KTO’DA TANSİYON YÜKSELDİ
Konya Ticaret Odası’nda 10 Ocak tarihinde yapılacak olan başkanlık seçimleri öncesi sözleşmeli statüye geçmedikleri için ilçelere ve Ticaret Odası’nın değişik birimlerine sürülen işçilerin aileleri KTO önünde bir araya geldi. Aileleri giriş kapısına siyah çelenk bırakırken ellerindeki pankartlar ve sloganlar ile KTO Başkanı Hüseyin Üzülmez ve Yönetimini protesto etti.
KEYFİ UYGULAMA BIKTIRDI
Başka yerlere sürülen işçilerin aileleri adına basın açıklaması yapan Nemciye Yalçın, keyfi uygulamalar yüzünden perişan olduklarını söyledi. Yalçın, “Bugün burada eşlerimize yapılan zulümleri anlatmak, eşlerimizin kazanılmış haklarını gasp, etmek isteyerek keyfi uygulama içerisine giren Hüseyin Üzülmez’e ve Konya da yaşanan bu zulme başta yetkililer olmak üzere kimse sessiz kalmamalıdır” dedi.
SEVK KÂĞIDI BİLE VERİLMEDİ
Kulu ilçesine sürülen işçilerden Safinaz Güldez’in kızı Tuğçe Güldez ise annesinin Kulu’ya giderken trafik kazasında yaralandığını söylerken, “Annem ameliyat olacak. Ancak buradan anneme sevk belgesi bile vermediler. Annem ölmüş olsa idi sorumlusu kim olacaktı? Annem hastanede yatarken bizler sıkıntı içerisinde yaşadık. Hiçbir insan yanında çalıştırdığı işçisine böyle zulüm etmez” diyerek gözyaşı döktü.
Konya Ticaret Odası’nda 10 Ocak tarihinde yapılacak olan başkanlık seçimleri öncesi sözleşmeli statüye geçmedikleri için ilçelere ve Ticaret Odası’nın değişik birimlerine sürülen işçilerin aileleri KTO önünde bir araya geldi. Aileleri giriş kapısına siyah çelenk bırakırken ellerindeki pankartlar ve sloganlar ile KTO Başkanı Hüseyin Üzülmez ve Yönetimini protesto etti.
KEYFİ UYGULAMA BIKTIRDI
Başka yerlere sürülen işçilerin aileleri adına basın açıklaması yapan Nemciye Yalçın, keyfi uygulamalar yüzünden perişan olduklarını söyledi. Yalçın, “Bugün burada eşlerimize yapılan zulümleri anlatmak, eşlerimizin kazanılmış haklarını gasp, etmek isteyerek keyfi uygulama içerisine giren Hüseyin Üzülmez’e ve Konya da yaşanan bu zulme başta yetkililer olmak üzere kimse sessiz kalmamalıdır” dedi.
SEVK KÂĞIDI BİLE VERİLMEDİ
Kulu ilçesine sürülen işçilerden Safinaz Güldez’in kızı Tuğçe Güldez ise annesinin Kulu’ya giderken trafik kazasında yaralandığını söylerken, “Annem ameliyat olacak. Ancak buradan anneme sevk belgesi bile vermediler. Annem ölmüş olsa idi sorumlusu kim olacaktı? Annem hastanede yatarken bizler sıkıntı içerisinde yaşadık. Hiçbir insan yanında çalıştırdığı işçisine böyle zulüm etmez” diyerek gözyaşı döktü.
Konya Ticaret Odası’nda 10 Ocak tarihinde yapılacak olan başkanlık seçimleri öncesi ortaya atılan iddialar ile tansiyon yükselmeye devam ediyor. Uzun yıllardır KTO bünyesinde çalışan ancak sözleşmeli statüye geçmedikleri için başka ilçelere ve Ticaret Odası’nın değişik birimlerine sürülen işçilerin aileleri dün KTO önünde bir araya geldi. İşçilerin aileleri giriş kapısına siyah çelenk bırakırken, ellerindeki pankartlar ve sloganlar ile KTO Başkanı Hüseyin Üzülmez ve yönetimini protesto etti. Başka yerlere sürülen işçilerin aileleri adına basın açıklaması yapan Nemciye Yalçın, onlarca işçinin yanı sıra işçilerin tüm ailelerinin perişan olduklarını ifade ederek, yapılan zulmün bir an önce bitirilmesini istedi.
