Koronavirüs, insan sağlığını tehdit ettiği gibi vatandaşın gelirini, esnafların ve işletmelerin de geleceğini tehdit ediyor. Konya'daki muhalefet partilerinin il başkanları bu süreçte gerek merkezi hükümetin gerekse yerel yönetimlerin başarılı bir sınav veremediğini söylüyor. Yine muhalefet partilerinin il başkanları, koronavirüs sürecinden sonra Türkiye'yi özellikle ekonomik anlamda çok zorlu günlerin beklediğini ifade ediyor. 15 Haziran'dan sonra ekonomik sıkıntının iyice baş göstermesi öngörülüyor.
SORUNLAR DAĞ GİBİ YIĞILIYOR
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Konya İl Başkanı Av. Barış Bektaş, olayın yerel yönetimi aşan boyutlarının varlığına işaret etti. AK Partili belediyelerin bu süreçte CHP'li belediyeler gibi aktif rol oynayamadığını dile getiren Bektaş, “Karantinaya alınan Beyşehir Esence Köyü'ne ilk günlerde yeteri yardım götürülemedi. Karantina altındaki Argıthanı'nda da yardımlar gecikti. Türkiye, olağanüstü bir süreçten geçiyor. İnsan sağlığı bugün her şeyden daha önemli olduğu için ekonomik gidişat pek konuşulmuyor. İktidarın bu sıkıntılı günlerde destekleyici olmadığını görüyoruz. Esnaflar herhangi bir destek görmüyor. Stopajlar, sigorta primleri devam ediyor. Devlet bu süreçte BAĞ-KUR ve sigorta primlerini almıyoruz demeliydi. Kısa çalışma ödeneğinde ciddi sıkıntılar var. Reel sektör sıkıntıda. Gelir yok, ödemeler devam ediyor. Hükümet tarafından azaltılmış yük yok. Ertelemeler çözüm değil. Destek paketlerinin ağır şartlara tabi tutulduğunu görüyoruz. Esnafın talepleri henüz yanıtlanmadı. Açıklanan paketlerin hepsi göstermelik. İktidar suçlayıcı pozisyonda değil, hizmet pozisyonundadır. İcra daireleri çalışmıyor. İcra takipleri durduruldu. Dosyalarda bir patlama bekleniyor. Sorunlar dağ gibi yığılıyor, gerçekler öteleniyor. Belli bir süre sonra bugünlerin sıkıntısını ciddi şekilde hissedeceğiz” dedi.
BELEDİYELERİN İŞİ ÇEKİLİŞ YAPTIRMAK DEĞİL!
Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam ise salgından ötürü bugün ekonomik sıkıntıların ve gidişatın üzerinde durulmadığını belirtti. Saydam, “Türkiye'de normal zamanda bile çek ve senetlerin tahsilatında sıkıntılar vardı. İcralık dosyalarda artış vardı. Bu sıkıntılar, koronavirüs dolayısıyla daha da büyüdü. Mağduriyet yaşayan vatandaşın ve esnafın da düşünülmediğini görüyoruz. Yine 'ben yaptım oldu' anlayışı ile paketler açıklanıyor. İşin önü, arkası düşünülmüyor. Günü kurtarıcı politikalarla bu süreçten çıkmak zor. Sorunlarımız sarmal şekilde büyüyor. Virüs, sıkıntının tuzu biberi oldu. Her manada sıkıntılı günler bizi bekliyor. Kapanan işyerleri var. Toplum sağlığı tabii ki önemli. 'İşletmeler bir süre daha açılmasın' diyenler var. Tamam, açılmaması gerekiyorsa açılmasın ama zorda olan esnafın ve işçinin de mağduriyeti giderilsin. Biz, yerel yönetimlerin de bu süreçte başarılı bir sınav veremediğini görüyoruz. Konya Büyükşehir Belediyesi de merkez ilçe belediyeleri de. Merkez ilçe belediyelerimizin nüfusu çoğu ilden büyük. Yaptıkları çok yetersiz. Bunlar bir Büyükşehire ve merkez ilçe belediyelerine yakışmayan görüntüler. Belediyeler, Twıtter üzerinden oyun oynatıp, çekiliş yaptırıyorlar. Her iş tamamlanır bunlar sonra yapılır. Belediyeler Ramazan aylarında çeşitli etkinlikler için ciddi rakamlar ödüyorlardı. Bu Ramazan ayında öyle bir imkân yok. Her yıl etkinlikler için harcanan paraları, bu yıl mağduriyet yaşayan esnafa ve vatandaşa vermeleri gerekir” diye konuştu.
