Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapacağı dördüncü toplantıda, 2020 yılında uygulanacak asgari ücret belirlenecek. Önceki toplantıda Türkiye İstatistik Kurumu, bir işçinin aylık harcamasını 2.331TL olarak duyururken 3 sendika 2.578 TL’de ısrarcı olacak.
Adına münhasır, çalışan işçiye verilecek asgari ücret. Burası gayet sarf, anlaşılabilir, net bir ifade. Ne var ki, uygulamada diğer ücretlerden hiç bir farkı yok. Devlet; gelir vergisinden, damga vergisinden, sosyal güvenlik primlerinden işsizlik primlerinden vaz geçmiyor. Hepsi aynı kategoride değerlendiriliyor.
Madem ki asgari ücret, aldığı ücretle hayatını müdavim edecek. O zaman bu geliri vergi dışı bırakmak gerekmiyor mu? Onların da insanca yaşama hakları yok mu?
Böyle bir uygulama yapılsa her halde hoş olur, onlar da bir nebze nefes alırlar diye düşünüyoruz.
Asgari ücreti, yasa gereği 5'er işçi, işveren ve devlet temsilcisi olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor.
Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp, oy çokluğuyla karar verecek.
Türkiye’de çalışan kayıtlı işçilerin % 40 asgari ücretle çalışıyor. Bu da 8 milyon insan demektir. Hiç de az bir rakam değil.
Son zamanlarda gayri safi milli hasılamız her yıl yükseliyor.( 2018’ de kişi başı yaklaşık 10 bin dolar ) bu refah düzeyinden onlarda pay almalılar değil mi? Türk insanı tarihinde hep paylaşımcı, yardımsever, hak ve adalete önem veren bir millet olmuştur.
Onun için hep ayakta kalmayı başarabilmiş, nadir ülkelerdendir.
Asgari ücretli demek, aynı zaman da üreten kişi demektir. Genelde beden işçisi olup, ekonomiye direk katkıda bulunan emekçidir. Alın teriyle para kazanır, kolaycı değildir. Devletine sevgiyle bağlı olup son derece saygılıdır. Üzerine düşen yükümlüklerini titizlikle yerine getirir.
Bu yıl için son kez toplanıp, nihai karar verecek olan heyetin de asgari ücretliği memnun edecek miktarda uzlaşılacağını umut ediyoruz.
Cumanız mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.