Yalçın, açıklamasında, “KTO Başkanı Hüseyin Üzülmez tazminat vererek işten uzaklaştırma amacıyla, memur statüsünde çalışan personelin işçi statüsüne geçmeleri için 4 yıldır baskı ve tehditlerde bulunmaktadır. Eşlerimizin sözleşmeli statüye geçmesi, geçmek istememeleri halinde özel hizmet tazminat oranlarının sıfırlanacağı, maaşlarının düşürüleceği dile getirilmiş ve uygulamaya da konulmuştur. İşlemin geri alınması amacıyla dilekçe veren eşlerimize karşı tehditlerde bulunmuştur. Eşlerimiz de Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan işlemlerle suç duyurularında bulunmuşlardır. Suç duyurusunda bulunan eşlerimize bu aşamadan sonra baskı uygulanmaya ve zulüm yapılmaya başlanmıştır” dedi.
Hüseyin Üzülmez’in keyfi uygulamaları ile eşlerinin sanki işkence altında olduklarını da dile getiren Yalçın, “Sayın Üzülmez, eşlerimiz için adeta işkence timi kurmuştur. Eşlerimiz için uygun çalışma ortamları hazırlanmamış, hiçbir çalışma malzemesi verilmemiş, 30–35 metrekarelik bir odaya 3 kamera kurularak hapishane ortamı sağlanmaya çalışılmıştır. Bununla da kalmayan Üzülmez, zulmünü artırarak kış şartlarında tüm imkanlardan yoksun eşlerimizden 11 kişiyi sadece psikolojik açıdan yıldırma ve yıpratma amacıyla Konya’nın değişik ilçelerinde güya hizmet için kurulduğu söylenen temsilciliklere memur olarak atamıştır. Bu memurlardan ikisi bayandır ve görev yerleri özellikle Hadim ve Kulu olarak belirlenmiştir. Bu temsilciler içinde bir tek sözleşmeli personel bulunmamaktadır. Bu da açık bir şekilde ayrımcılıktır” diyerek tepkilerini dile getirdi.
Yalçın, sürgünler ile ailelerin parçalanma noktasına geldiğini de belirtirken, “Özellikle en uzak ilçe olan Kulu’ya gönderilen Safinaz Güldez hizmetli olup, temsilcilikte fiilen yardımı olmayacak kendisi yıldırma amaçlı gönderilmiştir. Üç çocuğu ve eşi Konya’da kalırken kendisi Kulu’da ev tutmak zorunda bırakılmıştır. Yine Konya Ticaret Odası’nda uzun yıllar çalışan ve önce TÜYAP’a ardından Hadim’e görevlendirilen Gülseren Erceylan da evlidir ve eşinden ayrı kalmak zorunda bırakılmıştır. 11 kişinin çocukları Konya’da okula devam etmekte ve 11 kişinin evlerinin taşınmaması halinde başka yerlere sürülecekleri kendilerine ulaştırılmaktadır. Yukarıda anlattığımız şekilde kadrolu personel ve 5özleşmeli personel ayrımı yapan, gerekli sağlık yardımlarının alınmasını engelleyen, maaşlarını bilerek düşüren ve bu personeli işten uzaklaştırmak için her türlü psikolojik baskı ve yıpratmalarda bulunan Hüseyin Üzülmez ve KTO Yönetim Kurulu üyelerinin insan haklarına aykırı davrandıkları açık bir şekilde ortadadır. Anayasaya, insan haklarına ve birçok kanuna aykırı davranışlarda bulunarak keyfi uygulamalar sergileyen Hüseyin Üzülmez ve yönetimini bu yaptıklarından dolayı kınıyoruz. Hüseyin Üzülmez ve yönetimini istifaya, KTO Meclis üyelerini bu konuyu araştırıp gerçekleri öğrenmeye, Konya’daki mülki ve idari amirleri ve tüm kesimleri özellikle medyamızı yapılan bu zulüm ve baskıya sessiz kalmamaya çağırıyoruz.” diyerek konuşmasını bitirdi.
