 5 bin liradan 50 bin liraya kadar para cezası uygulaması var. Normal cezalar zaten ağır. Bazıları, birilerini karşısına almamak için topu taca atmaya çalışıyor.”
Mehmet Atalay, yeni hazırlanan yasada problemler olduğunu savunarak, “Yeni hazırlanan yasa tasarısında çok ciddi sorunlar var. Özerklik ilk kez zedelenecek. Top polise atılıyor” diye konuştu. Yeni yasayla polis ile kulüplerin karşı karşıya geleceğini öne süren Atalay, şöyle devam etti: “Yeni yasanın çok fazla eksikleri var. Polise bu kadar sorumluluk verirlerse ki, bizim polisimiz görevini en iyi şekilde yapmaktadır. Görevini yapmayan kurumlar var. Mevcut yasa herkese görev veriyor, riski dağıtıyor. Kulüplere yetki, sorumluluk veriyor, basın derneklerine veriyor, il güvenlik kurumlarına veriyor. Yorumculara da müeyyideler var. Şiddeti çağrıştıran ifadeler kullanırlarsa, 10 bin lira ceza alabiliyorlar. Programın yapıldığı kurum ise kişi başı 50 bin lira ceza alabiliyor.”
Atalay, 5149 sayılı yasanın 2004 yılında çıkarıldığını anımsatarak, şu görüşleri dile getirdi: “Bu yasa 2007 yılına kadar iyi uygulandı. Her hafta çıkan olaylar nedeniyle o zamanki bakanımız Mehmet Ali Şahin valiliklerden hesap soruyordu. Bilgiler federasyona gönderiliyor, herkes üzerine düşen görevi yapıyordu. Birebir takip ediyorduk. Çok iyi bir dönem yaşandı. Ancak ondan sonra uygulamada gevşeklikler başladı. Popülist anlayış, kulüpleri karşısına almama, basını ve diğer organları rahatsız etmeme gibi anlayışlar yasanın uygulanmasını engelledi. Var olan olayları değerlendirmek için iyi bir yasa var. Ceza olarak 5 bin liradan 50 bin liraya kadar para cezası uygulaması var. Normal cezalar zaten ağır. Bazıları, birilerini karşısına almamak için topu taca atmaya çalışıyor.”
Mehmet Atalay, yeni hazırlanan yasada problemler olduğunu savunarak, “Yeni hazırlanan yasa tasarısında çok ciddi sorunlar var. Özerklik ilk kez zedelenecek. Top polise atılıyor” diye konuştu. Yeni yasayla polis ile kulüplerin karşı karşıya geleceğini öne süren Atalay, şöyle devam etti: “Yeni yasanın çok fazla eksikleri var. Polise bu kadar sorumluluk verirlerse ki, bizim polisimiz görevini en iyi şekilde yapmaktadır. Görevini yapmayan kurumlar var. Mevcut yasa herkese görev veriyor, riski dağıtıyor. Kulüplere yetki, sorumluluk veriyor, basın derneklerine veriyor, il güvenlik kurumlarına veriyor. Yorumculara da müeyyideler var. Şiddeti çağrıştıran ifadeler kullanırlarsa, 10 bin lira ceza alabiliyorlar. Programın yapıldığı kurum ise kişi başı 50 bin lira ceza alabiliyor.”