10 LİRALIK YARDIM KONUSUNDA BİLE VATANDAŞ ENDİŞELİ
Normal şartlar altında koronavirüs sürecinde vatandaşa yardımın belediyeler eli ile yapılmasının daha doğru olacağını söyleyen İYİ Parti Konya İl Başkanı Av. Gökhan Tozoğlu, “Çünkü belediyeler, şehrindeki ihtiyaç sahiplerini daha iyi bilir, daha iyi tanır” dedi. İstanbul ve Ankara'da yerel yönetimlerin başlattığı yardım kampanyasının ciddi destek gördüğünü, iktidarın bundan rahatsız olduğu için yerel yönetimlere bağış toplama yasağını getirdiğini belirten Tozoğlu, “Yerel kampanya daha fazla destek görür. Çünkü insanlar, yaptığı yardımın şehrinin insanına gideceğinden emin olur. Vatandaşın yaptığı yardım konusunda içi daha da rahat eder. Sonrasında ne oldu? Biz bize yeteriz kampanyası başlatıldı. Yerel yönetimlerin gördüğü destek kadar büyük bir destek görmedi. Çünkü 10 lira bile olsa insanlar yaptığı yardımın yerine ulaşacağı konusunda endişeli hale geldi. İşin merkezinde belediyeler olmalıydı. Konya Büyükşehir Belediyesi de yardım topladı. Gelen talimat sonrası Konya'da da yardımlar durduruldu. Ne oldu o yardımlar? Hesap sahiplerine geri gönderildi denildi. Hesaplar bloke edildi” şeklinde konuştu.
SÜREÇ PARTİ PROPAGANDASIYLA YÜRÜTÜLÜYOR
AK Parti'nin belediyelerin bağış toplama kampanyasını yasakladıktan sonra kendi mensuplarına ve kendine yakın derneklere verdiği imkânlarla parti propagandası yaptığını iddia eden Tozoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “ Vefa Destek Grupları keyfe keder oluşturuldu. İktidar partisi, kendi mensuplarına ve kendine yakın derneklere verdiği imkânlarla vatandaşın ve kamunun parasıyla parti propagandasıyla süreci değerlendirmek istiyor. Yapılan çalışmaların hiçbiri de vatandaşı rahatlatan çalışma değil. Dostlar bizi çarşıda görsün anlayışıyla çalışma yapılıyor. Sorumluluğun büyük kısmı, merkezi hükümette. Ama belediyelerin de yardım için önünde hukuki engel olmayan durumlar var. Mesela Ankara Büyükşehir Belediyesi, bu süreçte iftar kampanyası başlattı. Aynı uygulamayı Konya Büyükşehir Belediyesi de yapabilirdi. Belediye, sadece kendi mülkündeki esnafların kirasını öteleyeceğini açıkladı. Oysa bu süreçte diğer esnaflar için de çare üretilmeliydi. Diğer esnaflar ne olacak? Belediyeler köprü oluyor, hayırseverler vatandaşın borcunun yazılı olduğu veresiye defterlerini ödeyip, yırtıyor. Belediyenin böyle işler yapması için talimat almasına gerek var mı?”
ASIL VİRÜS 15 HAZİRAN'DAN SONRA GÖRÜLECEK
Koronavirüs sürecinde işini kaybeden esnaf ve işçinin de çok fazla olduğunu aktaran Tozoğlu, son olarak şunları kaydetti: “Yasa gereği işletmesini kapatan esnafın, işletmesini açtığında oluşan açığını kapatma şansı yok. İşyerleri kapanan esnafların da büyük kısmı kazancı günlük çalışması ile temin eden grup. Bu insanlar sistemden çıkarıldı, ekonomik destek görmedi. Merkezi hükümet destek veremedi. Türkiye, yalancı bir bahar yaşıyor. Esas virüs ve sıkıntı koronadan sonra başlayacak. Dosya yoğunluğunu takip edin. Adliyeler ikinci bir erteleme olmazsa 15 Haziran'da açılacak. Sisteme girecek dosya sayısını düşünün. Bir sürü dosya birikti. İnsanlar, alacağını talep ediyor. Bugün koronadan dolayı senetler protesto edilmiyor. Kira veya diğer alacakların takipleri yapılmıyor. Çekler yazılmıyor. İnsanların yastık altındakiler de eridi. Bu süreçte vatandaş da esnaf da borçlandı. Toplam maliyeti 20 lira bile etmeyecek kolonya ve maske hediye ederek vatandaşa destek çıkılmaz. Bu mantık ile ülke düzlüğe çıkartılmaz.”
EMRE ÖZGÜL