Yerel seçimler için bundan önceki birkaç yazıda hep belediye başkan adaylarının görücüye çıkardıkları veya çıkarmaları gereken projelerden bahsettik.
Biraz da seçim sloganlarından bahsetmek yerinde olacak.
Hem partiler hem de adaylar için faydalı olur diye.
Tek parti iktidarı yerel seçimlerde kullanacağı sloganı “Gönül Belediyeciliği” olarak açıkladı.
Diğer partiler henüz yerel seçimler için belirledikleri sloganlarını tam olarak açıklamamış olsalar da ortada kesin olarak belli olan bir slogan var.
Oda tek parti iktidarında yaklaşık 15 yıl aralıksız aynı partiden belediye başkanı olanları vuracak bir slogan olan “Arsa Rantı Belediyeciliği”.
Bugünkü şartlarda hem de tam seçime gidildiği bir zamanda ekonomik ve siyaseten tıkanan iktidar belediyelerinin bazılarının nerede ise iflas derecesine gelmesinin tek nedeni uyguladıkları arsa rantı belediyeciliğidir.
Bakmayın gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanan konut kooperatifi reklamlarına.
Belediye Başkanları artık bir şekilde elde ettikleri arsalar üzerine yakın çevrelerinden teşekkül eden kişilerle kurdukları arsa rantı düzenin işlemediğini yani belediyelere gelir üretemediğini artık kendileri, de görmüş durumdalar.
Arsa Rantı Belediyeciliğinin geldiği noktada tıkanan sadece belediyenin gelir gider dengesi değil, belediye başkanlarının siyaset teorileri de iflas etmiştir.
Esasında bu arsadan rant elde etme düşüncesinin bu kadar kısa zamanda etkilerini göstermesi beklenmiyor olmalı idi ki daha çok kısa zaman öncesine kadar daha buralardayız düşüncesi ile yeni yeni rant hesapları yapılıyordu.
ANAP iktidarları döneminden beridir sürekli olarak aktif siyaset içinde yer aldığından dolayı zaman zaman hakkında türlü söylentiler çıkarılan Cemil Çiçek’in “Büyümek istiyorsak yolsuzluk yapmayacağız” sözü yolsuzluk konusunda özellikle de arsalar üzerinde yapılan kanuna uygun imar rantları konusunda bir işaret fişeği idi.
Belediye başkanları değişse de parti yönetimlerinde yer alan kişilerin birazda tamahkârlıkla özellikle hazineden aldıkları arsalar üzerindeki imar değişiklikleri isteklerinin sınır tanımaz hale gelmesi belediye başkanlarını ve belediye meclislerini çıkmaza sokacak hale geldiği görülmüştür.
Esasında birlikte ticaret yapmadıkları kişilerle birlikte siyaset yapmayan bu güruhun son yıllardaki en büyük keşifleri de hazine arazilerinden rant elde etme usulü olmuştur.
Bu şehirde her gün önünden geçtiğiniz bomboş arsalardan ve meyve bahçelerinden birinin 15 yıl önceki halini ve bu günkü durumunu şöyle bir gözünüzün önüne getirin, ne demek istediğimizi daha kolay anlayacaksınız.
Hani şu önünden geçerken çocukken top oynadığınız arsalar veya dalından meyve koparıp yediğiniz bahçelerden bahsediyoruz.
Ne oldu o güzelim arsalar ile bahçelere son 15 ila 20 yılda?
Arsa rantı dediğimiz iktidar siyaseti işte tam olarak bu arsalar üzerinde dönüyor.
Haydi, işi biraz daha ilerletelim sizinle.
Hani şu planlaması yaklaşık 20 yıl süren, böyle giderse de yapımı da bir ola kadar sürecek olan yeni çevre yolunun çevresindeki hazine arazilerine bir bakalım.
Emin olun yeni açılacak çevre yolunun etrafında nerede ise 1 metrekarelik hazine arazisi kalmadığını ve hepsinin ihale ile satıldığını göreceksiniz.
Şehir içinde arazi kalmadığını veya bir 20 sene sonrasının getireceği rantı şimdiden hesaplayanlar tarafından bu arsalar bir şekilde elde ediliyor.
Çünkü şehirlerde eskiden olduğu gibi artık toprak altından define sandıkları çıkmıyor. Çağımızın definelerinin bu arsalarda saklandığı biliniyor.
Önce bu arsalar ihale ile kanunlara uygun bir şekilde elde ediliyor, sonra göreve getirilen belediye başkanlarınca imar tadilatları yapılıyor, daha sonra ise yerine göre AVM veya siteler yapılıveriyor.
Anladınız siz onu.
Ha dededen kalan evinizin temel kazısından sandık sandık Roma altını çıkartmışsınız, ha bu işleri yapmışsınız.
Eski Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın “İnşaat lobisine teslim olduk” itirafı ile Ekonomi Bakanı’nın “Bir gecede verilen kararlarla rantlar el değiştirdi” sözünü yan yana koyduğunuz zaman bu şehre ihanet edenlerin kimler olduğunu az çok görmüş olursunuz.
Belediye başkan adaylarının belirleneceği bu günlerde biz bir kez daha hatırlatmış olalım dedik.