İşçilerden Kulu’ya sürülen Safinaz Güldez’in kızı Tuğçe Güldez, annesinin Kulu’ya giderken trafik kazası geçirdiğini ve halen yaralı olduğunu söylerken, “Annem sadece bu insanların keyfi uygulaması ile sürüldü ve kaza yaparak yaralandı. Annem ameliyat olmak zorunda ama KTO yetkililerinden sevk belgesi alamadık. Annemin kaza geçirmesinin ardından hepimiz perişan olduk. Annem ölmüş olsa idi bunun hesabını kim verecekti? Başkanlık seçimlerinde buraya kayıtlı olan herkese seslenmek istiyorum, ‘Kullanacağınız her oyu düşünerek kullanın. Benim annem gibi yüzlerce eş ve çocuğu düşünün. Benim akıttığım gözyaşlarında hepinizin sorumluluğu olacak” dedi.
İşçilerden Sabit Sayılır’ın eşi ise konuşmasında, “Kocam daha önce yukarda çalışıyordu. Şimdi bodrumda hiçbir işte kullanılmayan boş bir odada görev yapıyor. Bulunduğu yerde fareler bile durmazken eşim sadece ekmeği için orada duruyor. Ama artık dayanacak gücümüz kalmadı” diye konuştu.
Yalçın, açıklamasında, “KTO Başkanı Hüseyin Üzülmez tazminat vererek işten uzaklaştırma amacıyla, memur statüsünde çalışan personelin işçi statüsüne geçmeleri için 4 yıldır baskı ve tehditlerde bulunmaktadır. Eşlerimizin sözleşmeli statüye geçmesi, geçmek istememeleri halinde özel hizmet tazminat oranlarının sıfırlanacağı, maaşlarının düşürüleceği dile getirilmiş ve uygulamaya da konulmuştur. İşlemin geri alınması amacıyla dilekçe veren eşlerimize karşı tehditlerde bulunmuştur. Eşlerimiz de Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan işlemlerle suç duyurularında bulunmuşlardır. Suç duyurusunda bulunan eşlerimize bu aşamadan sonra baskı uygulanmaya ve zulüm yapılmaya başlanmıştır” dedi.
Hüseyin Üzülmez’in keyfi uygulamaları ile eşlerinin sanki işkence altında olduklarını da dile getiren Yalçın, “Sayın Üzülmez, eşlerimiz için adeta işkence timi kurmuştur. Eşlerimiz için uygun çalışma ortamları hazırlanmamış, hiçbir çalışma malzemesi verilmemiş, 30–35 metrekarelik bir odaya 3 kamera kurularak hapishane ortamı sağlanmaya çalışılmıştır. Bununla da kalmayan Üzülmez, zulmünü artırarak kış şartlarında tüm imkanlardan yoksun eşlerimizden 11 kişiyi sadece psikolojik açıdan yıldırma ve yıpratma amacıyla Konya’nın değişik ilçelerinde güya hizmet için kurulduğu söylenen temsilciliklere memur olarak atamıştır. Bu memurlardan ikisi bayandır ve görev yerleri özellikle Hadim ve Kulu olarak belirlenmiştir. Bu temsilciler içinde bir tek sözleşmeli personel bulunmamaktadır. Bu da açık bir şekilde ayrımcılıktır” diyerek tepkilerini dile getirdi.
