Gençlerbirliği Teknik Direktörü Samet Aybaba, kulüp yöneticilerinin tutum ve davranışlarının, ''nöbetçi teknik direktörler'' kavramının ortaya çıkmasına neden olduğunu savundu.
Aybaba değerlendirmesinde, Türkiye'de kulüplerin, taraftarların, medyanın yapılanmasının bozuk olduğunu belirterek, ''Nöbetçi teknik direktörleri, kulüp yöneticileri oluşturdu. Bazı taraftar ve medya grupları var. Bu gruplar, antrenör işine gelmediği zaman hemen üstüne oynamaya başlıyorlar. Antrenörün dostu kim ki? Antrenöre, kendi çalışma arkadaşları ve oyuncuların dışında dostunu söyler misiniz? Antrenörün dostu yok ki. Ayrılan antrenöre başka yerden talep geliyor. Ne yapacak antrenör, çalışacak tabii. Onun da mesleği bu. O da para kazanacak'' diye konuştu. Teknik direktör arkadaşlarına, çalışan bir arkadaşlarının takımının maçlarına gitmemeleri konusunda uyarılarda bulunduğunu söyleyen Aybaba, şöyle konuştu:
''Başından beri söylüyorum arkadaşlara, bir teknik direktör bir yerde çalışırken, onun maçına fazla gitmeyin. Herkesin kaldırabilecek kapasitesi yok. Tribüne bakar, görünce rahatsız olur. Türkiye'de 7 bin antrenör var. Herkes de o takıma antrenör olmak istiyor. Ondan sonraki süreç doğal. O sürece saygı duyuyorum. Herkes birilerini kullanarak bir yerlere gelmek ister. Futbolda da böyle, devlette de böyle. Tayinlere bakın. Hangi görüşte, kim, nereden, nereye gidiyor? Bu tablo açık. Türkiye'de bu senaryo herkesin gözünün içine baka baka uygulanıyor. Futbola gelince bunlar 'nöbetçi teknik direktörler'. Olur mu kardeşim! O adamın da böyle bir dostu vardır, onu destekliyordur. 'Nöbetçi antrenör' tabiri doğru değil. Onu bu hale getiren koşullara bakmak lazım. Teknik direktörlere fazla şans ve zaman tanınmıyor.''
''Ben federasyonun yerinde olsam, farklı şeyler düşünürüm'' diyen Aybaba, ''Fair-play de ilk sırada yer alan takıma 1 milyon dolar verelim diyorlar. Kulüpleri teşvik etsinler mesela. İki genç oyuncuyu Süper Lig'de şu kadar maç oynatan kulübe şu kadar destek vereceğiz desinler. Laf olsun diye kimse genç oyuncuyu oynatmaz. Sonunda madem para var, o zaman daha çok araştırılır. Altyapıdaki hocalara prim verilir. Biz manevi anlamda onları değerlendiriyoruz. Böyle bir yapılanmaya girilirse, oyuncu sayısı artar'' değerlendirmesini yaptı.
GENÇ OYUNCULAR KONUSU
Samet Aybaba, son zamanlarda Türkiye'de futbol adına çok fazla olumlu gelişmenin yaşanmadığını vurgulayarak, ''3-5 senedir futbol adına mantıklı ve kaliteli şeyler yapılmıyor. Yapılmayınca kaliteli oyuncu çıkma sayısı da düşüyor. Bu kadar genç nüfusu olan bir ülkede, bu kadar yetenekli ve zeki insanlarız, ama cesaret lazım'' dedi.
Bazı teknik direktör arkadaşlarının genç oyuncuları laf olsun diye oynattığını ifade eden Samet Aybaba, şöyle devam etti:
''Bazı arkadaşlarım karıştırıyor. Bazı oyuncuları laf olsun diye oynatmak iş değil. Takımın çıkışı ile birlikte bu oyuncuları kazanmak lazım. Biz hep öyle yaptık. Takım düşüşte ise genç oyuncuyu da takıma sokarsanız, kaybolur gider. Takımla birlikte o da düşer. Bizim takımlar iyi futbol oynayıp, iyi skorlar alınca, onlar da öne çıkıyor. Başarılı olmak puan sıralamasında bulunduğunuz yerle orantılı. Bunu hep arkadaşlara söylüyorum, ama böyle olmamalı. Takımın oynadığı futbol önemli, takımın düşüncesi önemli, o oyuncuların kalitesi önemli. Genç, yaşlı diye ayırmadan ortaya çıkardığın kalite önemli. Bakıyoruz futbolda anormal gelişmeler oluyor. Uzun bir top atıyorlar, önde bir kişi, arkada 10 kişi koşuyor. Planlarımızı uzun vadeli yapıyoruz, ama kulüp yapılanması o kadar kötü, taraftar yapılanması, medya yapılanması hepsi bozuk ülkemizde. Böyle olunca ne oluyor, istikrarlı bir çalışma ortamı bulamıyorsunuz. Bir maç kaybediyorsunuz, şu şöyle oldu, bu öyle oldu denmeye başlıyor. Genç oyuncunun yetişmemesinde bunun da büyük etkisi var.''
Tecrübeli teknik adam Samet Aybaba, bir süre sonra Gençlerbirliği'nde kitap kampanyası başlatacağını belirterek, ''Oyuncularıma birkaç kitap alacağım. Seyahatlerde, otobüslerde okutacağız. Böyle bir proje var, yakında başlayacağız'' dedi.