Müstakil evlerin yerini apartmanların alması nedeniyle insanların hayvanlardan tamamen soyutlaştığını söyleyen Ümit Börü, özellikle kış mevsiminde yiyecek bulmakta zorlanan sokak hayvanlarına sahip çıkılması gerektiğini bildirdi
Kış mevsiminin gelmesi ile birlikte sokakta yaşayan kedi, köpek ve kuş gibi hayvanlar yiyecek bulmakta güçlük çekiyor. Bu hayvanların kışı sağlıklı bir şekilde geçirebilmesi ve beslenme ihtiyaçlarını giderebilmeleri için halkın da daha duyarlı davranması gerektiği bildiriliyor. Yemek artığı, ekmek kırıntısı gibi atıkların poşetlere doldurularak çöp kutularına atılması yerine çöp kovalarının yanına uygun bir şekilde yerleştirilmesi ve sokak hayvanları için boş arazilere, hayvanların rahatlıkla gelebilecekleri, insanları rahatsız etmeyecekleri yerlere su bırakılması gerektiği belirtiliyor.
‘SOKAK HAYVANLARINI GÖZETMELİYİZ’
Konya Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Ümit Börü, hastalıklı sokak hayvanlarını iyileştirmek için kurulan kedi ve köpek barınağında şu an bin 400 civarında köpek ve yaklaşık 160 kedi bulunduğunu dile getirerek, bu hayvanların bakımlarının tamamlanmasının ardından doğal ortamlarına geri bırakıldığını ifade etti. Hayvan barınağında kalan hayvanlar için yaz veya kış döneminde hiçbir sorun yaşanmadığını kaydeden Ümit Börü, “Asıl sorun sokakta yaşayan başıboş hayvanlardadır. 2000 yılında ilgili henüz çıkmadan önce dönemin valisi ve belediye başkanları ile bir protokol imzalamıştık. Sonraki dönemlerde değişen belediye başkanları ve valiler de bu protokolü aynen devam ettirdiler. Onlar bu sokak hayvanlarına sahip çıkıyorlar. Fakat, sokakta kalan hayvanlar için bir şey yapılamıyor. Burada da görev merhamet sahibi insanlarımıza düşüyor” dedi.
Vatandaşta, sokakta yaşayan kedi ve köpek gibi hayvanların ihbar edildiğinde barınağa getirileceği şeklinde bir yanlış algılaması olduğuna işaret eden Konya Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Ümit Börü, “Yasa gereği bu hayvanlar ameliyat edilebilecek kadar güçlü ise kısırlaştırılıp aynı ortama yeniden bırakılıyor. Oralarda da belediyelerimiz yemlikler ve beslenme odakları oluşturuyor. Yani dışarıdaki sağlıklı köpekleri barınağa getirip toplamak mümkün değil. Belediyeye bu yönde çok sayıda istek geldiğini biliyoruz ama bu şekilde müracaat eden vatandaş bir sonuç alamaz. Buraya hasta, uyuz, kendisini besleyemeyip yorgun düşmüş olan hayvanları getiriyor, bakımlarını yapıyoruz” diye konuştu.
KIŞIN YİYECEK BULAMIYORLAR
Çevre Bakanlığı’nın Anadolu’ya verdiği 40 bin yemek ve su kabının vatandaşlara dağıtıldığını kaydeden Ümit Börü, “Özellikle ev hanımlarına sesleniyorum, kullanmadığınız plastik kapları çöplere atmak yerine bunların içine yemek artıklarını ve biraz da ekmek koyun. Çöp kutularının kenarına bırakın. Başıboş hayvanlar bunları yesin ki hem israfın önüne geçmiş olun, hem de bu hayvanları beslemiş olun. Bu bir insanlık görevidir, yaratılanı yaratandan ötürü seven kulların yapması gereken şeydir” ifadelerini kullandı.
APARTMAN KÜLTÜRÜ HAYVANLARDAN UZAKLAŞTIRDI
Özellikle günün belli saatlerinde sokak hayvanlarının okula giden öğrencileri rahatsız ettiği, onları havlayarak korkuttukları veya üzerilerine saldırdıkları şeklinde şikayetler aldıklarını söyleyen Ümit Börü, “Geç saatlerde sokağa çıktığınız zaman özellikle karanlık ve ıssız yerlerde acaba balici mi yolumu kesecek, bir kapkaççı çantamı mı alıp kaçacak diye korktuğumuz bir dönemdeyiz. İnanın bu hayvanlar insana insan kadar zarar vermez. Psikolojisi bozuk olan insanlardan çok daha tehlikesizdirler. Çocukların hayvanlardan korkmasının nedeni anne ve babaların çocuklarını hayvan sevgisi ile büyütmemesidir. Bu hayvanların tek isteği biraz sevgidir. Köpekleri taşlarla, sopalarla kovalarsanız, köpek de bu durumda kendisini savunmak isteyecektir. Köpek gördüğünüz zaman yüzüne bakmayın, sakin bir şekilde geçin gidin, hiçbir şey yapmaz” dedi. Bundan yaklaşık 20 yıl öncesine kadar Konya’da müstakil ev kültürünün yaygın olduğunu, her evin bahçesinde kedi, köpek, kuş, tavuk, inek gibi hayvanların beslendiğini ve o evde büyüyen bir çocukta da hayvan sevgisinin geliştiğini kaydeden Börü, “Şimdi müstakil evlerin yerini gökdelenler, apartmanlar aldı. Artık insanlar hayvanlardan tamamen uzaklaştı ve soyutlaştı. Bu durumda hayvanı gören çocuk değil yetişkin de olsa ürperiyor, korkuyor. Bırakın hayvanları artık insanlardan dahi uzaklaşmış bulunuyoruz. Hayatımız tamamen bireyselleşme üzerine odaklaşıyor. Sorunun temelinde de bu konunun yer aldığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
RASİM ATALAY