Ankara Barosu, Başkent'in Tümü İçin Verilen Arama Kararına İtiraz Etti

Ankara Barosu, Ankara 6. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından Ankara'nın tümü için verilen gelen arama kararına itiraz etti. Ankara'nın 6 ilçesinde bulunan yaklaşık 3 milyon kişinin şüpheli ilan edildiğinin belirtildiği itiraz dilekçesinde "Yasada...

Ankara Barosu, Ankara 6. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından Ankara'nın tümü için verilen gelen arama kararına itiraz etti. Ankara'nın 6 ilçesinde bulunan yaklaşık 3 milyon kişinin şüpheli ilan edildiğinin belirtildiği itiraz dilekçesinde "Yasada öngörülen zaman ve yer olarak sınırlı olma mecburiyetine uygun olmayan, süresiz ve sınırsız bir arama kararıdır.” denildi.

İtiraza konu kararda, özellikle getirilen coğrafi sınırlara bakıldığında, yaklaşık 3 milyon kişiyi kapsayan bir bölgeyle ilgili olarak arama kararı verildiğini belirten bora, kişi tanımlaması yapılmadan Ankara'nın 6 ilçesinde bulunan 3 milyon kişi şüpheli ilan edildiğini ve itiraza konu mahkeme kararının, yasada öngörülen zaman ve yer olarak sınırlı olma mecburiyetine uygun olmayan, süresiz ve sınırsız bir arama kararı olduğuna vurgu yaptı.

"KİŞİLERİN HAKLARININ DA VERİLEN KARARDA AYRINTILI OLARAK BELİRTİLMESİ GEREKİRDİ"

İtiraza konu karar, hiçbir gerekçe içermediği için, şekil itibariyle de hukuka aykırı olduğunu belirten baro, itiraz dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: “Bizzat Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin 20. maddesinde yer alan; aramanın sebebi, aramanın konusu ve kapsamı, arama kararında yer almayıp, bunun yerine, kanunda yazılı ibarelerin tekrarı suretiyle, gerekçesiz bir karar verilmiştir. Böyle bir kararın, Anayasa'nın 141/3 maddesine de aykırı olduğu açıktır. Yine kararda, kararın sınırları açıkça belirtilmeyerek sınırlar açısından yasaya atıfla yetinilmiştir. Kişilerin yanlarında her zaman kanun maddesi taşıma mecburiyeti olmadığı, böyle bir beklentinin gerçekçi olmayacağı da açıktır. Bu durumda, kişilerin haklarının da verilen kararda ayrıntılı olarak belirtilmesi gerekirdi.”

    “BU KARAR BİR HUKUK DEVLETİNDE VERİLEBİLECEK TÜRDEN BİR KARAR DEĞİLDİR”

    Söz konusu mahkeme kararı ile temel hak ve özgürlükler ihlal edildiğinin ve özel hayata açıkça müdahale edildiğinin altını çizen baro, "Bu karar bir hukuk devletinde verilebilecek türden bir karar değildir. Teminat olması gereken kişi özgürlüğünü, tereddüt etmeden kolluğun önüne sunulan karar ile keyfi uygulamalara yol açılabilecek ve kişilerin can ve mal güvenliğinden sorumlu bulunan polis ile yurttaşımız karşı karşıya kalabilecektir. Telafisi imkansız zararlara yol açabilecek ilgili kararın derhal kaldırılmasını talep etmek bu nedenlerle zorunlu olmuştur. Belirtilen sebeplerle, Ankara 6. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2014/3329 D. İş sayılı kararına itiraz ediyoruz. İtirazımızın kabulü ile hukuka aykırı söz konusu kararın kaldırılmasına karar verilmesini arz ve talep ederiz." talebinde bulunuldu. CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri