Bugün Büyükşehir Belediyesinin istişaresiz, danışmasız, tepeden inme, buyurgan ve ben yaptı oldu şeklindeki bencil bir düşünce ile uyarılara rağmen önce yapıp bir süre sonra vazgeçtiği işlerden birkaç tanesini konu edinmek itiyoruz.
Bu işlerin en başta geleni Ankara Yolu Orta Refüjünün Ağaçlandırılmasıdır.
Aslen kendi sorumluluğunda olmayıp, Karayolları Bölge Müdürlüğü sorumluluğunda bir şehirlerarası ulaşım yolu olmasına rağmen, siyasi ve ekonomik bir takım Saiklerle, kendilerine yapılan tüm uyarılar ve ikazlara rağmen Ankara Yolu Orta Refüjü belediyece ağaçlandırıldı(!) ve yeşillendirildi.
Yolun nasıl ve kimler tarafından satılan ağaçlarla nasıl ağaçlandırıldığı ve geceleyin kuruyan ağaçların kaç kere nasıl değiştirildiği bu yazının konusu olmadığı için bu konulara girmeyeceğiz.
Karayollarındaki mühendis arkadaşların uyarılarına ve bu işle ilgili STK’ların uyarı ve itirazlarına rağmen yolun orta refüj denen kısmı doldurularak yeşillendirildi ve ağaçlandırıldı.
Orta refüjün doldurulması sonucunda kış mevsimlerinde sürgün denen rüzgârla yer değiştiren kar birikintilerinin toplandığı yerin doldurulması araçların kaymalarına ve kazalara sebep olurken, bitkilerin büyümesi sonucunda şoförlerin görüş mesafesinin kapanması nedeniyle de tüm yıl boyunca kazalara sebep olmaktadır.
Bunun son örneği Ankara yolu orta refüj Pınarbaşı Kavşağındaki trafik kazasın da 5 kişinin hayatını kaybetmesidir.
Yazımızın başında da ifade ettiğimiz gibi bu kaza sonrasında adı geçen kavşakta palyatif tedbir diyebileceğimiz cinsten birtakım düzenlemeler yapıldı ise de bu yetersizdir. Tedbir alma adına budama yapılan bitkiler büyüdüğünde aynı tür kazaların olması kaçınılmaz olacaktır.
Büyükşehir Belediyesinin sonradan aklı başına geldi dedirtircesine düzenleme yaptığı bir diğer kavşak ise Selçuk Üniversitesi önündeki yaya geçidinin olduğu yerdir.
Üniversite öğrencileri bu yaya geçidinde meydana gelen kazaların önlenmesi açısından buraya bir üst geçit yapılması isteğiyle aylarca seslerini duyurmak için çırpındılar, hatta bu konuda internette bir grup bile oluşturdular.
Ne yazık ki; Ancak aradan 2 yıla yakın bir zaman geçtikten ve kazalar olup insanlar öldükten sonra belediye burası için bir üst geçit yapma ihtiyacı hissetti ve inşaat başladı.
Peki, bu aymazlık/vurdumduymazlık nedeniyle “geçen sürede kaybettiğimiz canlar ne olacak?” sorusunun bir cevabı olmalı.
Mesuliyet sahibi olanlar, elbet mesuliyeti de oldukça ağır olan bu sorunun cevabını vereceklerdir.
Belediyece çok lazım olan yerlere geçte olsa üst geçitler ve düzenlemeler yapılırken, gerçekten ihtiyaç olup olmadığı konusunda sivil toplum örgütleri ve diğer ilgililer ile istişareler yapılmadan yapımı için ihale yapılan bir üst geçidi daha gündeme getirerek bu günkü yazımızı sonlandıralım.
Büyükşehir Belediyesi geçtiğimiz hafta Nalçacı Caddesinde Selçuklu Kulesi ile Özkaymak Oteli arasına bir üst geçit yapılması konusunda ihale yapmıştır.
Şimdi sormak gerek.
Nalçacı Caddesindeki var olan ve vatandaşlarca yeteri kadar kullanılmayan 2 üst geçide rağmen şimdi eski otogar kavşağına, Selçuklu Kulesi ile Özkaymak Oteli arasına duyumlara göre rakam doğru ise 2.8 milyon lira harcanarak üst geçit yapmak hangi akla hizmettir?
Bu güne kadar kapalı tuttuğu veya bakımsız bıraktığı üst geçitler nedeniyle ve yeni yapılan üst geçitlere asansörler de yapılmasına rağmen vatandaşlara üst geçit kullanmayı tercih ettiremeyen belediye Nalçacı Caddesine yeni yaptıracağı üst geçitte de aynı sonuca katlanmak zorunda kalacak ve bu yatırımda daha önce yapılan birçok yatırım boşa giden bir yatırım olacaktır. Çünkü vatandaşlar üst geçitten geçmek yerine 10-15 metre ilerdeki kavşaktan trafik ışıklarına uyarak geçmeyi kendileri için daha güvenli bulacaklardır.
