Malumunuz…
Konya’dan Antalya ve havalisine dedelerimiz ve onların dedeleri de develerle giden gelmez denilen Toros Dağları üzerinden aşarak giderken sonraları Konya- Afyona trenle oradan İzmir trenine binip Baladız da inip Isparta’ya giden küçük tren yolculuğu sonrası dar ve kötü yoldan kamyon üzerinde Antalya’ya vasıl olurlardı.
***
Menderes devrinde yol yapımına özen verilince…
Konya – Eğridir üzerinden Isparta’ya varılıp oradan Burdur’a devam ederek çok eğimli ve tehlikeli olan Çeltikçi ve Çubuk Beli’nin sert varyant ve laseli yolundan Antalya’ya inilebildi.
***
1960’lı yıllarda Ispartalıların Burdur’dan gitmeyi kesebilme azmiyle Ağlasun Yolu’nun açılmasını sağladılar o yıllarda yol Konya Karayolları Bölgesi’ne aitti ve 3. Bölge Müdürlüğü’nde vazifeli iken şantiye şefi olarak çalışmıştım.
Ispartalılar yine durmamış Ispartalı’nın hükümetleri zamanında heyelanlı ve masraflı Dere Yolu açılmış oldu.
***
Diğer taraftan 1964 yılında Seydişehir Alüminyum Fabrikası başlarken Maden Ocağı- Seydişehir arasını Etibank ücretini ödeyerek Karayollarına yaptırdı.
Bendenizin kontrol ve şantiye şefliğini yaptığım 22 km.lik dağlık ve zemini kaya olan araziden geçen yolu iki yıl içinde teslim ettik.
***
Etibank bu sefer malzemesini kısa yoldan limana indirebilmek için Antalya’ya yol istedi.
Etütler yapıldı uçakla arazi fotoğrafları alındı bilgisayarla yol güzergâhı tespit edilerek projesi tamamlanan yola Karayolları Maden Yolu’nu da uhdesine alıp devamı olarak Akseki Kavşağı’na kadarki kısmın yapımına 1972 yılında emanet yol yapımı olarak başlandı.
Yol Arpacık Mevkii’ne kadar vardığında siyaset değişiklikleri ile işlem emanet şantiyenin kapanmasına sebebiyet verilince ihaleli işe de Ispartalı ödenek vermeyince üç yıl çalışma olamadı.
***
ANAP hükümeti zamanında Karayolları bülteninde yolun yapılmamasının ekonomide zararlar verdiğini beyan etmiştim Bakan okuyunca hemen ihaleye çıkarttırdı ama yine siyaset değişmiş duraklamaya girmişti.
Yeniden ANAP’ın gelmesi ve Konyalı M. Keçeciler’in Bakan olduğunda kendilerine durumu anlatınca…
Bolca ödenek tahsis ettirdi ve yol stabilize olarak Akseki Kavşağı’na kadar yapıldı.
Yolun açılması ile Ankara hatta İstanbul’dan bile geliyordu trafik bolluğu ama hem stabilize hem dar olması iyi olmuyordu.
Yine siyaset değişimi ile bırakıldı. Ak Parti gelince ele alındı ve 37 yılda tamamlanan Tınaz Tepe’ye kadarki bölünmüş yolda şoförlerin belirttiği gibi kaymak gibi idi.
Eskiden gördükleri yol alışlarında şimdiye kadar ki kolay gitmeyi görememişlerdi ama yine de yolda zorluklar vardı.
***
Karayollarında vazifeli iken de emekli olduktan sonra da yolun Kışlak Yaylası’ndan döne dolana ve eğimli yoldan değil de Susuz Yaylası üstünden dolaşılmasının çok faydalı olacağını krokilerle defalarca yazdım ki 2000 yılına kadar.
Ogünler teklifime bakmayanlar. Bu gün susuz yaylası yani benim dediğim güzergâhtan tünelle daha az km. ve eğimi az yoldan Tınaz Tepe’ye çıkacaklar.
***
Birde Alacabel vardı.
Yaz günleri sadece yokuş çıkılıyordu ama kışın kar, tipi ve buzlanmadan dolayı zor durumlara düşülüyor zaman zaman yol kapanıyordu.
Nitekim yol üzerinde ilgilenmenin ne kadar önemli olduğunu cumartesi günü olayla anlatmak isterim.
***
Hem İstanbul’a hem de Antalya’ya gidecek misafirlerim vardı.
Sabahın yedisinde hareket eden yolcumuz 12’ye doğru İstanbul’a varmıştı.
12’de Antalya’ya gidenler ise Seydişehir’den sonra Alacabel yakınlarında devrilip yolu kapayan tır yüzünden Seydişehir’e geri göndermişler.
İki saat sonra yol açılmış ama…
Resimde görüldüğü gibi tipiden bütün vasıtalar zor durumda bulunmakta. Bindikleri otobüste uçuruma doğru kaymaya başlamış
Yolcular da heyecan ve dua ve korku içinde şoför dağa dayayıp durabilmiş kurtulmuşlar.
Sonra yavaş yavaş tipiye karşı yol almışlar ve karpuz civarında güneşli yola çıkıp rahatça Antalya’ya yol almışlar.
***
Buranın azizliğinden kurtulmak için karayolları 3. Bölge Müdürlüğü Tınaztepe’den başlayıp Beyşehir Yolu’na çıkaracak yedi km’lik tünelli yeni güzergâh projesi yapılmıştı.
Bu yeni güzergâh kar ve tipiden kurtaracaktı…
Kurtaracaktı ama ne oldu?
Karedeniz kıyılarını ihya edenler. Akdeniz’i neye düşünmüyorlar ki.
***
İşte dün otuz saatte trenle ancak varılan İstanbul’a dört buçuk saatte emniyet içinde gidilirken…
300 km’lik Antalya’ya yedi saatte dualar içinde varılabiliyordu…
Bir Alacabel azizliği yüzünden…
Bir de 2023’de tam kalkınacağız diyoruz.
Bekleyelim bakalım neler olabilecek?
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle
***
Not: Yazılarım bundan sonra Perşembe günleri yayınlanacaktır.
Resimler
1) Karlar temizlenmiş Alacabel Yolu
2) Cumartesi günkü Alacabel’de tipi ve buzlanma içindeki trafik
3) Kışlak Yaylası yönü bırakılıp susuz yaylası üzerinden Tınaz Tepe’ye gidecek yeni yol projesi
Tınaz Tepe batısından karşı dağdan 7.5 km’lik tünelle toplam 10,5 km. sonra Beyşehir Yolu’na çıkılacak Alacabel Yol Projesi