Öğretmen, öğrencilerine kürek çekme alıştırmaları yaptırıyordu…
Bir ara öğretmen bir öğrencinin olduğu yerde hiç kıpırdamandan durduğunu gördü… Yanına yaklaşarak sordu;
“-Sen neden kürek çekmiyorsun?”
Öğrenci istifini bile bozmadan cevap verdi;
“- Ben dümenciyim öğretmenim!...”
***
Gündemi neresinden tutacağız?
O kadar hızlı değişiyor ki gündem daha birini anlamaya çalışırken, peş peşe diğerleri geliveriyor… Geçmişte yaşanan tüm olumsuzlukları sayıp, döküp;
“Samimiyetsizsiniz”
“Aklınız başınıza yeni mi geldi?” deyip geriye doğru mu kürek çekeceğiz…?
***
Her şeye rağmen;
“Hatadan dönüldü aman bu ayar iyi aman bozmayın” diyerek geçmişe bir sünger çekerek, sorumluları ‘sorumsuz’ ilan edip suçu her seferinde basiretsizliğimizden faydalanan küresellerle yıkıp, hiç olmamış gibi davranıp, geleceğe doğru mu kürek çekeceğiz…
Yoksa içimizdeki uyanık, hiç renk vermeyen, istifini bozmayan sanki yapılan her şeyi kendi planlamış ve yapıyormuş gibi pozlar atan, ama bu kürsel oyunda zurnanın son delikleri olduğunu ortaya koyan “dümenciler” gibi mi duracağız…
***
Terörle kim mücadele ediyorsa “desteklenmesi” gerektiğine inanırız… Terörün her türlüsünü lanetleriz…
Çünkü terörün hedefi yaşamdır…
Terör;
Ne olduğuna,
Kim olduğuna,
İnancına,
Yaşına,
Cinsiyetine,
Nereli olduğuna bakmaz…
Hayatın direk kalbini hedef alır…
“İnsan yaşatmayı” merkeze koyan, “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın...” düşüncesini savunan her türlü fikrin desteklenmesine inanıyoruz…
***
Ama bununla birlikte, yaşadıklarından ders almayarak, terörün ana kaynağı Siyonistlerle yapılan söz de lehimize(!) ekonomik anlaşmalara kurban verdiğimiz ve vermekte olduğumuz mazlumları da unutmayacağız…
Ruhumuza hitap ederek, kalbimizden vuranları da…
***
Türkiye zor günlerden geçiyor…
Sanki, turpun büyüğü hala heybede…
Bu süreçte, ‘Kardeşlik Hukukunu’ öne çıkartan, particiliği, koyu taassupları öteleyen, bölmeyen, yürek biriktiren “duruşlara” ihtiyaç var…
Bu kaosta, bu güvensiz ve sevgisiz ortamda nasıl tesis edeceğiz kardeşlik hukukunu?
Elbette İslam’dan…
***
“Müminlerin kardeş olması” Allah’ın emri, Peygamberin üzerimize vasiyetidir…
Bu yüzden ayet ve hadislerde bu kardeşliğin nasıl kurulacağı, nasıl devam ettirileceği, kardeşlerin birbirlerinin üzerinde ne gibi haklarının olduğu izah edilmiştir…
- Müslüman, Müslüman’a zulmetmez, haset etmez, sırtını dönmez, büyüklenmez.
- Müslümanlar birbiriyle alay etmez, birbirini hor ve hakir görmez.
- Fâsıkın getirdiği haberlere itibar ederek, kardeşi hakkında kötü zan beslemez.
- Müslüman ihtilaflarda arayı bulur.
- Hatalarını bağışlar, kusurlarını araştırmaz, sırrını saklar.
- Müslüman ancak Müslüman’ı dost edinir.
“Dümencilere” inat, avuçlarımız nasırlaşıp, patlayıncaya kadar;
KARDEŞLİK İÇİN KÜREK ÇEKMELİYİZ…
Yoksa bu akıntıda hiç mümkünü yok ayakta duramayız bilesiniz…