Geçen ay ‘Anne Sen de Oku’ mesajıyla Konya Yazarlar Birliğinde düzenlenen panelin kapsamına paralel olabilecek bir çalışma da İstanbul’da bir lisede yapılmış. Gazi Osman Paşa’daki Behçet Canbaz Lisesinde, ‘Anneler Okuyor’ adını verdikleri ödüllü kitap okuma yarışması ile İstanbul genelindeki anneleri okumaya teşvik eden bir çalışma bu. Öğrenci Meclisi, Kütüphânecilik Kulübü, Rehberlik Servisi ve Okul Aile Birliği’nin düzenlediği yarışmanın amacı annelerin kitap okuma düzeyini artırmak ve çocuklarına iyi birer örnek olmalarını sağlamak. İşte sizlere bu konuyla ilgili detaylı haber.(8.Mayıs.2010. Cumartesi günkü Zaman Gazetesi)
“Anneler Günü’nün yaklaşmasıyla birlikte hepimiz küçük bir hediyeyle ya da başka bir vesileyle annemizi mutlu etmenin yollarını arıyoruz. Biz düşüne duralım, Gazi Osmanpaşa’daki Behçet Canbaz Lisesi bu konuda çoktan dertlenmiş ve annelere en güzel hediyeyi hazırlamış bile. Nasıl mı? ‘Anneler okuyor’ adını verdikleri ödüllü kitap okuma yarışmasıyla… İstanbul genelinde yapılan yarışmaya anneler belirlenen süre içinde okudukları roman türü kitapla katılıyor. En çok kitap okuyan annelerle yapılan söyleşi yarışmanın birincisini belirliyor. Birinci olan annenin ödülü ise çeyrek altın ve sürpriz hediyeler… Görünüşte bir yarışma olsa da aslında projenin tek bir amacı var. Anneleri okumaya teşvik etmek ve çocuklarına güzel bir rol model olmalarını sağlamak.”
Yarışmaya katılmak için anneler okudukları kitapları belirtilen tarih süresinde, kitabın adı, sayfa sayısı, yazarının ismi belirlenerek lise müdürlüğüne bildirmekten ibaret. Anneler Günü’ne yönelik düzenlenen bu yarışma aslında iki etap hâlinde düzenlenmiş. Birinci etabı 8. Mart Dünya Kadınlar Gününde de yapılmış ve sonunda da ödül verilmiş.
Yarışmanın mimarı okul Müdürü. Yarışma için önce İstanbul Valiliğinden onay alarak başlamış müdür bey ekibiyle bu faydalı çalışmaya. Çalışmanın oldukça yoğun ilgi gördüklerini anlayınca çalışmalarını Türkiye geneline yaymak için de harekete geçmişler. Önümüzdeki sene Milli Eğitim Bakanlığına başvuracaklarını dile getiriyorlar. Projenin ilgilileri amaçlarının sâdece yarışma olmadığını tek amaçlarının annelere kitap okuma alışkanlığı kazandırmak ve geliştirmek olduğunu ve annelerin çocuklarına güzel bir rol model olmalarını sağlamak istediklerini belirtiyorlar. İlgililer; ‘Anne kitap okuyorsa çocuk kitap okumayı öğrenir. Bizim sözlerimiz değil davranışlarımız etkilidir. Bunu iyi yansıtabilmek için anneleri düşündük ilk olarak. Daha ileri dönemde babaları da işin içine alabiliriz.’ Diyorlar.
Yarışmanın ilk etap birincisi yâni 8. Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle düzenlenen yarışma birincisi Hatice EĞÇER, toplam 15 bin 685 sayfa kitap okumuş. Bu sayı kırka yakın kitaba karşılık geliyor. Yarışmaya katılan annelerin genel değerlendirmeleri ise şöyle: ‘Kitap okumanın insanın bakış açısını değiştirdiğini, kelime haznelerinin geliştiğinin yanı sıra çocuklarının sorularına artık daha rahat cevap verdiklerini’ söylüyorlar.
Annelerin şânına yaraşır bir çalışma yapılmış. Emeği geçenleri gönülden tebrik ediyor böylesi çalışmaların devamını beklediğimizi duyuruyoruz. Tüm yurt genelinde ‘ANNE SEN DE OKU’ kampanyaları yaygınlaştırılmalı. Önümüzdeki günlerde de Cumhurbaşkanının sayın eşleri Hayrunnisa GÜL Hanımefendi’nin de katılımıyla Ali Sami Yen Stadında gerçekleştirilecek olan “KİTAP OKUMAYAN KALMASIN” isimli bir faaliyet gerçekleştirilecek. 12 Haziran’da 25 bin kişi belirtilen statda kitap okuyarak ‘dünyanın en yüksek katılımlı kitap okuma etkinliği’ne imza atarak bir rekor denemesi gerçekleştirilecekler.‘Guinness’ yetkililerinin de davet edildiği organizasyona büyük katılım bekleniyor. Üniversiteli gençlerin kurduğu ‘Düşün-Taşın Derneği’ yetkilileri tarafından düzenlenen bu çalışma; Türkiye’deki okuma oranının azlığına çözüm bulabilmek amacına yönelik. Dernek üyeleri daha 50 hafta önce haftada bir kendi aralarında kitap okuyarak çevrelerine örnek oluyorlar. Şimdi de, rekorlar kitabına girmesi hedeflenen bu projeyi hayâta geçirmeye çalışıyorlar. Takdire şâyan bir faaliyet! Kendilerin kutluyoruz.
Buradan gelelim yine annelerimize. Kadınlarımız, annelerimiz toplumu şekillendiren gizli ve maharetli ustalardır. Devamlı gelişen ve yenilenen dünyaya ve hızla akan hayata yetişebilmek için kadının maddi ve mânevi donanımının şart olduğunu hep söylüyoruz. Evlatlarımızı modernitenin ve popülist kültürün kurbanı etmemek için kadın annelerimizin ilminin, irfanının ve basiretinin artırılması gerekiyor. Bu sebeple kadınların da özellikle kendilerine lâzım olabilecek sahada iyi seçilmiş kitapları okuyup kendilerini geliştirebilmeleri lâzım. T.V deki pembe diziler, lüzumsuz gezmeler bugüne kadar annelerimize bir şey katmadığı gün gibi ortada. Zira yeni yetişen nesil bunu bize bütün netliği ile söylüyor. Gençlerimizdeki ahlâkî düşüş ve fuhşun gençler arasında hızla yaygınlaşması nemelâzımcı anneleri ve hatta ebeveynleri gözler önüne seriyor. Çoğunlukla da baba ilgisizliğinden sokakların kültürüne terk edilen çocuklara, gençlere annelerin bilgisizliği, çağı takip etmekteki noksanlığı sebep oluyor. Görüştüğümüz birçok anneden hep bunları duyuyoruz. Annelerimiz sürekli bilgi ve kültürel seviyelerinin çocuklarını kurtarmaya yetmediğinden yakınıp dururlar.
İşte bu menfiliklerin olmaması için annelerin, kadınların okuması ve kendilerini çeşitli etkinliklerle yetiştirmeleri şart. Her anne önce hangi konularda eksik olduğunu tespit edip sonra güvenilir kimselerin tavsiyeleri doğrultusunda seçkin eserleri okumalı. Okuyan, araştıran, eksiklerini tamamlamaya çalışan gayretli anneler selam olsun. Yukarıdaki çalışmaların benzerleri tüm yurt sathına yayılarak devam etsin. Konya’da bu faaliyetlere farklı katkılar sağlasın inşallah diyerek sizleri kâinâtın yüce sahibine emanet ediyoruz efendim.
“Anneler Günü’nün yaklaşmasıyla birlikte hepimiz küçük bir hediyeyle ya da başka bir vesileyle annemizi mutlu etmenin yollarını arıyoruz. Biz düşüne duralım, Gazi Osmanpaşa’daki Behçet Canbaz Lisesi bu konuda çoktan dertlenmiş ve annelere en güzel hediyeyi hazırlamış bile. Nasıl mı? ‘Anneler okuyor’ adını verdikleri ödüllü kitap okuma yarışmasıyla… İstanbul genelinde yapılan yarışmaya anneler belirlenen süre içinde okudukları roman türü kitapla katılıyor. En çok kitap okuyan annelerle yapılan söyleşi yarışmanın birincisini belirliyor. Birinci olan annenin ödülü ise çeyrek altın ve sürpriz hediyeler… Görünüşte bir yarışma olsa da aslında projenin tek bir amacı var. Anneleri okumaya teşvik etmek ve çocuklarına güzel bir rol model olmalarını sağlamak.”
Yarışmaya katılmak için anneler okudukları kitapları belirtilen tarih süresinde, kitabın adı, sayfa sayısı, yazarının ismi belirlenerek lise müdürlüğüne bildirmekten ibaret. Anneler Günü’ne yönelik düzenlenen bu yarışma aslında iki etap hâlinde düzenlenmiş. Birinci etabı 8. Mart Dünya Kadınlar Gününde de yapılmış ve sonunda da ödül verilmiş.
Yarışmanın mimarı okul Müdürü. Yarışma için önce İstanbul Valiliğinden onay alarak başlamış müdür bey ekibiyle bu faydalı çalışmaya. Çalışmanın oldukça yoğun ilgi gördüklerini anlayınca çalışmalarını Türkiye geneline yaymak için de harekete geçmişler. Önümüzdeki sene Milli Eğitim Bakanlığına başvuracaklarını dile getiriyorlar. Projenin ilgilileri amaçlarının sâdece yarışma olmadığını tek amaçlarının annelere kitap okuma alışkanlığı kazandırmak ve geliştirmek olduğunu ve annelerin çocuklarına güzel bir rol model olmalarını sağlamak istediklerini belirtiyorlar. İlgililer; ‘Anne kitap okuyorsa çocuk kitap okumayı öğrenir. Bizim sözlerimiz değil davranışlarımız etkilidir. Bunu iyi yansıtabilmek için anneleri düşündük ilk olarak. Daha ileri dönemde babaları da işin içine alabiliriz.’ Diyorlar.
Yarışmanın ilk etap birincisi yâni 8. Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle düzenlenen yarışma birincisi Hatice EĞÇER, toplam 15 bin 685 sayfa kitap okumuş. Bu sayı kırka yakın kitaba karşılık geliyor. Yarışmaya katılan annelerin genel değerlendirmeleri ise şöyle: ‘Kitap okumanın insanın bakış açısını değiştirdiğini, kelime haznelerinin geliştiğinin yanı sıra çocuklarının sorularına artık daha rahat cevap verdiklerini’ söylüyorlar.
Annelerin şânına yaraşır bir çalışma yapılmış. Emeği geçenleri gönülden tebrik ediyor böylesi çalışmaların devamını beklediğimizi duyuruyoruz. Tüm yurt genelinde ‘ANNE SEN DE OKU’ kampanyaları yaygınlaştırılmalı. Önümüzdeki günlerde de Cumhurbaşkanının sayın eşleri Hayrunnisa GÜL Hanımefendi’nin de katılımıyla Ali Sami Yen Stadında gerçekleştirilecek olan “KİTAP OKUMAYAN KALMASIN” isimli bir faaliyet gerçekleştirilecek. 12 Haziran’da 25 bin kişi belirtilen statda kitap okuyarak ‘dünyanın en yüksek katılımlı kitap okuma etkinliği’ne imza atarak bir rekor denemesi gerçekleştirilecekler.‘Guinness’ yetkililerinin de davet edildiği organizasyona büyük katılım bekleniyor. Üniversiteli gençlerin kurduğu ‘Düşün-Taşın Derneği’ yetkilileri tarafından düzenlenen bu çalışma; Türkiye’deki okuma oranının azlığına çözüm bulabilmek amacına yönelik. Dernek üyeleri daha 50 hafta önce haftada bir kendi aralarında kitap okuyarak çevrelerine örnek oluyorlar. Şimdi de, rekorlar kitabına girmesi hedeflenen bu projeyi hayâta geçirmeye çalışıyorlar. Takdire şâyan bir faaliyet! Kendilerin kutluyoruz.
Buradan gelelim yine annelerimize. Kadınlarımız, annelerimiz toplumu şekillendiren gizli ve maharetli ustalardır. Devamlı gelişen ve yenilenen dünyaya ve hızla akan hayata yetişebilmek için kadının maddi ve mânevi donanımının şart olduğunu hep söylüyoruz. Evlatlarımızı modernitenin ve popülist kültürün kurbanı etmemek için kadın annelerimizin ilminin, irfanının ve basiretinin artırılması gerekiyor. Bu sebeple kadınların da özellikle kendilerine lâzım olabilecek sahada iyi seçilmiş kitapları okuyup kendilerini geliştirebilmeleri lâzım. T.V deki pembe diziler, lüzumsuz gezmeler bugüne kadar annelerimize bir şey katmadığı gün gibi ortada. Zira yeni yetişen nesil bunu bize bütün netliği ile söylüyor. Gençlerimizdeki ahlâkî düşüş ve fuhşun gençler arasında hızla yaygınlaşması nemelâzımcı anneleri ve hatta ebeveynleri gözler önüne seriyor. Çoğunlukla da baba ilgisizliğinden sokakların kültürüne terk edilen çocuklara, gençlere annelerin bilgisizliği, çağı takip etmekteki noksanlığı sebep oluyor. Görüştüğümüz birçok anneden hep bunları duyuyoruz. Annelerimiz sürekli bilgi ve kültürel seviyelerinin çocuklarını kurtarmaya yetmediğinden yakınıp dururlar.
İşte bu menfiliklerin olmaması için annelerin, kadınların okuması ve kendilerini çeşitli etkinliklerle yetiştirmeleri şart. Her anne önce hangi konularda eksik olduğunu tespit edip sonra güvenilir kimselerin tavsiyeleri doğrultusunda seçkin eserleri okumalı. Okuyan, araştıran, eksiklerini tamamlamaya çalışan gayretli anneler selam olsun. Yukarıdaki çalışmaların benzerleri tüm yurt sathına yayılarak devam etsin. Konya’da bu faaliyetlere farklı katkılar sağlasın inşallah diyerek sizleri kâinâtın yüce sahibine emanet ediyoruz efendim.