Anahtarı bulamadılar!

Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Birol Aydın, “Aramışlar taramışlar, yan yana gelmişler, 5 yıl gelmişler, koalisyon olmuşlar, ittifak olmuşlar, hep beraber aramışlar ama anahtarı bir türlü bulamamışlar” dedi

Saadet Partisi Kadınhanı 7. Olağan Kongresi, Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Birol Aydın, Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam, il başkan yardımcıları ve çok sayıda teşkilat mensubunun katılımıyla Kadınhanı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Programda konuşan Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam, şunları ifade etti; “Ülke olarak zor günlerden geçmekteyiz. 18 yıldır tek başına bir iktidar var. Bundan 20 yıl önce milletimiz her ne kadar ekonomik olarak sömürülse de dini hassasiyetleri olan kesim, özgürlükler adına birtakım sıkıntılar yaşasa da genelde huzurlu, komşusuyla akrabasıyla barışık, örf ve adetlerine, dini değerlerine bağlı, kıt kanaatte olsa geçinip giden bir toplum idik. Ancak 28 Şubat sonrasında oluşturulan Türkiye’nin o günkü hali de göz önünde bulundurulduğunda, sanki Millî Görüşçülermiş veya Millî Görüş ilkelerini hayata geçireceklermiş algısı da oluşturularak Ak Parti tek başına iktidara geldi. Millî Görüş Hareketi yani Milli Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi ve Refah Partisi ile yaklaşık 30 yıllık birikimimizi de kullanarak, iyilik, iyi insan olmak, başkalarına faydalı olmak, ülke kaynaklarının düzgün kullanılması, İslam coğrafyasının dertleriyle dertlenmek, mazlum ve mağdur insanlara yardım etmek , izzetiyle şerefiyle bir Müslüman nasıl olunur, olaylara nasıl yaklaşılır adına neyimiz var neyimiz yoksa hepsi hoyratça harcandı.”

İKİ TAVUK EMANET ETTİK DÖRT TAVUK KAYBETTİLER!

Saydam, konuşmasının devamında ise yerel problemlerle ilgili olarak; “Bunlarla beraber yerelde de birtakım sıkıntılar yaşanıyor maalesef. Uygulanan yanlış politikalar neticesinde ilçelerimiz göç veriyor, boşalıyor veya bilinçli olarak boşaltılıyor. Nüfus azalınca, bazı devlet kurumlarını başka ilçelerle birleştirip güya tasarrufa gidiyorlar. Kendi israflarını, kendi masraflarını kısmak yerine, faturayı yine her işte yaptıkları gibi bu işte de vatandaşa kestiler. İşte yakın zamanda Kadınhanı ilçemizin bir kısım imkânları başka ilçelerle birleştirildi. 20 yıl önce Kadınhanı’ndaki bir vatandaşımız kendi ilçesinde rahatlıkla işlerini görürken şimdi başka bir ilçeye gidip gelmek zorunda kalıyor. Hâlbuki iletişim çağında yaşıyoruz. Her şeyin kolay ve hızlı olduğu zamanda yaşıyoruz. Burada ki vatandaşımızın işleri kolaylaştırılması gerekirken, imkânları artırılması gerekirken gittikçe daha da zorlaştırılıyor. Gelinen durum itibari ile bu işi çözebilecek tek irade, tek çözüm Saadet Partisi’dir. Biz burada Saadet Partisi olarak problemleri bildiğimiz gibi, reçetesi de elimizde, çözüm yollarını da biliyoruz. Yeter ki milletimiz yetkiyi versin. Saadet Partisi’ni yerelde ve genelde iktidara getirsin. Bundan zerre kadar şüphemiz yok. Allah’ın izniyle bizim çözemeyeceğimiz hiçbir problem yoktur.” dedi.

ANAHTARI BODRUMDA DEĞİL BAHÇEDE ARIYORLAR!