Ladikli Hacı Ahmet Hüdai(K.S) amcamız için Ladik Kasabası Çalıbağı mevkiinde yapıldığı söylenen ve yarım bırakılan park düzenlemesine ayrıca değineceğiz.
Bu işlerin en başta geleni Ankara Yolu Orta Refüjünün Ağaçlandırılmasıdır.
Aslen kendi sorumluluğunda olmayıp, Karayolları Bölge Müdürlüğü sorumluluğunda bir şehirlerarası ulaşım yolu olmasına rağmen, siyasi ve ekonomik bir takım Saiklerle, kendilerine yapılan tüm uyarılar ve ikazlara rağmen Ankara Yolu Orta Refüjü belediyece ağaçlandırıldı(!) ve yeşillendirildi.
Yolun nasıl ve kimler tarafından satılan ağaçlarla nasıl ağaçlandırıldığı ve geceleyin kuruyan ağaçların kaç kere nasıl değiştirildiği bu yazının konusu olmadığı için bu konulara girmeyeceğiz.
Karayollarındaki mühendis arkadaşların uyarılarına ve bu işle ilgili STK’ların uyarı ve itirazlarına rağmen yolun orta refüj denen kısmı doldurularak yeşillendirildi ve ağaçlandırıldı.
Orta refüjün doldurulması sonucunda kış mevsimlerinde sürgün denen rüzgârla yer değiştiren kar birikintilerinin toplandığı yerin doldurulması araçların kaymalarına ve kazalara sebep olurken, bitkilerin büyümesi sonucunda şoförlerin görüş mesafesinin kapanması nedeniyle de tüm yıl boyunca kazalara sebep olmaktadır.
Bunun son örneği Ankara yolu orta refüj Pınarbaşı Kavşağındaki trafik kazasın da 5 kişinin hayatını kaybetmesidir.
Yazımızın başında da ifade ettiğimiz gibi bu kaza sonrasında adı geçen kavşakta palyatif tedbir diyebileceğimiz cinsten birtakım düzenlemeler yapıldı ise de bu yetersizdir. Tedbir alma adına budama yapılan bitkiler büyüdüğünde aynı tür kazaların olması kaçınılmaz olacaktır.
Büyükşehir Belediyesinin sonradan aklı başına geldi dedirtircesine düzenleme yaptığı bir diğer kavşak ise Selçuk Üniversitesi önündeki yaya geçidinin olduğu yerdir.
Üniversite öğrencileri bu yaya geçidinde meydana gelen kazaların önlenmesi açısından buraya bir üst geçit yapılması isteğiyle aylarca seslerini duyurmak için çırpındılar, hatta bu konuda internette bir grup bile oluşturdular.
Ne yazık ki; Ancak aradan 2 yıla yakın bir zaman geçtikten ve kazalar olup insanlar öldükten sonra belediye burası için bir üst geçit yapma ihtiyacı hissetti ve inşaat başladı.
Peki, bu aymazlık/vurdumduymazlık nedeniyle “geçen sürede kaybettiğimiz canlar ne olacak?” sorusunun bir cevabı olmalı.
Mesuliyet sahibi olanlar, elbet mesuliyeti de oldukça ağır olan bu sorunun cevabını vereceklerdir.
Belediyece çok lazım olan yerlere geçte olsa üst geçitler ve düzenlemeler yapılırken, gerçekten ihtiyaç olup olmadığı konusunda sivil toplum örgütleri ve diğer ilgililer ile istişareler yapılmadan yapımı için ihale yapılan bir üst geçidi daha gündeme getirerek bu günkü yazımızı sonlandıralım.
Büyükşehir Belediyesi geçtiğimiz hafta Nalçacı Caddesinde Selçuklu Kulesi ile Özkaymak Oteli arasına bir üst geçit yapılması konusunda ihale yapmıştır.
Şimdi sormak gerek.
Nalçacı Caddesindeki var olan ve vatandaşlarca yeteri kadar kullanılmayan 2 üst geçide rağmen şimdi eski otogar kavşağına, Selçuklu Kulesi ile Özkaymak Oteli arasına duyumlara göre rakam doğru ise 2.8 milyon lira harcanarak üst geçit yapmak hangi akla hizmettir?
Bu güne kadar kapalı tuttuğu veya bakımsız bıraktığı üst geçitler nedeniyle ve yeni yapılan üst geçitlere asansörler de yapılmasına rağmen vatandaşlara üst geçit kullanmayı tercih ettiremeyen belediye Nalçacı Caddesine yeni yaptıracağı üst geçitte de aynı sonuca katlanmak zorunda kalacak ve bu yatırımda daha önce yapılan birçok yatırım boşa giden bir yatırım olacaktır. Çünkü vatandaşlar üst geçitten geçmek yerine 10-15 metre ilerdeki kavşaktan trafik ışıklarına uyarak geçmeyi kendileri için daha güvenli bulacaklardır.
Ladikli Hacı Ahmet Hüdai(K.S) amcamız için Ladik Kasabası Çalıbağı mevkiinde yapıldığı söylenen ve yarım bırakılan park düzenlemesine ayrıca değineceğiz.