Yalçın, sürgünler ile ailelerin parçalanma noktasına geldiğini de belirtirken, “Özellikle en uzak ilçe olan Kulu’ya gönderilen Safinaz Güldez hizmetli olup, temsilcilikte fiilen yardımı olmayacak kendisi yıldırma amaçlı gönderilmiştir. Üç çocuğu ve eşi Konya’da kalırken kendisi Kulu’da ev tutmak zorunda bırakılmıştır. Yine Konya Ticaret Odası’nda uzun yıllar çalışan ve önce TÜYAP’a ardından Hadim’e görevlendirilen Gülseren Erceylan da evlidir ve eşinden ayrı kalmak zorunda bırakılmıştır. 11 kişinin çocukları Konya’da okula devam etmekte ve 11 kişinin evlerinin taşınmaması halinde başka yerlere sürülecekleri kendilerine ulaştırılmaktadır. Yukarıda anlattığımız şekilde kadrolu personel ve 5özleşmeli personel ayrımı yapan, gerekli sağlık yardımlarının alınmasını engelleyen, maaşlarını bilerek düşüren ve bu personeli işten uzaklaştırmak için her türlü psikolojik baskı ve yıpratmalarda bulunan Hüseyin Üzülmez ve KTO Yönetim Kurulu üyelerinin insan haklarına aykırı davrandıkları açık bir şekilde ortadadır. Anayasaya, insan haklarına ve birçok kanuna aykırı davranışlarda bulunarak keyfi uygulamalar sergileyen Hüseyin Üzülmez ve yönetimini bu yaptıklarından dolayı kınıyoruz. Hüseyin Üzülmez ve yönetimini istifaya, KTO Meclis üyelerini bu konuyu araştırıp gerçekleri öğrenmeye, Konya’daki mülki ve idari amirleri ve tüm kesimleri özellikle medyamızı yapılan bu zulüm ve baskıya sessiz kalmamaya çağırıyoruz.” diyerek konuşmasını bitirdi.
İşçilerden Kulu’ya sürülen Safinaz Güldez’in kızı Tuğçe Güldez, annesinin Kulu’ya giderken trafik kazası geçirdiğini ve halen yaralı olduğunu söylerken, “Annem sadece bu insanların keyfi uygulaması ile sürüldü ve kaza yaparak yaralandı. Annem ameliyat olmak zorunda ama KTO yetkililerinden sevk belgesi alamadık. Annemin kaza geçirmesinin ardından hepimiz perişan olduk. Annem ölmüş olsa idi bunun hesabını kim verecekti? Başkanlık seçimlerinde buraya kayıtlı olan herkese seslenmek istiyorum, ‘Kullanacağınız her oyu düşünerek kullanın. Benim annem gibi yüzlerce eş ve çocuğu düşünün. Benim akıttığım gözyaşlarında hepinizin sorumluluğu olacak” dedi.
İşçilerden Sabit Sayılır’ın eşi ise konuşmasında, “Kocam daha önce yukarda çalışıyordu. Şimdi bodrumda hiçbir işte kullanılmayan boş bir odada görev yapıyor. Bulunduğu yerde fareler bile durmazken eşim sadece ekmeği için orada duruyor. Ama artık dayanacak gücümüz kalmadı” diye konuştu.
**
MAZLUMDER soruna el atıyor
MAZLUMDER soruna el atıyor
MAZLUMDER Şube Başkanı Mustafa Akmeşe, Konya Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Üzülmez’in oda personeline yaşattığı sıkıntıları takip ettiklerini söyledi. Personelle ilgili rapor hazırladıklarını belirten Akmeşe, konuyla ilgili KTO Başkanı Üzülmez’den de randevu talebinde bulunduklarını açıkladı. Akmeşe, Konya’da haksızlığa uğrayan kim olursa olsun yanlarında yer alacaklarını, hangi güç olursa olsun karşısında duracaklarını ifade etti.
**
İtiraz edenlerin hepsi oy kullanacak
İtiraz edenlerin hepsi oy kullanacak
Konya Ticaret Odası’nın ‘vergi numarası yok’ diyerek listeye almadığı üyelerden itiraz edenlerin başvurusu kabul oldu. Bu üyeler Selçuklu İlçe Seçim Kurulu listelerinde yer aldı ve oylarını kullanabilecekler. İtiraz yüzlerce üyenin taleplerinin kabul edilerek oy kullanma haklarının verilmesi Konya Ticaret Odası yönetiminin bu üyeleri kasıtlı olarak sildiğini gösterdiği şeklinde değerlendirildi.
ALİ SAİT ÖGE