Aydın, konuşmasının devamında ise; “Şimdi bu saymış olduğumuz siyasi partiler başka Gezegenlerden gelmedi bu ülkeye. Şu isimde partiler var. Onlara oy veren insanlar, onların yöneticileri var. Bu partiler Venüs'ten, Mars'tan, başka gezegenlerden veya başka ülkelerden gelmedi. Bu ülkenin insanları bir araya gelip farklı partiler kurmuşlar. Bizler 4 tane hükümet kuruyoruz 4'ü’de koalisyon. 4 tane ittifak yatıyoruz hepsi ile bir araya geliyoruz. Nitekim biz bunlara bir araya geldiğimiz zaman değerlerimizden, hedefimizden mefkûremizden mi vazgeçiyoruz? Ülkenin ihtiyacı ve şartlar bunu gerektiriyor ki bir araya geliyoruz. Kim ki ben şunlarla bir araya gelmem diyor, o hakikatten kopmuş ve bir fantezi peşindedir. Biz sorun çözmek istiyoruz. 1980 öncesinde başka sorunlar vardır. 1990'larda başka sorunlar vardı. 2020’lere geldiğimiz bu zamanda başka sorunlarımız var. Hangi parti ile hangi şartta bir araya gelmemizi gerekli kılacak bilmiyoruz ki. Biz bağnaz bir parti değiliz ki. Biz bizim dışımızdaki siyasi partilere oy veren İnsanların bu ülkenin kötülüğünü düşünerek oy verdiğini düşünen insanlar değiliz ki. Bu ülkede siyaset yapan ve milletten oy isteyen şu şu partiler bu ülke mahvolsun, bitisin, ekonomik olarak çöksün diye siyaset yaptıklarını inanıyoruz ki. Hepsi bu ülkenin iyiliğini istiyor. Hepsi bu ülkenin kalkınmasını istiyor. Hepsi bu ülkede barış olsun esenlik olsun istiyor. Ancak hepsinin kendine ait bir ideolojisi, paradigması var. Bizim farkımız ne bunlardan? Herkes iyilik güzellik istiyorsa, herkes bu ülkenin huzurunu mutluluğunu kardeşliğini istiyorsa o zaman niye bunlar olmuyor? Bunlar niye gerçekleşmiyor? Bizimle onlar arasında ki fark ne? Hocamızı anıyoruz ya hani, 4 hükümet dönemi de onun için ittifak dönemi olarak arz etti. Olaya bütün olarak bakacağız ve sonra hocayı şöyle değerlendireceğiz. Hoca adeta kollarını açarak 'Durun ey kalabalıklar! Bu Cadde çıkmaz sokak.' demiş, haykırmıştı. Çıkmaz sokak derken ne demek istemiş. Bunların ideolojileriyle bu ülkenin sorunları çözülmez dedi. Diğerleri de hayır çözeriz dedi. Onlar çözeriz dedi biz çözemezsiniz dedik. Adeta Nasrettin Hoca'nın hikayesinde olduğu gibi. Hoca Nasrettin bir gün evinin bahçesinde telaşla bir şey arıyormuş komşuları bu durumu görmüşler. ‘Hocam, hayırdır böyle telaşla ne arıyorsun?’ demişler. Hoca ‘Evin anahtarını kaybettim. Onu arıyorum.’ demiş. Komşularda ‘O zaman bizde yardımcı olalım, beraber arayalım anahtarı demişler.’ Hep beraber aramaya başlamışlar. Aramışlar taramışlar, yan yana gelmişler, 5 yıl gelmişler, koalisyon olmuşlar, ittifak olmuşlar, hep beraber aramışlar ama anahtarı bir türlü bulamamışlar. Sonra hocaya demişler ki ‘Hocam kaybettiğini söylediğin anahtarı arıyoruz ama bulamıyoruz. Allah aşkına anahtarı tam olarak nerede kaybettin’ Hoca da demiş ki. ‘Bodrumda kaybettim, evin bodrumunda.’ Şaşırmışlar demişler ki ‘Hocam bodrumda kaybettiğin anahtarı bahçede neden arıyorsun da? Bize de arattırıyorsun. Yazık değil mi?’ Nasrettin Hoca demiş ki ‘Orası karanlık, burası aydınlık. O yüzden burada arıyoruz.’ demiş. Şimdi iyi niyetle ara dur iyi niyetle ülkenin sorunlarını çözüleceğini söyle eğitimini, ekonomisini, dış politikasını, hukukunu, adaletini çözeceğini söyle. Çözemezsin ki arkadaş. Sen bodruma inmeyi gözüne kestiremiyorsun. Elektrik yakmayı, yılanla, çıyanla mücadele etmeyi, kaçak elektrikle mücadele etmeyi, başına geleceği kestirerek aşağıya inmeyi gözüne kestirmiyorsun. Sen işin kolayına bakmışsın bahçede arayıp duruyorsun. Eğer gaye, eğer hedef eve girmekse, bu eve girmek için anahtar zaruretse, bedel ödemeyi göze alacaksın arkadaş. Bodruma ineceksin. Bir hikâyenin sonunda demiyor mu? ‘Oğul. Ben sana Kaymakam olamazsın demedim ki ben sana adam olamazsın dedim.’ Biz de birilerine siz Cumhurbaşkanı olamazsınız, siz Başbakan olamazsınız, siz milletvekili, Büyükşehir Belediye Başkanı olamazsınız demedik ki. Biz size bu anlayışla, bu ülkenin sorunlarını çözemezsiniz dedik. Biz size bu yaklaşımla İslam ülkelerinin bir araya getiremezsiniz, yıkım ekibi olmaktan öteye bir iş yapamazsınız dedik” dedi. Kongrenin sonunda mevcut Başkan Refik Cancan ve yönetimi oy birliğiyle yeniden seçildi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri